Beyin damar tıkanıklığına dikkat!
Periferik (çevresel) damar hastalığı (PDH), kalbi besleyen koroner damarlar dışındaki damarların besledikleri organlara yeterli kan götüremeyecek şekilde daralmasına veya tıkanmasına denir.
Damar tıkanıklığı belirtilerinin öne çıkanı: Ağrı
Periferik damar tıkanıklıklarında en sık şikayet edilen konu, ağrıdır. Ancak ağrıların da özellikleri vardır. Tıkanması olan kişiler, belirli bir mesafe yürürken ağrı oluşur. Tıkanıklık arttıkça yürüyüş mesafesi daha da kısalır. Genelde kramp şeklinde kendini belli eder. Ancak 2-5 dakika dinlendikten sonra geçer.
Kalp krizi geçirmiş kişilerde daha sık görülür
Periferik damar tıkanıklığında diyabet, uzun süreli hipertansiyon, uzun süreli lipid metabolizması bozukluğu, ailesel ateroskleroz (damar sertliği) hikayesi, gut hastalığı, hareket azlığı ve nikotin bağımlılığı risk faktörleri arasında sayılır. Ayrıca PDH (Plazma Hücre Diskrazileri), koroner arter hastalığı olanlarda, kalp krizi ve geçici ya da kalıcı felç atakları geçirmiş kişilerde daha sık görülür. Tanı yöntemleri arasında nabız kontrolü ve fizik muayenenin yanında, Doppler Ultrasonografi, MR anjiyografi, bilgisayarlı tomografi ile anjiyografi ve klasik anjiyografi olabilir.
Periferik damar tıkanıklıklarının neden olduğu sorunlar şöyle sıralanabilir…
Beyinde damar tıkanıklığı sonucu: İnme/Felç
Beynin bir bölgesine giden dolaşım birkaç dakikadan daha fazla kesildiğinde, o bölgedeki beyin hücrelerinin tahrip olmasıyla kişide görme, konuşma, vücudun belli bölgelerinde hareket ya da his kaybı gelişir. Altta yatan hastalık hali geçiciyse, yarattığı belirtiler de geçici olur ve bu duruma “Geçici İskemik Atak” denir. Ama geçici değilse kişi felç geçirmiş olur.
Akciğer damar tıkanıklığı: Pulmoner emboli
Pulmoner emboli, toplardamardaki pıhtının koparak akciğer arterini tıkaması olarak bilinir. Akciğerin kan akımında 2/3’lük bir azalma, ölümle sonuçlanır. Bu nedenle hayati risk oluşturan bir durumdur. Trombozun (bir damarın kan pıhtısı tarafından tıkanması) kaynağı, yüzde 90 alt ekstremite (bacaklar) ve pelvik venleri olur. Derin ven trombozlu (DVT) kişilerin yaklaşık yarısında pulmoner emboli oluşur.
Boyun damar tıkanıklığı: Karotis arter hastalığı
Karotis damar hastalığı boynun her iki yanından seyrederek, kafatasına giren ve beynin her iki yarım küresini besleyen karotis atardamarlarının daralması veya tıkanması sonucunda ortaya çıkar. Karotis arter hastalığında en sık görülen belirtiler şunlar: Etkilenen karotid damarının karşı tarafında kol veya bacakta kuvvet ve hareket kaybı ile hissizlik, aynı tarafta geçici veya kalıcı görme bozukluğu, bayılma, bilinç kaybı, yüz felci ve konuşma bozuklukları. Tanısında klinik muayenenin yanı sıra Doppler sonografi, MR anjiyografi, CT anjiyografi, konvansiyonel anjiyografi gibi çeşitli yöntemler kullanılır.
Karotis arter hastalığı tedavisi
Medikal tedavi: Risk yönetimiyle eşlik eden hastalıkların tedavisi, kan sulandırıcı tedavi ve damar genişletici ilaçların verilmesiyle yapılır.
Girişimsel tedaviler: Sadece karotis damarı daralmış ancak tam olarak tıkanmamış damarlara uygulanır.
Cerrahi tedavi: Kalp dışı damar operasyonları arasında uygulama sıklığı olarak birinci sırada yer alır. Cerrahi tedavi genel, bölgesel veya lokal anestezi eşliğinde darlığa yol açan plağın endarterektomi yöntemiyle çıkarılması ve gerektiği takdirde yama plasti uygulanarak daralmış karotid damarın genişletilmesi, eğer yeterli çapa sahipse de doğrudan kapatılmasından oluşur.
Toplardamar tıkanıklığı: Venöz tromboz
Toplardamar tıkanıklıkları, toplardamar (ven) içinde pıhtı oluşması ve bu oluşuma farklı derecelerde yangısal değişikliklerin eklenmesi olarak açıklanır. Eğer iltihabi bir durum söz konusu ise bu duruma tromboflebit denir. Damar üzerinde ağrı, ödem, ısı artışı, kızarıklık ve duyarlılıkla kendini belli eder.
Toplardamar tıkanıklıkları en sık baldır toplardamarında oluşur. Bu bölgede şişlik, ağrı, kızarıklık, ısı artışı, hassasiyet görülür. Bazı kişilerde ise pıhtının koparak kalp ve akciğere atması riski mevcuttur. O zaman da kardiyak ve pulmoner emboli tabloları oluşabilir. Bu durumda nefes darlığı veya göğüs ağrısı ön planda olabilir. Toplardamar tıkanıklıklarının tanısında; deneyimli inceleme ekipleri ile yapıldığında doğru sonuçlar veren ve girişimsel olmadığı için olayın gidişini izlemede kolayca kullanılan bir yöntem olan Doppler ultrasonografi uygulanır.
Şişmanlık, derin venöz tromboz (DVT) risk faktörüdür
Derin ven trombozu (DVT) risk faktörleri:
- Malinite (Kanser)
- Kalça ve pelvis operasyonları
- Şişmanlık
- Varislerin varlığı
- Hareket kısıtlılığı
- Hamilelik
- Oral kontraseptif (doğum kontrol ilacı) kullanımı
- Geçirilmiş DVT (Toplardamar tıkanıklığı)
- Yaşlılık
Derin ven trombozu tedavisi nasıl yapılır?
Derin ven trombozlarında eğer büyük bir toplardamar etkilenmiş ise kişi hastaneye yatırılır. Ama pıhtının oluştuğu damar diz altındaki bölgedekiler gibi küçük damarlar ise bu durumda kişi hastaneye yatırılmadan tedavi edilebilir. Sıklıkla kısa süreli de olsa yatak istirahati gerekebilir.
İlaç tedavisi genellikle erken dönemde kan sulandırıcılar ve pıhtı eriticiler şeklinde uygulanır. Sonrasında ise kompresyonlu çoraplar ile günlük fiziksel aktivitelere başlanır. Medikal tedaviye yanıt vermeyen ve kangren riski görülen olgularda ve yoğun akciğer embolisinde ise cerrahi tedaviye başvurulabilir.