Organlar bazı kronik veya kalıtsal hastalıklar, ilaçların yanlış kullanılması, kaza ya da doğal yaşlanma süreci gibi pek çok faktör nedeniyle işlevlerini yitirebilir. Ancak organlarının çalışmaması nedeniyle yaşamları tehlikeye giren bireyler, hayattayken organlarını bağışlama kararı veren insanlar sayesinde hayata geri dönebilir ve yaşam kalitelerini artırabilirler. Başka bir hayatı kurtarma fırsatı sunan organ bağışı hem topluma ilham olmak hem bilimsel araştırmalara katkıda bulunmak gibi olumlu etkilere de sahiptir. İçeriğimizde organ bağışını yapmanın önemiyle ve organ bağışı hakkında merak edilenlerle ilgili kapsamlı bilgiler bulabilirsiniz.
Organ bağışı birden fazla hastanın hayatını kurtarma potansiyeline sahiptir. Bir organ bağışçısı yaklaşık sekiz insanın hayatını kurtarabilirken bir doku bağışçısı da neredeyse 75 bireyin iyileşmesine yardımcı olabilir. Organ ve doku bağışı, bir insanın vefatından sonra bile başkalarına ikinci bir şans sunabilmesi açısından eşsiz bir fırsattır. Her bağış hayatını geri kazanmayı bekleyen bir hasta için umut demektir.
Organlarınızı ve Dokularınızı Hangi Hastalar Bekliyor?
Organ ve doku bağışı hayat kurtarmanın yanı sıra birçok bireyin yaşam kalitesini artırabilir ve sağlığına kavuşmasına yardımcı olabilir. Hastalar tarafından en çok beklenen organlar ve dokular arasında şunlar yer alır:
Böbrek: Son dönem böbrek yetmezliği olan hastalar diyaliz makinesine bağımlı bir hayat sürerler. Böbrek nakli sayesinde bireylerin vücutları kirli kanı diyaliz makinesine gerek kalmadan süzebilir.
Kalp: Kalp nakli, hastalığı ilaçlarla ve ameliyatla iyileşmeyen bireyler için son derece önemlidir. Sağlıklı bir kalp akut veya kronik kalp yetmezliği olan hastaların hayatlarını kurtarabilir.
Karaciğer: Genellikle siroz gibi çeşitli nedenlerle son evre kronik karaciğer hastalığı olan bireyler organ nakline ihtiyaç duyarlar. Ayrıca bazı nadir vakalarda sağlıklı bir karaciğer ani bir şekilde işlevini yitirdiğinde de karaciğer nakli gerekebilir.
Akciğer: KOAH, pulmoner fibrozis, kistik fibrozis ve pulmoner hipertansiyon gibi rahatsızlıklardan dolayı işlevini kaybeden akciğerler için nakil gerekli olabilir. Rahatsızlığın boyutuna bağlı olarak hastaya bir ya da iki akciğer lobu nakledilebilir.
Pankreas: Pankreas nakli genellikle tip 1 diyabetin tedavisinde tercih edilir. Ancak nakil işleminin önemli yan etkileri olabileceğinden genellikle diyabet rahatsızlığı vücudu olumsuz etkileyecek düzeye vardığında yapılır. Bazen tip 2 diyabette, nadiren de pankreas ve safra kanalı kanseri ya da diğer kanserlerin tedavisinde nakle başvurulabilir.
Bağırsak: Kalıcı bağırsak yetmezliğinde bağırsak nakli hayat kurtaran önemli bir tedavi yöntemidir. Bağırsak naklini gerektiren bağırsak yetmezliğinin en sık görülen nedeni kısa bağırsak sendromudur. Bu sendromda bağırsak normal işlevlerini yerine getirecek uzunlukta değildir. Kısa bağırsak sendromu gastroşizis, nekrotizan enterokolit, volvulus ve intestinal atrezi gibi nedenlerden kaynaklanabilir.
Rahim: Rahim nakli, rahim sorunlarından ötürü hamile kalamayan kadınların bebek sahibi olmalarına imkân tanıyan umut verici bir tedavi yöntemidir.
Dokular: Kornea, kemik, kalp kapakçığı, cilt, ligament gibi dokuların nakli birçok hastanın yaşam kalitesini artırabilir.
Birey hayattayken, vefatından sonra organlarının başka insanlara nakledilmesi için büyük hastanelerin organ bağış ünitelerine ya da Türkiye Organ Nakli Vakfına başvuruda bulunabilir. "Organ bağışı nasıl yapılır?" sorusu kısaca bu şekilde yanıtlanabilir.
2. Organ Bağışının Toplumsal Önemi
Organ bağışı ihtiyaç sahiplerine hayat kurtarıcı organlar ve dokular sağlayarak topluma önemli bir katkı sunar. Toplumsal dayanışmayı güçlendiren bu uygulamada toplumun farklı kesimlerinden bireyler bir araya gelerek başkalarının hayatını kurtarmaya yönelik özverili bir davranışta bulunurlar.
Toplumda Organ Bağışına Dair Yanlış Algılarla Mücadele
Toplumda organ bağışıyla ilgili çeşitli yanlış anlamalar ve mitler yaygındır. Bu yanlış anlamaları ele almak, daha fazla insanı bağışçı olmaya teşvik etmek açısından son derece önemlidir. Toplumda organ bağışıyla ilgili yanlış inanışlar arasında şunlar yer alır:
Organ bağışında bulunmak istemeyen bazı bireyler dini veya diğer kişisel inançlarını öne sürerler. Vücudun kutsal ve Tanrı’nın hediyesi olduğuna dair inanç, bireylerin organ bağışına olumsuz bakmasına yol açabilir.
Bazı insanlar doktorların bağışçıların hayatlarını kurtarmak için yeterince çaba göstermeyebileceğini düşünebilirler.
Organ bağışı yapmak istemeyenler bağışlanan bedenin bir daha geri gelmeyeceğini ve cenaze töreninin yapılamayacağını düşünebilirler.
Bağışlanacak organların canlılığının korunması için insanlar beyin ölümü gerçekleştikten sonra solunum makinesine bağlı tutulurlar. Bu durum aile bireylerine yakınlarının ölmediğini düşündürebilir.
Bu yanlış inanışlarla mücadele etmek için toplum genelinde geniş çaplı farkındalık çalışmaları yürütülebilir. Birçok insanın aktif olarak kullandığı sosyal medya kanalları ve diğer medya organları kamuoyunu bilgilendirmek açısından faydalı olabilir. Eğitim kurumlarında ve derneklerde düzenlenebilecek seminerler de toplumun her kesimine ulaşarak yanlış bilinenlerin değiştirilmesine katkı sağlayabilir.
3. Bağışçının Hayatı Boyunca Bıraktığı Etki
Organ bağışı bir organın bir insandan diğerine aktarılmasının ötesinde daha derin bir anlam taşır. Bireyin ölümünden sonra bile başka insanların hayatlarına dokunmaya devam edebilmesi bağışçı olmanın avantajları arasındadır.
Bağışçının Hikayesinin Devam Etmesi
Her bağış bağışçının yaşadığı toplumda ve çevresinde güçlü bir etki yaratır. Organ bağışlayan bir insan kendisi hayatını kaybetse dahi arkasında büyük bir miras bırakır. Hayatını kurtardığı bireyler ve onların aileleri ona hayatı boyunca minnettar kalacaktır. Bağışçının hikâyesi ve iyilikleri de yıllar sonra bile hatırlanacaktır. Böylece bağışçının hikâyesi vefatından sonra da devam edecek ve organları başka bireylerde can bulacaktır.
4. Sağlık Sisteminde İyileştirme ve Destek Sağlama
Başka bir insanın hayatının kurtulmasına yardımcı olmak, sağlık sisteminde önemli iyileştirmeleri ve destek sağlamayı mümkün kılabilir. Organ bağışı arttığında tedavi görmesi gereken birey sayısı azalacağından sağlık sisteminin üzerindeki yük kalkabilir. Böylece hastaneler kaynaklarını daha verimli de kullanabilir.
Organ Bağışıyla Bekleme Listelerinin Kısalması
Organ bağışının faydaları arasında uzun bekleme listelerinin kısalması da yer alır. Bekleme listelerinde bulunan pek çok hasta, organ nakli için uzun süre beklemek zorunda kalır. Bu süre zarfında organları vücutlarını destekleyemediği için bazı hastalar hayatlarını kaybedebilirler. Organ bağışlarının artması sağlık sistemine destek olup bu bekleme sürelerinin kısalmasına ve daha fazla hayatın kurtarılmasına olanak tanır.
5. Kendi Ailenize ve Sevdiklerinize İlham Olma
Pek çok insan organ bağışının önemini ve bu sürecin detaylarını bilmediği için bağışçı olmaktan çekinebilir. Ancak organ bağışında bulunmaya karar veren bireyler sevdiklerini de bu anlamlı davranışa teşvik edebilirler.
Aileler Arasında Organ Bağışını Destekleyen Diyaloglar Başlatmak
Organ bağışçısı olma kararını yakınlarıyla paylaşan bireyler, onlarla bu davranışın önemini konuşabilir, bu kararı desteklemelerini ve anlamalarını sağlayabilir. Bu diyaloglar hem bireysel hem toplumsal düzeyde organ bağışını yaygınlaştırarak daha fazla hayatın kurtarılmasına katkı sağlayabilir.
6. Organ Bağışçılığı İçin Bilimsel Araştırmalara Destek Olma
Bireylerin bağışladıkları organlar, nakle ihtiyacı olmasa da hastalıklarla mücadele eden diğer insanların iyileşmesine destek olabilir. Organ bağışı tıbbın ilerlemesine ve sağlık hizmetlerinin gelecekte daha iyi hâle gelmesine de yardımcı olabilir.
Tıp Araştırmaları İçin Organ Bağışının Önemi
Bağışlanan organlar ve dokular bilim insanlarının çeşitli hastalıkları anlamak ve yeni tedaviler geliştirmek amacıyla yaptığı bilimsel çalışmalarda kullanılabilir. İnsan dokusunu içeren araştırma örnekleri arasında şunlar yer alır:
Farklı kanser türlerinin teşhis edilmesinde kolaylık sunan tarama türlerini keşfetmek için iyi bir fırsattır.
Kalp hastalığı ve diyabet gibi kronik hastalıkların iyileştirilmesi amacıyla yeni tedaviler denemek için gerekli dokuları sağlar.
Bağışıklık sisteminin hastalıklarla mücadele etme yöntemlerini anlamaya ve bu süreçlerin detaylı analizlerini yapmaya yardımcı olur. Bağışıklık sistemini doğru anlamak hastalıkların iyileştirilmesinde çığır açan tedaviler bulunmasına olanak tanıyabilir.
Parkinson, diyabet ve multipl skleroz gibi hastalıkların tedavisinde kök hücrelerin etkinliğini ve kullanım yöntemlerini araştırma fırsatı sunar.
Yayınlanma Tarihi:20 Kasım 2024 Çarşamba
Güncellenme Tarihi:20 Kasım 2024 Çarşamba
*Bu içeriğin
geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler
kişi ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm
işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun
tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.
Her türlü soru, görüş ve önerileriniz için aşağıdaki formdan bizimle iletişime geçebilirsiniz. Talebiniz doğrultusunda Çağrı Merkezi yetkililerimiz size en kısa sürede dönüş yapacaklardır.