Yazı İçeriği

Gebelikte Meme Kanseri

1. Hamileler kanser olmuyor

2. Hamileyken meme kanseri olmak bebeğe zarar veriyor

3. Hamilelik 30 yaşından sonra olsa da meme kanseri riski azalır

4. Kemoterapi veya radyoterapi bebeğe zarar veriyor

5. Hamile kişinin kanseri bebeğe de sıçrıyor

6. Hamileyken meme kanseri olunmuyor

7. Hamilelikte memede görülen her şişlik meme kanserine işaret ediyor

8. Tüp bebek tedavisi meme kanseri riskini artırıyor

9. Hamileliği bitirmek meme kanserinin seyrini etkiliyor

10. Hamileyken ameliyat olunmuyor

Gebelikte Meme Kanseri

En sık rastlanan kanser türlerinin başında gelen meme kanseri, kadınları her yaşta ve durumda yakalayabiliyor. Sanılanın aksine hamilelik döneminde de ortaya çıkabilen meme kanseri, özellikle 32-38 yaş arasındaki anne adaylarında görülüyor. Erken teşhis ile hamile kadınlar da meme kanserinden bebek zarar görmeden kurtulabiliyor. 

Günümüzde kadınlar gebeliklerini giderek daha ileri yaşlara ertelemekte, ilerleyen yaşla birlikte kanser sıklığı da artmaktadır. Gebe ve emziren kadında en sık görülen kanser türleri meme kanseri, melanoma ve servikal kanserdir. Araştırmalar her bin gebeliğin 1-3 ünde meme kanserinin geliştiğini gösteriyor. Bu hastaların teşhisinde gebelikten kaynaklanan bir gecikme olabiliyor. Çünkü memedeki fizyolojik değişiklikler, hastayı ve hekimi yanıltabiliyor. Bu nedenle tanı konulduğunda koltukaltı lenf bezlerine kanser daha fazla yayılmış bulunuyor.

Tanı Yöntemleri Neler?

Meme kanserinde en sık belirti memede ele gelen kitle, kanlı meme başı akıntısıdır. Ultrasonografi, şüpheli muayene bulgusu durumunda ilk başvurulacak tanı aracı. Malignite şüphesi olan gebelere mamografi veya meme MR’ı yapılabilir. Şüpheli kitleden tanıda kalın iğne biyopsisinin tercih edilmesi gerekiyor.

Gebeliğin 14-36’ncı haftalarında hastalar güvenilir olarak anestezi alabileceğinden cerrahi operasyonlar uygulanabiliyor. Ancak gebeliğin bitimine 3-4 hafta kalmışsa doğum beklenebiliyor veya 1-2 hafta doğum erkene çekilebiliyor.

Muayene sırasında koltukaltı lenf bezinde kanser yayılımı saptanmayan hastalarda sentinel lenf nodu biyopsisi çalışmalarında mavi boya kullanılması gebelikte önerilmiyor.

Az sayıda hastada düşük doz radyoaktif madde enjeksiyonu ile yapılan gamma prob yardımlı sentinel lenf nodu biyopsisi çalışmalarının gebelerde güvenilir olduğu düşünülmesine rağmen hamileliğin 30’uncu haftasından önce uygulanması önerilmiyor. Bu uygulamalarda, yan etkileri ile ilgili daha çok veri elde edilinceye kadar kaçınılması daha doğru kabul ediliyor.

Gebelerde Meme Kanseri Nasıl Tedavi Ediliyor?

Gebelikte kanser tedavisi fetüsün (cenin) sağlığı ve gelişimini gözeten ancak standart kanser tedavi protokollerine uyarak yapılmalıdır. Bunun için tedavi protokolleri kadın-doğum, medikal onkolog, meme cerrahı ve radyasyon onkoloğunun olduğu ekip ile yapılmalıdır. Gebelik haftası, hastalığın evresi, ailenin tercihleri göz önüne alınarak kişiye özel tedavi belirlenmelidir.

Gebelikte çoğunlukla standart cerrahi yöntem olan koltukaltı lenf bezlerinin çoğunun temizlenmesiyle beraber tüm memenin alınması (modifiye radikal mastektomi) tercih ediliyor.

Gebelikte göğüs duvarına veya memeye radyoterapi verilmiyor. Bu nedenle meme koruyucu cerrahi, radyoterapiyi geciktirmemek için ancak gebeliğin son dönemlerinde uygulanabiliyor ve radyoterapi doğum sonrasına erteleniyor.

İlk 13 haftadaysa, kemoterapinin cenin üzerine toksik etkisi ve düşüklere neden olması nedeniyle, gebeliğin sonlandırılması ön plana çıkıyor.

14’üncü haftadan itibaren ise kemoterapinin cenin üzerindeki anomalilere yol açma riski yüzde 1-3’tür. Bu oranın kemoterapiye maruz kalmayan cenindekilere eşit olması antrasiklin (doksorubisin) gibi bazı kemoterapötiklerin gebelerde güvenle uygulanabileceği sonucunu doğuruyor.

Genel olarak 35’inci haftaya kadar kemoterapi verilebileceği ancak doğuma 3 hafta kala annenin kan tablosunu olumsuz etkileyebileceğinden bununla ilgili gelişebilecek problemleri önlemek için kesilmesi gerektiği kabul ediliyor.

Meme kanserinde kullanılan yaygın hormon alımı da önerilmiyor ve gebelik sonrasına erteleniyor.

Alınan tüm kemoterapötik ilaçların veya hormon ilacının sütten bebeğe geçmemesi için doğum sonrası verilen ilaçlarla annenin sütünün kesilmesi sağlanıyor.

Meme kanserli bir kadının yeniden gebe kalması konusunda doktoru ile görüşmesi öneriliyor. Genelde evre II-III’te olan hastalar için 5 yıl yeni bir gebeliğe izin verilmiyor. Evre I’deki hastanın ise hormon ilacı kullanmayacaksa en az iki yıl beklemesi gerekiyor.

Hamilelik döneminde yaşanan meme kanseri vakaları hakkında toplumda pek çok yanlış bilginin doğru olduğu sanılıyor. İşte bu yanlışlar ve doğruları…


1. Hamileler kanser olmuyor

Yanlış. Her bin hamileden birinde bu dönemde kanser görülüyor. Hamilelik döneminde kanser ortaya çıkma ihtimalinin göz önünde bulundurulması erken teşhis ile hem anne adayının hem de bebeğin sağlığını korumayı sağlıyor. Hamilelikte en çok meme, rahim ağzı (serviks), lenfoma, melanoma ve tiroit kanserlerine rastlanıyor.

2. Hamileyken meme kanseri olmak bebeğe zarar veriyor

Yanlış. Her 3 bin hamileden 1’inde, özellikle 32-38 yaş arasındaki anne adaylarında görülen meme kanseri, bebeğin kaybedileceği anlamına gelmiyor. Bu süreçte kanser tedavisi hamilelik takibi ile birlikte belirlenebiliyor. Bebeğe zarar vermeyecek tedavi yöntemleri ile sağlıklı bir doğum gerçekleştirme imkanı bulunuyor.

3. Hamilelik 30 yaşından sonra olsa da meme kanseri riski azalır

Yanlış. Erken yaşta hamile kalmanın meme kanseri riskini azalttığı biliniyor. Meme kanseri en fazla 32-38 yaş arasında görüldüğünden, bu yaş aralığındaki hamileliklerde de meme kanseri görülme oranı yine yüksek oluyor. Yani; hamilelik kansere karşı koruyucu bir etkiye sahip olsa da hamilelik yaşı yükseldikçe risk oranı da artıyor.

4. Kemoterapi veya radyoterapi bebeğe zarar veriyor

Yanlış. Hamilelik sırasında meme kanseri tanısı konulan kişilerde vakit kaybetmeden tedaviye başlanması önem taşıyor. Tedavide gecikme, hastalığın yayılma riskini artırıyor. Hamilelik dönemindeki meme kanserlerinde tercih edilen ilk tedavi yöntemi cerrahi girişim ile bebeğe zarar vermeden kanserli bölgeyi temizlemek oluyor. Özellikle hamileliğin ilk 3 ayında kemoterapi, düşük veya bebekte anomaliye yol açabileceği için kullanılmıyor. 3 aylık dönemden sonra hastalığın seyri, bebeğin gelişimi ve erken doğum riskleri yakın takip edilerek kemoterapi uygulanabiliyor. Bebeğin etkileneceği radyasyon dozu ile ilgili olan radyoterapi ise zorunlu olmadıkça tercih edilmiyor.

5. Hamile kişinin kanseri bebeğe de sıçrıyor

Yanlış. Meme kanseri hamilelik döneminde bebeğe geçmiyor. Anne adayının gördüğü tedavinin yan etkilerinin boyutu, bebekle ilgili bir kısmı oluşturuyor. Bu nedenle hamilelik döneminde görülen meme kanseri tedavisinin mutlaka bebeğin gelişimiyle birlikte izlenmesi gerekiyor.

6. Hamileyken meme kanseri olunmuyor

Yanlış. Çalışan, okuyan, tercihen bebek sahibi olmayı erteleyen ve ileri yaşlarda hamile kalan kadınların artması ile hamilelikte meme kanseri görülme oranı da yükselmiş bulunuyor. Bu nedenle özellikle 32 yaşından sonra hamile kalma kararı alan kadınların, gebelik öncesinde tüm kontrollerini yaptırması ve genetik danışmanlık alması son derece önem taşıyor.

7. Hamilelikte memede görülen her şişlik meme kanserine işaret ediyor

Yanlış. Hamilelikte sürecin doğal bir etkisi olarak memede büyüme, ağrı ve akıntı görülebiliyor. Ancak şüpheli bir kitle, meme cildinde değişiklikler ya da meme ucundan kanlı akıntı olması durumunda mutlaka doktora başvurmak gerekiyor. Hamilelik takibinin ilk doktor kontrolünde meme muayenesi de yapılması önem taşıyor. Şüpheli bir durumda ultrasonografi ve biyopsi yapılabilmesinin yanı sıra; bebeği koruyarak mamografi çekilmesi de mümkün oluyor.

8. Tüp bebek tedavisi meme kanseri riskini artırıyor

Yanlış. Kısırlık olarak bilinen infertilite nedeniyle tüp bebek (yumurtlama) tedavisi gören kişilerde meme kanseri görülme oranında artış saptanmadı.

9. Hamileliği bitirmek meme kanserinin seyrini etkiliyor

Yanlış. Hamileyken meme kanseri tanısı konulduktan sonra hamileliğin sonlandırılması meme kanserinin seyrini etkilemiyor. Bu süreçte hamileliği sonlandırılma kararının; hastalığın evresi, sosyal durum, bebeğin büyüklüğü ve tedavinin bebeği etkileyip etkilemeyeceği faktörlerine bağlı olarak alınması gerekiyor.

10. Hamileyken ameliyat olunmuyor

Yanlış. Hamilelik döneminde meme kanseri teşhisi konulmuşsa hastalığın evresine göre tercih edilen tedavi yöntemlerinin başında cerrahi girişim geliyor. Bunun en önemli nedeni cerrahi girişimin bebeğe zarar vermeden yapılabilmesi.