Lenfomaya karşı akıllı ilaç tedavisi
Lenfoma, tüm dünyada en yaygın görülen kan kanseri türü. Lenf bezlerinden kaynaklanan lenfomanın birçok farklı türü bulunuyor. Nedeni ise tam olarak bilinmiyor. Kalıtsal geçiş göstermiyor. Ne yapılırsa ya da ne yapılmazsa bu hastalığa yakalanılmayacağı ise bir diğer yanıtsız soru. Rahatsızlığın doğru şekilde tespit edilip tedavisinin yapılması halinde kişinin yaşam süresi ve yaşam kalitesi artırılabiliyor. Şu anda erken teşhisi yapılan lanfoma vakalarının başarılı tedavi oranı yüzde 80’lerde. Son yıllarda kullanımı artan akıllı ilaçların sayesinde gelecekte daha da başarılı sonuçlar alınabileceği düşünülüyor.
Lenfomanın nedeni bilinmiyor
Lenfomayla gelen kişilerin büyük bir çoğunluğunda kesin neden saptanamıyor. Ancak kişilerin küçük bir bölümünde kalıtsal veya edinsel bağışıklık yetersizliği hastalıkları, bazı kromozom bozuklukları, Epstein-Barr virüs enfeksiyonu ve midedeki helikobakter virüsünün lenfomaya yol açabildiği düşünülüyor. Bunların dışında kişinin daha önce medikal nedenler ya da başka nedenlerden dolayı radyasyona maruz kalması, kemoterapi alması da lenf tümörü için risk faktörleri arasında gösteriliyor. Sigara da bazı lenfoma çeşitlerinden sorumlu tutuluyor. Dolayısıyla iyi beslenme başta olmak üzere sağlıklı yaşam tarzı sürdüren ve enfeksiyonlardan korunan bağışıklık sistemi güçlü kişilerde lenfoma gelişme riskinin de daha düşük olduğu düşünülüyor.
Lenfoma belirtileri
Hodgkin ve Non-Hodgkin lenfoma adı altında iki gruba ayrılan rahatsızlık, erişkinlerde çocuklara göre daha çok görülüyor, yaş ilerledikçe görülme sıklığı da artıyor. Boyun, kasık, koltuk altı, karın ve göğüs içi dahil olmak üzere vücudun birçok yerinde bulunan lenf düğümlerinde kansere neden olan habis tümörler gelişebiliyor. Dolayısıyla insanlar genellikle büyüyen ve büyümeye devam eden bir lenf bezesi nedeniyle doktora başvuruyor. Boyunda, kasıkta ya da koltuk altında ortaya çıkabilen şişliğin yanı sıra, ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı da kişide görülebilecek şikayetler arasında sıralanıyor. Koltukaltı, boyun, kasık bölgesinde şişlik tespit edenler hekime geliyorlar ama birçok şişliğin nedeninin de lenfoma olmadığı biliniyor. Bazı viral veya bakteri enfeksiyonları da şişliklere neden olabiliyor. Bu nedenle, lenf bezleri sebepsiz olarak büyür ve büyümeye de devam ederse, basit enfeksiyonlardan ayırabilmek için mutlaka ayrıntılı inceleme gerekiyor.
Tedavide öncelik kemoterapide
Lenfoma tanısının konabilmesi için lenf bezesinden ya da kemik iliğinden biyopsi ile örnek alınması gerekiyor. Yayılımını gösterebilmek için de tomografi ya da PET tomografi yapılıyor. Hastalığın tedavisinde ilk sırada kemoterapi ve kök hücre naklinden yararlanılıyor. Kişinin ve hastalığın durumuna göre kemoterapi türü ve süresi belirleniyor. Kemoterapi tedavisiyle kişilerin önemli bir bölümünde başarılı sonuçlara ulaşılıyor. Bu şekilde rahatsızlığı atlatamayan kişilerde yüksek doz kemoterapi ve kök hücre naklinden yararlanılıyor.
Akıllı ilaçlar umut vaat ediyor
Son zamanlarda hedefe yönelik tedavilere odaklanılmış durumda. Bu, klasik kemoterapiye ek olarak verilen bir tedavi. Ayrıca, belirli lenfoma türlerinde, hastalığın biyolojisine göre geliştirilmiş yeni ilaçlar ön plana çıkıyor. Bu ilaçlar günümüzde genellikle tedaviye dirençli kişilerde kullanılsa da önümüzdeki yıllarda ilk tedavi seçeneği olarak kullanılma olasılıkları da yüksek. Son 10 yılda bu alanda geliştirilen birçok yeni türev ilaç sayesinde, tedavinin başarısında gelecek vaat eden sonuçlar alınabileceği umuluyor.
