Bu üniteler çocuklara özel
Kocaman bir salon; ortada hemşire bankosu ve hasta odalarının kapıları bu salona açılıyor. Gözüm hemen ekranlara takılıyor; salonun her tarafından görülebilecek devasa bir ekran duvarda asılı. Sayılar, farklı renklerdeki grafikler yanıp sönüyor. Hasta odalarının girişinde, hemşire bankosunda da benzeri var... Derin sessizliği ve ekranlarıyla adeta bir uzay istasyonuna benzeyen bu bölümün sorumlusu Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Agop Çıtak, ekranlara baktığımdan açıklama ihtiyacı duyuyor: “Tüm hastalarımızın her tür yaşam bulgusunu bu ekrana yansıtıyoruz. Hepsi senkronize. Bu çok özel ve gelişmiş bir sistem. 7x24 hastalarımızı takip etmemizi sağlıyor. Ayrıca en ufak bir değişiklikte, tüm ekranlar da uyarı verebiliyor.”
Sağa sola dikkatlice bakmaya çalışırken, bu sessizliği bozacak telefonumun çalmasından endişe ederek telaşla kapatmaya çalışırken yere düşürüyorum; sessizlik bozuluyor! Duyduğum “Dokunmayın lütfen!” cümlesinin sahibine dönüyorum. Bir hemşire hızla gelip, ıslak bir mendille telefonumu alıp, temizlemeye başlıyor ve beni de uyarıyor: “Lütfen ellerinizi yıkayın!” Hemşireye biraz şaşkın, biraz mahcup bakıyorum. Doktor gülümseyerek, “Burada ilk şart, hijyen! Üstelik maksimum hijyen!”
Çocuk hastaya özel yoğun bakım
Buraya, Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi’nin özelliklerini görmeye ve konuşmaya geldim. Prof. Dr. Çıtak, en kritik anlarında çocukları yaşamda tutmak için oluşturulmuş bu çok özel ünitenin sorumlusu. Hastaları bir ay ila 18 yaş arasında. Çocukların yoğun bakım sürecinin yetişkinlerde çok ayrı olması gerektiğini bilimsel olarak anlatıyor: “Çocuklar; fizyolojik, metabolik ve psikolojik olarak yetişkinden farklı. O yüzden, çocuğa özel olması gerekiyor. Bu yaklaşım sayesinde çocuk hastalarda iyileşme oranı artıyor.”
Dünyada bu ayrımın yapılması ve ardından yükselen tedavi başarısı, çocuk yoğun bakım alanının bir yan dal uzmanlık olarak kabul edilmesini de sağlamış. Kendisi de bir çocuk hekimi olarak başladığı mesleğine, çocuk yoğun bakım uzmanı olarak devam ediyor.
Vazgeçilmez ilkeleri: Doğru, zamanında, hızlı karar
Çocuk yoğun bakım, hasta çocuğun takip ve tedavisine odaklanmış bir ünite. Burada çalışmak da bazı özellikler gerektiriyor. Prof. Dr. Çıtak’a göre bunlar; “doğru, zamanında ve hızlı karar alma becerisi”. Zira, çoğu zaman yaşamla ölüm arasında giden çok ince çizgide, hasta için en hızlı ve en doğru kararı almak, aynı zamanda uygulamak gerekiyor. Onun için personelin, hem tıbben hem de uygulamada çok iyi olması şart. Tabii bir de çocukları çok sevmesi... Tıbbi olarak özel olarak eğitimler veriliyor personele. Öyle ki bu eğitimler sayesinde adeta gözü kapalı müdahale edecek kadar ne yapacaklarını biliyorlar.
7x24 bakım ve tedavi odaklı
Çocuk yoğun bakımda süreklilik esas! Tüm sistem bunun üzerine kurulu. Zira burada birkaç saniye bile önemli! Uzay üssü gibi görünmesinin nedeni de bu. Her bir santimetrekaresi düşünülmüş bu ünitenin hasta odaları, yüksek teknolojisi, personel sayısı; 7x24 hizmet vermek üzerine kurgulanmış.
Her odada tek çocuk hasta kalıyor
Buradaki çocuk hastalar, kritik günler yaşıyor. Kimi ameliyat sonrası bir gün, kimi aylarca bu odalarda yaşam mücadelesi veriyor. 14 ayrı odadaki; travmadan menenjite, yanıktan zatürreye dek farklı nedenlerle, ciddi sorunlar yaşayan çocuklar bunlar. Sağlıklarının bu kritik süreci nedeniyle, bakım ve tedavileri de çok özel. O nedenle odaları da bambaşka. Büyüklüğü, cihazların durduğu noktalar özel bir mimariyle tasarlanıyor. Odadaki farklı tıbbi cihazlar, tavandan aşağı iniyor. Burada neredeyse hasta yatağı dışında yere değen bir cihaz yok. Zira hijyen bunu gerektiriyor. Havalandırması ise yine hijyen nedeniyle tamamen özel. Yataklar; bir aydan 18 yaşına dek beden büyüklükleri farklı hastalara dizayn edilen hareket kabiliyetine sahip.
İleri teknoloji ile yaşamsal destek
Prof. Dr. Çıtak, bu çocuk hastaların genellikle solunum, dolaşım ya da bilinç durumunda bozukluk yaşadıklarını anlatıyor ve söz konusu sorunların tedavisiyle birlikte, diğer organların çalışmasının sağlanması için yüksek teknoloji kullanmanın şart olduğunu vurguluyor.
Ailelerle iş birliği önemli
Çocukları yoğun bakım sürecinde olan ailelerin ilk isteği, çocuklarının sağlığı hakkında bilgi. Düzenli bilgi vermenin yanı sıra ailenin çocuklarını günde iki kez ziyaret etmesi ya da ihtiyaç durumunda daha uzun süre onların yanında kalması sağlanıyor. Prof. Dr. Çıtak, düzenli bilgi vermenin temel kuralları olduğunu söyleyerek, “Aileyi tedavi süreciyle ilgili rahatlatmak önemli çünkü çocuklarının hastalığı onları ciddi anlamda strese sokuyor” diyor.