Kordon kanı tanımadıklarınızın bile hayatını kurtarabilir
Kordon kanı, bebeğin doğumundan sonra plasenta tarafında kalan kandır. Kordon kanı, bebek doğar doğmaz, kordon kesildikten sonra ilk 10 dakika içinde kordondan alınır. Bu kan, toplanmadığı zaman plasenta ile birlikte atılmaktadır. Kordon ve kordon kanının alınması normal doğum prosedürü ya da bebeği herhangi bir şekilde etkilememektedir. Kordon ve kordon kanı toplama işlemi, doğumu yaptıran hekim tarafından gerçekleştirilir. Hem normal yolla hem de sezaryen doğumlarda kordon kanının toplanması mümkündür.
Alınan kordon ve kan 36 saat içerisinde laboratuvara gönderilir. Laboratuvarda özel yöntemlerle işlenir, uygun şartlarda dondurulur ve ardından buharlı azot tankı içerisinde saklanır. Dondurulmuş olan bu değerli kök hücreler, gerektiğinde çözülerek tedavide kullanılabilir.
Kök hücre kaynağının ilk sırasında kemik iliği yer alıyor. İkinci sırada ise periferik kan bulunuyor. Nakiller, kök hücre ve periferik kök hücre nakli olmak üzere ikiye ayrılıyor. Ancak 1989’dan bu yana dünyada giderek artan yoğunlukla, kordon kanında bulunan kök hücreler kullanılıyor. Daha önce çöpe atılan ve halk arasında ‘eş’ olarak adlandırılan plasenta kök hücre yönünden çok zengin.
Kök hücre nakli için kullanılır
Bu özel kan, kök hücre nakli gerektiren kişiler için önem taşır. Doğumsal tüm sorunlarda, doğumsal metabolik hastalığı olanlarda, edinsel veya doğumsal kalıtsal kan hastalığı olanlarda, bağışıklık sisteminin doğumsal hastalıklarında ve kök hücre nakillerinde kordon kanı kullanılır. Ancak çocuktan alınan kordon kanı, yine aynı çocuk için her hastalıkta kullanılamaz. Kordon kanı, ihtiyaç olursa diğer kardeşlerde meydana gelebilecek hastalıklarda yarar sağlar. Bu noktada, ihtiyacı olan herkesin kök hücreye ulaşabilmesi açısından ailelerin bağış yapmaya özendirilmesi önemli.
Kordon kanı bankası türleri
Aile içi (otolog) bankacılık: Otolog bankacılık uzun yıllar kordon kanının sadece ait olduğu bebek için saklandığı bankacılık modeli olarak yanlış algılanmıştır. Oysa, bu bankacılık modeli kordon kanlarının aile içindeki hasta ya da hastalık riski taşıyan diğer bireyler için de saklandığı, hem sahibine, hem de aile içindeki diğer bireylerin kullanımına açık bir bankacılık modelidir. Çok çocuklu aileler ve ulusal doku bilgi veya kordon kanı bankasını kuramamış ülkeler için aslında en güvenli seçenektir.
Allojenik-halka açık bankacılık: Bireyin bir daha hiçbir hak talep etmemek üzere kordon ve/veya kordon kanını ihtiyacı olanlar için bağışlamasıdır. Bu tip bankacılık devlet, vakıflar veya büyük kurum ya da kuruluşlar tarafından organize edilir ve ulusal/uluslararası kullanıma açıktır.
Kordon kanı saklama işlemi
Laboratuvar ortamında kök hücrelerin, alınan kan içerisinden ayıklanıp sayılmasından sonra doku tiplemesi yapılır. Alınan materyalin sağlıklı olup olmadığı, mikrobiyolojik açıdan herhangi bir bulaşma olup olmadığına bakılır. Yeterli sayıda ve kalitede kök hücre elde edilmiş ise bu hücreler saklanır. Çünkü bazı durumlarda yetersiz hücre sayısı, mikrobiyolojik bulaşma (kontaminasyon) veya pıhtılaşma gibi birçok sebepten dolayı kök hücrelerin saklanmasına gerek kalmaz. Bütün bunlardan aile haberdar edilir. Saklanmaya değer bulunduysa ve aile de onay verdiyse kök hücreler saklanır. Burada üzerinde durulması gereken bir başka konu da onay formlarında kök hücrelerin ihtiyacı olan herhangi bir kişinin kullanımına açık olduğunun belirtilmesi. Yani aile bunu kabul ederse, kordon kanı 5-10 yıl saklanabilir.
Kordon kanında iki tip kök hücre bulunuyor
Kordon kanının içerdiği hücreler iki tiptir;
Kan kök hücreleri: Kan kanserleri, bazı genetik hastalıkların ve kemik iliği yetmezliklerinin tedavisinde hayati öneme sahip hücrelerdir. Kişinin kendine ait olan doku, organ ya da hücresel ürünü kullanması “otolog”, başkasına ait olanı kullanması ise “allojenik” olarak tanımlanır.
Otolog kullanımın kanser ve genetik hastalıklarda başarısı az olduğundan, kullanım alanı tartışmalı ve kısıtlıdır. Bu nedenle kankök hücreleri, allojenik veya aile içi kullanıma daha uygundurlar.
Mezenkimal kök hücreler: Organ yenileme yeteneğine sahip bu hücreler kordon kanında bulunmakla birlikte sayıları çok azdır. Ancak kordonda (göbek bağında) bol miktarda bulunurlar. Bu hücrelere genetik hastalıklar dışında organ hasarlarının tedavisinde geleceğin tedavisi gözüyle bakılmaktadır. Bu hücrelerin otolog kullanımı tavsiye edilmektedir.
Kordon ve kordon kanı hayat kurtarır mı?
Yapılan araştırmalar sonucu, kök hücrelerin tıpta uygulama alanlarının artması ile birlikte kök hücre kaynaklarına duyulan ihtiyaç, tüm dünyada kordon ve kan saklama uygulamasının yaygınlaşmasına neden olmuştur.
Kordon kanı, kök hücreler açısından oldukça zengindir ve halen pek çok ciddi hastalıkta değerli bir tedavi seçeneğidir. Bu nedenle saklanması yalnızca sizin için değil, toplum sağlığı için de önemli yararlar sağlayabilir.
Bebeğinizin kordon kanı ileride kendisi için veya ailede bir başkasının kullanımı amacıyla özel olarak saklanabilir. Ancak bir kişinin kendi kök hücrelerine gereksinim gösterecek bir hastalığa yakalanma ihtimali yaklaşık 1/20.000'dir. Oysa bebeğinizin bir başka insana ait kök hücre nakline gereksinim gösterecek bir hastalığa yakalanma ihtimali 1/7000'dir.
Bu durumda saklanan kanda bulunan kan kök hücrelerinin sahibi dışındaki aile bireyleri için ya da buna ihtiyacı olacak çok sayıda insan için saklanması daha doğrudur. Diğer taraftan yapılan araştırmalar rejeneratif tıpta kullanılan mezenkimal kök hücrelerin ise sahibi (otolog) için kullanılmasının, bir başkasına ait kök hücrelerden (allojenik) daha etkin ve güvenli olduğunu göstermektedir.