Kolon kanserini önleyici beslenme tüyoları
Günümüzde görülme sıklığı giderek artan kanser ve türlerine karşılık, tedavi yöntemlerinde de önemli gelişmeler yaşanıyor. Ancak tedavi aşamasına gelene kadar sağlıklı beslenme ile bazı kanserlerin riskini azaltmak mümkün olabilir. Türkiye’de en sık görülen kanserler arasında 3’üncü sırada yer alan kolon kanserinde en çok hatalı beslenme alışkanlıkları ve obezite sorumlu tutulur. Beslenme alışkanlıkları kanser oluşumunu yüzde 30-35 oranında etkiler. Sinsice ilerleyen ve erken dönemde hemen hiç belirti vermeyebilen kolon kanseri, aslında henüz polip halinde teşhis konulduğunda önlenebilir. Bol posalı beslenme tarzı kalın bağırsak sağlığının korunmasında ilk sırada yer alır. Günlük beslenme planında her 10 gram posa tüketimi ise kolon kanseri riskini yüzde 10 oranında azaltır.
Tam tahıllı ekmek, kuru baklagil, kepekli makarna…
Yapılan bazı araştırmalar, az posa ile beslenen toplumlarda kolon ve rektum kanserine daha sık rastlanıldığını ortaya koyuyor. Yüksek oranda posa içeren besinler, atık maddelerin sindirim sisteminden geçiş süresini kısaltır, daha ağır, daha hacimli atık maddesi (dışkı) oluşturarak kanser riskini azaltır. Bol posalı diyetlerin yağ içeriği genellikle daha azdır, bu da kolon kanserinden koruyucu özellik taşır. Günlük posa tüketiminin 25-35 gram civarında olması gerekir. Bol posalı bir beslenme için şu besinleri tercih etmek önem taşır:
- Tam tahıllı ekmek tüketin.
- Düzenli olarak günde 1-2 porsiyon pişmiş sebze yemeği tüketin. En az 2 ana öğüne söğüş sebze veya salata ekleyin.
- Haftada 2-3 kez kuru baklagil yiyin. Günlük olarak salata ve çorbalarınızı kuru baklagiller ile zenginleştirebilirsiniz.
- Sade makarna yerine kepekli makarna; pirinç pilavı yerine kepekli pirinç veya bulgur pilavı tercih edin.
- Günlük beslenmenize 1-2 yemek kaşığı buğday, yulaf kepeği veya yulaf ezmesi ekleyin.
Sarımsağın koruyucu etkisi var
Bazı araştırmalar sarımsak içeriği yüksek olan diyetlerin kalın bağırsak kanserinden koruyucu etkisi olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle geleneksel beslenmede sıkça kullanılan bu çeşni verici sebzeye sofralarda biraz daha yer açmak önemli.
Kalsiyumu eksik etmeyin
Yeterli kalsiyum alımı da kolon kanserine karşı koruyucu etki gösterir. Belirlenen miktarlar kadar süt ve süt ürünlerinin günlük beslenme planı içinde mutlaka yer alması gerekir. Yetişkinler için 2 bardak süt veya yoğurt ve 60 gr peynir tüketimi yeterli kalsiyum miktarını karşılar. Ergenlik dönemindeki gençlerin ise kalsiyum ihtiyaçlarını karşılamak için günde 2 su bardağı süt veya yoğurt, 120 gr peynir tüketmeleri gerekir.
Pişirme yöntemine dikkat
Fazla kırmızı et tüketimi kolon kanseri riskini artırır. Bu nedenle kırmızı et tüketiminin haftada 500 gramdan daha az olması gerekir. Eti pişirirken yanmamasına dikkat edilmesi önemli. Aksi takdirde etin yanmasıyla ortaya çıkan kimyasallar (polisiklik aromatik hidrokarbonlar) kanser öncüsü moleküllerin oluşmasına neden olur. Etin haşlama, ızgara veya fırında yöntemleriyle pişirilmesi önerilir.
Günde 2-3 porsiyon çeşitli renklerde salata tüketin
Sebzelere doğal rengini veren maddeler, kanser öncüsü hücrelerin vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı olarak, bağışıklık sistemini güçlendirici etki yaratır. Bu nedenle günde 2-3 porsiyon salata tüketmek; salataların mevsim sebzelerinden oluşmasına ve olabildiğince çok renkte sebze içermesine özen göstermek gerekir. Salataların posa ve protein içeriğini artırmak için üzerine haşlanmış nohut, kuru fasulye, bulgur, mısır ve yarma ilave etmek önerilir.
Her gün meyve tüketin
Yeterli meyve tüketenler yetersiz tüketenlere kıyasla kolon kanserinden daha fazla korunur. Dolayısıyla her gün meyve yemeye özen gösterilmesi gerekir. Diyetin posa miktarını artırmak için kabuğu ile tüketilebilen meyveleri çok iyi yıkayarak kabuklarıyla birlikte tüketin. Kayısı, kırmızı erik ve incir gibi meyveleri, posa açısından zengin oldukları için özellikle kabızlık şikayetiniz varsa beslenmenize dahil edin. Şekersiz kompostolarını tercih etmek de bağırsak faaliyetlerini artırmada daha etkilidir. Ancak aşırı meyve tüketimi kolon kanseri açısından ek bir fayda sağlamaz. Bu nedenle günde 2-3 porsiyon meyve tüketmek yeterli görülür.
Salam, sosis ve sucuktan uzak durun
Salam, sosis ve sucuk gibi işlenmiş et ürünlerinin üretimi sırasında renk ve ürün kalitesini korumak amacıyla kullanılan nitrit ve nitratlar kanserojen özellik taşır. Bu nedenle bu işlenmiş et ürünlerinden uzak durmak gerekir.
D vitamini eksikliği olmamalı
Yapılan çalışmalar D vitamini yetersizliği olan kişilerde kolon kanseri sıklığının yüksek olduğunu ortaya koyuyor. D vitamini düzeyinin yeterli olup olmadığından emin olmak için tahlil yaptırmak, yetersiz ise doktorun tavsiyesiyle gerekli takviyeler almak önemli.
Sigara içmeyi durdurun
Yapılan çalışmalar sigaranın birçok kanser türünde olduğu gibi kolon kanserinde de riski artırdığını gösteriyor. Dolayısıyla sigara içmeyi bir an önce durdurmak, tüketiliyorsa alkol miktarı ve sıklığını da mutlaka azaltmak gerekir.
Kilonuzu koruyun
Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması verileri, her 100 kişiden 30’unun obez ve yaklaşık 35’inin de fazla kilolu olduğunu ortaya koyuyor. Obez veya aşırı kilolu olmak, fiziksel aktivite alışkanlığından bağımsız olarak kolon kanserinin oluşumuna sebep olan risk faktörleri içinde yer alır. Bu nedenle sağlıklı ağırlığa ulaşmak için gerekli beslenme önlemlerini almak, tek başına kilo verilemiyorsa hedef ağırlığa ulaşmak için uzman yardımına başvurmak gerekir. Özellikle karın bölgesindeki yağlanmaya dikkat etmek ve vücut yağ oranının azaltılmasını hedefleyen beslenme planı oluşturmak önem taşır.