Kolon kanseri belirtileri
Belirti vermemesi nedeniyle hastaların yüzde 25’inde ileri evrelerde tanı konulabilen kolon kanseri aslında önlenebilir bir kanser türü. Günlük hayatınıza ve beslenmenize dair bazı düzenlemeler yaparak kolon kanserine yakalanma riskinizi düşürebilirsiniz. İşte kolon kanserine karşı yapabilecekleriniz…
Kolon kanserine karşı sağlıklı beslenin
Kalın bağırsak kanseri sağlıksız beslenme ile doğrudan ilişkili. Özellikle aşırı yağlı yiyecekler, hayvansal yağ tüketimi ve kırmızı et ağırlıklı beslenme kalın bağırsak kanserine davetiye çıkarıyor. Salam-sucuk-sosis-pastırma gibi işlenmiş ve katkılı etten de kaçınmak gerekiyor. Sebze ve meyvenin yetersiz tüketimi sindirim sistemi sağlığını olumsuz etkilediğinden her gün yeterli ölçüde sebze ve meyve tüketmeyi ihmal etmeyin. Bol lifli gıda tüketmeye özen gösterin.
Sigara ve alkolden uzak durun
Alkol kullanımının kolon ve rektum kanserinde artışa yol açtığı 57 çalışmada gösterilmiş. Günde 50 gram ya da daha fazla alkol içenlerde kolon kanseri riski içmeyenlere göre 1.5 misli artıyor. Alkolün yıkılması sonrası ortaya çıkan, toksik bir kimyasal olan asetaldehid hem DNA’ya hem proteinlere zarar veriyor. Alkol ayrıca toksik oksijen türevlerinin oluşması yoluyla da DNA’ya hasar vererek kanseri tetikliyor. Alkolün bileşiminde bulunabilecek nitrozamin, fenoller, hidrokarbonlar gibi kanserojen maddelerin etkisini de yabana atmamak gerekiyor. Sigara ve alkol birlikte kullanıldığında kolon kanseri riski daha da artıyor. İçerdiği nikotin ve diğer toksik artıklar ile sigara kolon tümörünün büyümesine ve kanlanmasının artarak hücre çoğalmasına yol açıyor. Özellikle karaciğer ve yemek borusu kanseri sigaranın alanına girmekle birlikte sigara metabolik artıkları aracılığıyla kolon kanserine hem zemin hazırlıyor hem de kanserli kişilerde tümörün büyümesini ve metastaz yapmasını kolaylaştırıyor
Kilonuza dikkat edin
Fazla kiloların sağlık düşmanı olduğu yapılan pek çok bilimsel çalışma ile kanıtlanmış durumda. Diyabetten kalp ve damar hastalıklarına birçok soruna yol açan aşırı kilo, kolon kanserine de zemin hazırlıyor. Örneğin 5 kiloluk bir artış kolon kanseri riskini yüzde 5 artırıyor.
Düzenli spor yapın
Modern çağın insan sağlığına verdiği en büyük zararlardan biri olan hareketsizlik hızla yaygınlaşıyor. Oysa her gün en az 45 dakika tempolu egzersiz ya da haftanın en az üç günü en az 30 dakikalık düzenli yürüyüş sağlıklı bir yaşam için olmazsa olmaz kurallardan. Düzenli egzersiz kolon kanserinden de korunmada büyük fayda sağlıyor.
Kolonoskopiyi ihmal etmeyin
Kolonoskopi ve dışkıda gizli kan testini 50 yaşın üzerindeki herkes yaptırmalı. Ailenizde kanser öyküsü varsa daha erken yaşta yaptırın. 1. derecede akrabanızda kanser olanlar var ise rahatsızlanan kişinin mevcut yaşından 10 yıl önce yaptırmaya özen gösterin. Çünkü ailede 1. derecede yakınınızda kolon kanseri olması kanser riskini 2-4 kat artırıyor.
Kalsiyum ve D vitaminine dikkat edin
Kalsiyum ve D vitamininin kolon kanserini önlemede etkinliği konusundaki çalışmalar çelişkili olmakla birlikte kalsiyumun bağırsağa toksik olan ikincil safra asitlerine bağlanarak onları ortamdan uzaklaştırdığı ve onların zararlı etkisini önlediği ileri sürülmekte. D vitamininin ise kanseri nasıl önlediği tam olarak bilinmiyor. Buna karşın kansere yol açan inflamasyonu (yangı) baskılayarak ve hücre çoğalmasını önleyerek anti-karsinojenik etki gösterdiği kabul ediliyor. Bu nedenle kalsiyum ve D vitamininizin yeterli olmasına dikkat edin.
Kolon kanserine karşı stresten uzak durun
Günümüz koşullarında stresten kaçmak kolay mı? Her ne kadar stresin kanseri tetiklemedeki rolü gösterilememişse de yoğun ve sürekli stres bağışıklık sistemini çökerterek hem enfeksiyonlara hem de kansere karşı direncimizi azaltabilir. Ancak bunu ispat edecek geniş çalışmalara ihtiyaç var. Diğer taraftan düzenli uyku da kanserden korunmada önemli rol oynuyor.
Kolonoskopi sayesinde erken yakalanıyor!
Ülkemizde ulusal kolorektal kanser taramaları Aile Sağlığı Merkezleri ile Toplum Sağlığı Merkezleri bünyesindeki Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) tarafından yürütülüyor. 50 yaş üzeri ya da risk grubundaki kişilerin Aile Sağlığı Merkezleri’ne gidip dışkı örneği vermeleri yeterli. Dışkıda gizli kanı pozitif olanlar kolonoskopi yapılmak üzere ilgili merkeze sevk ediliyor. Bu program başarılı bir şekilde yürütülüyor. Ancak toplumdaki farkındalığın yaygınlaşması gerekiyor” diyor. Kalın bağırsak kanseri ‘polip’ denilen iyi huylu tümörlerin zemininde gelişiyor. Bu polipler kolonoskopi sırasında çıkarılarak kanser gelişimi önleniyor. Son yıllarda tarama programlarının da yaygınlaşmasıyla kolon ve rektum kanseri tespit edilen kişi sayısı artıyor. Kolon kanserinin sıklığının genç yaşlarda artış göstermesi üzerine tarama yaşının 40-45 yaşa çekilmesi de gündemde. Kolonoskopi kolon kanseri sıklığını yüzde 80 azaltıyor. Ancak yapan kişinin deneyimli ve ehliyetli olması, tüm poliplerin çıkarılması, bağırsak temizliğinin çok iyi olması şart. Ayrıca yeni aletlerle ve kişinin konforu sağlanarak yani sedasyon (uyutma) ile yapılan işlem hiç de zor bir işlem değil ve hayat kurtarıcı kabul ediliyor.
Kimler kolon kanseri taraması yaptırmalı?
- 50 yaşın üzerindeki kişiler,
- Ailesinde 1. derece yakınlarında (anne, baba, kardeş) kalın bağırsak kanseri olanlar,
- Daha önce kalın bağırsak, meme, yumurtalık veya rahim kanseri tanısı almış olanlar,
- Ailesinde kolon polibi, ailevi polipozis ya da ailevi non polipozis kanser hastalıklarından biri bulunan kişiler,
- Daha önce kendisinden polip çıkarılmış olanlar,
- 8 yıllık kronik iltihabi bağırsak hastalığı bulunan kişiler öncelikle kansere yatkın olup düzenli taranması gereken gruplar arasında.
Bu belirtilere dikkat!
- Karın ağrısı
- Makattan kan gelmesi (Makattan gelen kan çoğunlukla hemoroide bağlandığından yanıltıcı olabiliyor. Bu nedenle mutlaka uzmana görünün),
- Dışkıda taze kan olması,
- Bağırsak alışkanlığında değişme (Normalken kabız ya da ishal olma),
- Açıklanamayan kilo kaybı,
- Kansızlık (Baş dönmesi, halsizlik).