Yazı İçeriği

Kanser nedir?

Kanser riskini azaltmak mümkün mü?

Kanserle mücadelede beslenme önemli

Kemoterapiden önce nasıl beslenilmeli?

Kanser sorunu olanlar meyveleri nasıl tüketmeli?

Kemoterapi alan kişilere beslenme önerileri

Kanser tedavisinden sonra böyle beslenin

Kanserli kişiler kaşeksiden nasıl korunabilir?

Egzersizle neler amaçlanır?

Kanser tedavisinden sonra en kısa sürede rehabilitasyona başlanmalı

Kanser nedir?

Kanserlerin çoğu kalıtsal olmasa da hepsi genetik hastalıktır. İnsan genleri deşifre edildikçe, insanları birbirinden ayıran özelliklerin ve hastalıkların hangi genlerle ilişkilerinin olduğu ve bu genlerle, besinlerin ve diğer çevre faktörlerinin etkileşimleri anlaşılmaya başlandı. Çok sayıda genin aynı hücre içerisinde uzun bir zaman diliminde mutasyona uğrayarak, hücrenin kontrol edilemez biçimde büyüme ve yayılma özelliği kazanması sonucu kanser oluşur.


Kanser riskini azaltmak mümkün mü?

Kansere yol açtığı bilinen davranış biçimlerini, çevresel faktörleri düzenleyerek biyolojik özelliklerimize göre davranmak kanser riskini azaltır. Örneğin; tütün kullanımı, kansere bağlı ölümlerin yaklaşık üçte biriyle ilişkilidir. Dolayısıyla sigara içen bir erkeğin kanser olma ihtimali, içmeyene göre 2 bin kat fazladır. Diğer bir örnek ise açık tenli kişilerde uzun süre güneşin veya solaryumun UV ışınlarına maruz kalınması sonucu deri kanseri görülme riski, koyu tenlilere göre 10 kat daha fazla olabilir. Çevresel faktörler ve davranış biçimlerimizi değiştirmek mümkündür, ancak genetik özellikler değiştirilemez.

Kanserle mücadelede beslenme önemli

Kanser hastalığının tedavisindeki başarı, beslenmeye gösterilen özenle artabilir. Uzmanlar, kanser hastalığı olanlar öncelikle yağlı yiyecek ve asitli içeceklerden uzak durmasını önerir. Kanser, hem iştah merkezini baskılayarak yeme isteğini ortadan kaldıran hem de kemoterapi tedavisinin yan etkileri nedeniyle ciddi kilo kaybına neden olabilen bir hastalık. Bu nedenle son yıllarda kanser hastalarının beslenmesine daha çok önem veren doktorlar, dengeli ve yeterli beslenmeyi tedavide yardımcı bir unsur olarak görüyor. Kemoterapinin yan etkilerinin başında gelen bulantı ve kusma ise beslenmeyi zorlaştıran etmenlerin arasında yer alır. Kanser hücrelerinden çıkan bazı moleküller iştahı baskılar, yağ yakımını artırır ve protein sentezini azaltır. Kanserde beslenme üç ana grupta toplanabilir: Kemoterapi öncesi, kemoterapi sırasında ve tedavi sonrası. Bu üç dönemde kişilerin dikkat etmesi gerekenler de farklılaşır.

Kemoterapiden önce nasıl beslenilmeli?

Kanser sorunu olan kişilere, kemoterapi tedavisine başlamadan önce yağsız yiyecek tüketmeleri önerilir. Bulantı hissinin azaltılması için kızartmalardan ve asitli içeceklerden uzak durulması, az baharatlı yiyecekler tüketilmesi gerekir. Bu dönemde az şekerli puding tüketilebilir. Kemoterapi öncesinde bol sıvı tüketimi de önemlidir. Sık aralıklarla, azar azar su içilmesi gerekir. Ancak sıvı alımı sadece suyla sınırlı değildir; çay, çorba, ayran, hatta yoğurt da bu gruba girer. Tüketilen suyun sertlik derecesine de dikkat etmek gerekir. Aşırı kireçli sular midedeki ağrıyı, peptik ülserin şiddetini ve gaz yakınmalarını artırabilir. Klorlu, kapalı ambalajlı ya da filtre edilmiş şehir suyu yeterlidir.

Kanser sorunu olanlar meyveleri nasıl tüketmeli?

Elma, kivi, kavun ve karpuz gibi meyvelerin temiz bir bıçakla soyulması, kanserliler için gereken hijyeni sağlar. Ancak üzüm ve erik gibi soyulmadan tüketilen meyvelerin iyi temizlenmesi gerekir. Çünkü kemoterapi nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflayan kişiler, bakteri ve parazit enfeksiyonlarına açık hale gelir. Meyvelerin temizliği için yapılacaklar ise; meyveler bol su ile yıkanmalı, sonrasında sirkeli su ya da piyasada satılan meyve özlü temizleyici solüsyonlarda bekletilmeli. En son aşamada ise meyveler çok iyi durulanıp kurulandıktan sonra tüketilmeli. Dışarıda yemek yerken de dikkat edilmesi gereken bazı kurallar vardır. Restoranlarda yemek, kişinin sosyalleşmesini ve psikolojik olarak rahatlamasını sağlar. Ancak restoran ve benzeri yerlerde bazı noktalara dikkat etmek gerekir. Yiyeceklerin kızartılarak değil, fırınlanarak pişirilmesi, yıkanma koşulları bilinmediği için salata ve çiğ sebzelerden uzak durulması önerilir.

Kemoterapi alan kişilere beslenme önerileri

  • Kemoterapi sırasında süt, taze sıkılmış ya da hazır meyve suyu tüketmenin bir sakıncası yoktur. Ancak greyfurt bunun dışında tutulur. Çünkü içeriğindeki maddeler, karaciğer enzimleri ile etkinleşerek kemoterapinin etkisini azaltabilir.
  • Yoğurt ve reçel de tüketilmesi önerilen yiyecekler arasındadır.
  • Açık havada kurutulduğu için mikroba açık olan kuru kayısı, üzüm ve incirden ise uzak durulmalı.
  • Mısır gevreği, müsli gibi yiyeceklerin soğuk sütle karıştırılıp yenmesi kemoterapinin neden olduğu bulantıyı baskılar. Bulantıya iyi gelen diğer yiyecekler de, tuzlu leblebi ve fıstık.
  • Dondurma da ağız içindeki kanlanmayı azalttığı için kemoterapi ilacının ağza daha az ulaşmasını sağlar; böylece ağızda daha az yara oluşur.
  • Hastaların öğle yemeklerinde kızartma yerine haşlama ya da fırında pişmiş yemekleri tercih etmesi; sıvı tüketimini artırmak için de ılık çay içmesi önerilir.
  • Çarpıntı yaptığı için kahveden uzak durulması gerekir.
  • Kemoterapi sırasında iştahsızlıktan yakınan kişilerin ise bu durumun kilo kaybına yol açmaması için azar azar, sık sık yemeleri gerekir. Öğün atlamaması gereken bu kişilerin, ara öğünlerde yüksek protein içeren puding yemeleri önerilir.

Kanser tedavisinden sonra böyle beslenin

Kanser tedavisinin ardından hastalığı tamamen atlatan kişilerin yine de dikkat etmesi gereken noktalar vardır. Normal hayatına dönen kişilerin sağlıklı beslenmeyi takıntı haline getirmeden, gerekli ve yeterli besinler alması gerekir. Bu beslenme düzeninde günde beş porsiyon meyve ve sebze tüketilmesi önerilir. Kırmızı ete karşı bir önyargı olsa da, haftada bir kez kırmızı et yemenin hiçbir sakıncası yoktur. Aynı şekilde süt içilmesi de çok önemlidir. Tedavi sonrası her yiyeceğin tüketilmesi gerekse de, burada miktarları önemli rol oynar. Organik yiyecekler de tercih edilmesi gerekenler arasındadır. Öte yandan, meyve suyu ekstresi içeren haplardan uzak durulması önerilir.

Kanserli kişiler kaşeksiden nasıl korunabilir?

İleri derecede kilo kaybı ve kas yıkımı olarak tanımlanan kaşeksi, kanser sorunu olanların rahatsızlık sürecini hızlandırabilir. Tedavide başarı için bu durumu önlemek isteyen doktorlar, kişilere melatonin içeren ilaçlar ya da balık yağı tüketmelerini önerir.

Kanser tedavisinden sonra egzersizle gelen sağlık

Egzersizle neler amaçlanır?

Egzersiz, hayatın her dönemi için vazgeçilmez. Ancak kanser nedeniyle ameliyat olmuş kişilerin de özellikle egzersiz yapmaya ihtiyacı var. Bu egzersizlerle, kişinin en kısa sürede normal aktivitelerine dönmesi amaçlanır.

  • Dik postürü (duruşu) yeniden sağlamak,
  • Boyun, bel, göğüs ve omuzlardaki sertliği gidermek,
  • Tutulan bölgelerde eklem hareket açıklığını, gücü ve esnekliği yeniden kazandırmak,
  • Ameliyat veya anestezi sonrası akciğer kapasitesini artırmak,
  • Kalp-damar zindeliğini ve kalp-akciğer kapasitesini artırmak,
  • Endorfin seviyesini yükselterek kan basıncını düzenlemek,
  • Depresyonu, zayıflığı ve yorgunluğu gidermek,
  • Lenf sıvısının drenajını artırarak lenfödem oluşmasını önlemek,
  • Yara izi oluşumunu önlemek,
  • Donmuş omuz gelişmesine engel olmak,
  • En önemlisi kişinin mücadele ruhunu güçlendirmek.

Kanser tedavisinden sonra en kısa sürede rehabilitasyona başlanmalı

  • Kanser tedavisinde cerrahi işlem sonrası esnekliği kaybolmuş zayıf kas gruplarını kuvvetlendirmek, etkilenen eklemlerin esnekliğini ve gücünü artırmak amacıyla rehabilitasyona en kısa zamanda başlamak gerekir.
  • Rehabilitasyon ve egzersiz ile duruş bozukluklarını düzeltmek ve daha uygun bir vücut duruşu için postür kaslarının yeniden eğitimi yapılır. Kişinin daha güvenli bir şekilde hareket edebilmesini sağlamak için tutulan kaslar yeniden eğitilir. Cerrahiden sonra iyileşmeyi hızlandırmak, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavilerin daha kolay tolere edilmesini sağlamak için fiziksel kuvvetin ve genel kondisyonun artırılmasına çalışılır.
  • Bu egzersizlerin diğer önemli bir hedefi de kemoterapi, radyoterapi sonrasında kilo alımını azaltmak, kuvveti artırmak, kas sıkılığı, vücut kompozisyonu ve kemik yoğunluğunu çoğaltmak veya korumak. Böylece kişinin iç gücünün farkına varması ve kendini iyi hissetmesi amaçlanır.
  • Kişilerin fiziksel kondisyonu ve iyileşme süreleri birbirinden farklı olabilir. Bu nedenle programın tüm aşamalarında değerlendirme yapılmalı ve program kişinin özelliklerine göre hazırlanmalı. Egzersizlere her zaman en kolay hareketlerle, az sayıda tekrar ile başlanır. Sonrasında aşamalı olarak artırılır. Çok hızlı ilerleme, zedelenme ve rahatsızlıkla sonuçlanabilir. En ufak bir sorunla karşılaşıldığında programı planlayan hekim ile bağlantı kurulması gerekir.