Likit biyopsi ile geç belirti veren kanserlerde erken teşhis şansı
Modern çağın korkulu rüyası kanser günümüzde hızla yaygınlaşırken, tedavisinde erken tanı hayati önem taşıyor. Hastalık ne kadar erken fark edilirse tedavide başarı da o kadar artıyor. Ancak bazı kanserler var ki sık görülmesine rağmen geç belirti vermesi ve tarama testlerinin zamanında yapılmaması nedeniyle hastalık ileri evrede yakalanıyor. Geç belirti veren kanserlerin erken teşhisinde yeni bir umut ışığı doğdu. İşte geç belirti veren 5 kanser ve gelecekte erken tanıya katıkıda bulunması beklenen 'likit biyopsi' hakkında bilmeniz gerekenler.
Akciğer kanseri
Akciğer kanseri erkeklerde ve kadınlarda görülen en sık ikinci kanser türü olmasına rağmen kanserden dolayı ölümlerde birinci sırada yer alıyor. Ülkemizde her yıl 50 bin kişi akciğer kanseri ile tanışıyor. Başlıca sebebi sigara, zira hastalığın yüzde 90'ı sigaraya bağlı gelişiyor. Akciğer kanseri tanısı konan hastaların yüzde 75'ine yakını ancak ileri safhada yani 3. ve 4. evrede tespit ediliyor. Kanser küçükken veya başka organlara sıçrama yapmadan hiçbir belirti vermiyor; ancak tümörün büyüdüğü ve başka organlara sıçrama yaptığı durumlarda anlaşılıyor. Uzun yıllar sigara içmiş kişilerde herhangi bir şikayetin olmaması bu kişilerde akciğer kanseri olmadığı anlamına gelmiyor. Akciğer kanseri açısından risk altında olan ancak kanser tanısı olmayan 168 hasta üzerinde uygulanan likit biyopsi sayesinde beş hastada serumda tümör hücreleri gösterildi. Bu da likit biyopsinin tarama amaçlı da kullanılabileceğinin işaretlerini verdi. Likit biyopsinin ileride geç belirti veren kanserlerin erken teşhisinde ve taramasında kullanılabileceği beklentisi oldukça yüksek.
Over (Yumurtalık) kanseri
Kadınlarda 50 yaşından sonra sıklığı artan bir kanser türü. Jinekolojik kanserlerin en önemli türlerinden biri. Bu kanser türünde de hastaların yüzde 75’e yakınına ileri evrede tanı koyulabiliyor. Ancak bu kanser türünün erken teşhisi için henüz başarılı bir tarama yöntemi bulunamadığından genelde ileri evrede tanı alınıyor. Tarama yapılacak bir yöntem bulunursa hastalık erken evrede saptanabilecek ve tedavideki başarı artırılabilecek.
Pankreas kanseri
Geç belirti veren kanserlerin başında gelen pankreas kanseri sinsice ilerlediğinden hastaların ancak yüzde 15'i ameliyat edilme şansına sahip oluyor. İleri yaş hastalığı olan pankreas kanserinde, sigara ve alkol kullanımı ile fazla kilo çok önemli risk faktörlerini oluşturuyor. Genellikle hazımsızlık, karın ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı gibi pankreasa özgü olmayan şikayetlerle başlayan pankreas kanseri için önerilen rutin bir tarama yöntemi yok. Ama şüphe duyulduğu durumda fizik muayene ve ultrasonografi ile kişinin değerlendirilmesi gerekiyor. İleride likit biyopsinin bu sinsi ve çok geç belirti veren kanser türünün erken tanısında da etkili olması bekleniyor. Böylece ameliyat edilebilen hastaların sayısı ve tedavideki başarı artırılabilecek.
Kolon kanseri
Hem kadın hem erkeklerde en sık rastlanan ilk üç kanser arasında olan kolon kanseri de geç belirti veriyor. Erken evrelerde (evre 1-2) başarı yüzde 80-90’larda iken evre 3 ve 4’te bu oran belirgin olarak düşüyor. Tarama yöntemleri ile kolon kanseri önlenebilir veya erken evrede saptanabilir. Ancak tarama yöntemleri (kolonoskopi, baryumlu kolon grafisi, dışkıda gizli kan) çoğunlukla ihmal ediliyor.
Böbrek kanseri
Genellikle 50 ve 60’lı yaşlarda gelişen böbrek kanserleri geç belirti veriyor. İleri evrede saptandığında tedavi başarısı erken evreye göre oldukça düşük. Erişkin kanserlerinin yüzde 3’ünü oluşturan böbrek kanserinde risk faktörleri arasında sigara, bazı genetik sendromlar ve polikistik böbrek hastalığı gösteriliyor. Hastalığı erken teşhis edecek bir tarama yöntemi bulunmuyor. Ancak idrarda kan, böğür ağrısı, kilo kaybı gelişmesi durumunda doktora başvurulması şart. Metastaz yapmış böbrek tümörlerinde son zamanlarda etkili olan çok sayıda hedefli ilaç geliştirilmiş durumda. Gelecekte erken tanısında da likit biyopsinin etkili olması bekleniyor.
Damardan alınacak kan ile kanser hücreleri tespit edilecek
Kanserin erken teşhisi yakın gelecekte çok önemli gelişmelere gebe. Likit biyopsi erken teşhise damga vuracak bir yöntem olarak görülüyor. Dolaşımdaki tümör hücrelerinin toplanarak tetkik edilmesine “likit biyopsi” deniliyor. Likit biyopsinin yapılabilmesi için damardan kan alınması yeterli. Bu amaçla likit biyopsi ile ilgili çok sayıda çalışma yapıldı ve halen devam eden çalışmalar kişinin kanser olup olmadığını erken evrede saptamak adına umutları artırıyor. Likit biyopsi ile kanserli tümörün radyolojik olarak henüz saptanamayacak olan erken dönemlerinde bile teşhis edilmesi sağlanacak.