Yazı İçeriği

Grip deyip geçmeyin

Kalp gribi genellikle erkekleri etkiliyor

Kalp gribi belirtileri

Kalp gribi tekrar edebiliyor

Destek tedavi çok önemli

Grip deyip geçmeyin

Gribin yayılım gösterdiği organların başında akciğer ve kalp geliyor. Grip akciğeri tuttuğunda zatürreye neden olabilirken kalbi tuttuğunda ise kalp yetersizliklerine neden olabiliyor.


Kalp gribi genellikle erkekleri etkiliyor

Sık görülen grip türlerinde kalp tutulumu az gözlenirken, Coxsackie gibi daha nadir görülen virüs tipleri ise kalbe yerleşebiliyor. Grip virüsünün tipine göre kalp tutulumu değişkenlik gösteriyor. Kalpte tutulan temel bölge kalp zarı olurken, daha az sıklıkta kalp kasları da grip virüsünden etkileniyor. Kalp gribi en sık 20-50 yaş arasındaki erkeklerde ortaya çıkıyor. Bunun nedeni, kalp damar hastalıklarının erkeklerde daha sık gelişmesi ve erkek kalbinin bu hastalıklara karşı daha duyarlı olması. Ayrıca erkeklerin daha çok iş hayatı içinde yer almaları, daha çok seyahat etmeleri ve kalabalık ortamlarda daha sık bulunmaları da kalp gribine yakalanmada diğer risk faktörlerini oluşturuyor. Kalp gribi özellikle gençlerde görülen kalp yetersizliğinin önemli sebeplerinden biri olduğu için tekrarlayan ataklar bu tabloyu kötüleştiriyor. Vücut direnci düşük, romatizmal ya da kanser hastalığı gelişen kişilerde de grip virüsünün kalbi etkileme riski yükseliyor.

Kalp gribi belirtileri

Kalp gribinde boğaz ağrısı, halsizlik ve kırıklık gibi genel grip belirtileri zamanla yerini batıcı özelliğe sahip göğüs ağrısı, çarpıntı ile nefes darlığına bırakıyor. Kalp gribine bağlı göğüs ağrılarında ağrının şiddeti genellikle soluk alma ve sırt üstü yatmada artış gösteriyor. Kalbe bağlı bu belirtiler sıklıkla boğaz şikayetlerinden sonraki 10 gün içerisinde ortaya çıkıyor. Boğaz şikayetleri hafif atlatılsa bile kalp tutulumu gelişebiliyor. Grip genellikle kalp zarına yerleşiyor ve zardan sıvı üretimini artırarak kalp çevresinde sıvı birikmesine yol açıyor. Kalp kasına yayılan grip durumlarında şiddetli nefes darlığı, tansiyon düşüklüğü ve akciğerde sıvı toplanması gibi sorunlar gelişiyor. Daha nadir durumlarda kalp kası da olaya katılıyor ve kalp yetersizliği oluşabiliyor. Erişkinlerde gözlenen kalp büyümesi ve kalp yetersizliğinin sebeplerinden biri de tekrarlayan ve kalbi tutan grip hastalığı oluyor. Kalbi tutan gripte belirtiler normal grip hastalığı gibi genel yakınmalarla seyrettiği için şüpheci yaklaşımla tanı daha rahat konulabiliyor. Kalp muayenesi EKG (elektrokardiyografi), Eko (ekokardiyografi), kan ve akciğer tetkikleri ile kesin teşhis sağlanabiliyor.

Kalp gribi tekrar edebiliyor

Grip sonrasında kalp tutulumu gelişen kişilerin bu duruma tekrar yakalanma riskleri daha yüksek oluyor. Öyle ki bu kişilerin yaklaşık yüzde 15-30’unda hastalık yeniden ortaya çıkıyor. Tekrarlayan kalp gribi atakları kalp zarında kalınlaşma ve kalp kasında incelmeye yol açıp zamanla kalp yetersizliği gelişimine zemin hazırlayabiliyor. Grip aşısının kalp gribini önlemedeki rolü henüz belli değil. Kalbi tutan nadir virüs çeşitlerinin çoğu standart grip aşılarında mevcut olmuyor. Bu nadir virüsler için aşı geliştirme çalışmaları günümüzde devam ediyor. Bu nedenle kalp gribi ataklarının önüne geçmek için gribe yakalanmayı önleyici tedbirlerin alınması çok önemli. Gripli kişilerle doğrudan temastan kaçınılması, tokalaşma, sarılma ve öpüşme gibi grip virüsünün geçişini kolaylaştıracak davranışların yapılmaması, ayrıca çok kalabalık yerlerde maske kullanımı gibi önlemler gribe yakalanma riskini azaltıyor. Ek olarak vücut direncini artıran, vücudun vitamin ihtiyacını karşılayan sağlıklı beslenme tarzı da gribe karşı direnç sağlıyor.

Destek tedavi çok önemli

Çoğu grip vakasında olduğu gibi kalp gribinde de destekleyici tedavi yapılması gerekiyor. Özellikle kalp zarından sıvı salınımı mevcutsa iltihap baskılayıcı ilaç tedavisi uygulanıyor. İnfluenza gibi bazı virüs tiplerinde spesifik ilaç tedavisi mevcut. Kalp kasına yayılım varsa ritim düzenleyici ve kan sulandırıcı ilaçlar verilebiliyor. Kalp yetersizliği gelişen nadir durumlarda kişiler yoğun bakımda tedavi ediliyor. Ancak temel tedavi yine de istirahat ve vücudun direncini artıracak olan besinleri düzenli tüketmek oluyor.