Kalp damar hastalıklarının nedenleri
Araştırmalar tüm dünyada her yıl 17 milyon, ülkemizde ise 160 bin kişinin hayatını kalp ve damar hastalıkları nedeniyle kaybettiğini gösteriyor. Ani ölüm nedenleri arasında da kalp damar hastalıkları ilk sırada yer alır. Düzenli olarak yapılan kardiyolojik check up ile kalp damar hastalığına zemin hazırlayan risk faktörleri belirlenebilir veya hastalık erken dönemde teşhis edilebilir. Hiçbir yakınması olmasa da, herkesin 20’li yaşlarda kolesterol, kan şekeri ve kan basıncı değerlerini ölçtürmesi ve değerler normal çıkarsa 30 yaşına kadar 5 yılda bir, 30-40 yaş arasında 3 yılda bir, 40 yaşından sonra ise risk durumuna göre 1-3 yıllık periyotlarla kontrol yaptırması gerekir.
Kalp damar hastalıklarının nedenleri
- Tuzlu ve şekerli ve aşırı yağlı gıda tüketimi
- Lezzeti artırıcı aromalar ve birçok katkı maddesi içeren hazır gıdalar
- Egzersiz yapmamak
- Hareketsiz yaşam tarzı
- Fazla kilo
- Sağlıksız beslenmek
- Kalple ilgili sinyalleri dikkate almamak
- Stres
Aşırı stresin kalp üzerinde son derece olumsuz etkisi vardır. Stres demek adrenalin demektir. Adrenalin demek ise damar ve organ hasarı demektir. Bir vücutta bazal olarak yükselen adrenalin seviyesi ne kadar fazlaysa o kişinin organlarının, damarlarının ve kalbinin maruz kaldığı stres de o derece fazladır. Aşırı stres, organların daha erken yaşlanmasına, hücrelerin daha erken bozulmasına ve daha erken ölmesine neden olarak pek çok hastalığa davetiye çıkarır.
Kalbi etkileyen hastalıklar
Yukarıda sayılan nedenlerin, yani yaşam şeklinin değişimiyle kalp damar hastalıkları riskini düşürmek mümkün. Ancak bazen de kalbi etkileyen farklı yapısal hastalıklar olabilir. Kalp hastalıklarına neden olan diğer faktörler şunlardır:
- Romatizma nöbeti
- Yüksek kan basıncı (hipertansiyon)
- Koroner arter hastalığı
- Kronik akciğer hastalığı
- Kalıtımsal kalp anormallikleri
- Göğüs kafesi ve bel kemiğinde yapı bozuklukları
- İç salgı bezleri düzensizlikleri
- Anemi (kansızlık)
- Damarlar arasında anormal bağlantılar
- Kalp ritim sisteminde düzensizlik
Kalp hastalıklarının erken belirtileri
Özellikle göğüs ağrısı, göğüste sıkışma, tıkanma veya yanma gibi belirtiler kalp damar hastalıklarının erken belirtileri arasında yer alır. Bu şikayetler göğüste sağda veya solda, kollarda, mide üzerinde, boyunda veya çeneye doğru olabilir. Bunun yanı sıra erken yorulmak, nefes darlığı veya nefes alamama hissi, fenalık hissi, boğulur gibi olma, çarpıntı veya ritim düzensizliği, baygınlık hissi ve gece uyandıran tıkanma hisleri kalp hastalığı belirtileri arasında bulunur. Öksürük ve ödem de kalp damar hastalıklarının belirtilerindendir.
Ailede kalp hastalığı varsa dikkat
Gizli kalp hastalığında ise hiçbir belirti olmaz. Ancak nadiren de olsa efor sırasında çabuk yorulma ve halsizlik gibi kalp hastalığını düşündürmeyen belirtiler gelişebilir. Her iki nedenden dolayı gizli kalp hastalığı rutin kontroller sırasında veya tesadüf eseri ortaya çıkar. Gizli kalp hastalığına bağlı ani ölümlerin önüne geçebilmenin tek yolu ise kardiyak check up yaptırmaktır. Ailesinde kalp hastalığı olanların 20 yaşından itibaren kardiyak check up yaptırmaları, gizli kalp hastalığı teşhisini daha erken konulmasını sağlar.
Kalp damar hastalıklarının tedavisi
Kalp damar hastalıklarının tedavisi ise 3 şekilde yapılır. Bu tedavilerin ilki olan ilaçla tedavide hastanın tansiyon ve kolesterol ilaçları düzenlenir. Kasık damarlarından veya kol damarlarından girmek suretiyle anjio gibi invaziv(girişimsel) yani ameliyatsız tedavi yöntemleri uygulanabilir. Bu şekilde hastaya; kalp kapakçıkları, kalp damarları, akciğer damarları ve kalpteki deliklerle ilgili tedavi verilebilir. Aynı zamanda pil tedavisi de kalp hastalıkların tedavisinde uygulanabilir. Kalpteki bazı anormallikleri ısıtarak, yakarak tedavi etmek de söz konusu olabilir. Damarlarda bazı bölgelerdeki aşırı adrenalini kontrol etmek, kalbi ve tansiyonu rahatlatmak için yapılan tedavi yöntemleri vardır. Bunların hepsi invaziv tedavi yöntemleri denilen kesi olmadan, ameliyat etmeden kateterizasyon sayesinde tek bir iğne deliğinden girilerek yapılır. Bir diğer tedavi şekli olan balon yönteminde, kalp damarlarındaki darlıklar anjio esnasında açılır. Kalbi besleyen damarlarda meydana gelen tıkanmalar, balon ya da stentle açılamıyorsa bypass ameliyatı yapılabilir.
Çalışan kalbe bypass nasıl uygulanır?
Kalbi besleyen 3 adet koroner arter damar bulunur. Bu damarlarda meydana gelen tıkanıklık ya da daralma, meme damarı, koldan alınan atardamar ya da bacak toplardamarı kullanılarak yapılan yeni tali yolla ‘bypass’ edilir. Ameliyatın adı da buradan gelir. Bu ameliyatlarda daha çok meme damarı tercih edilir. Bypass ameliyatı yapılacak kişide beraberinde sol bacağı besleyen atardamar tıkanıklığı varsa sol meme damarı tercih edilmez. Bu durum çok nadir görülür. Meme damarının tercih edilmesindeki en büyük etken ise açık kalım oranının diğerlerine göre daha yüksek olmasıdır. Araştırmalara göre memeden alınan damarın 10 yıllık açık kalım oranı yüzde 90, bacaktan alınan damarın ise yüzde 60’tır. Ancak aradan geçen yıllar içerisinde geliştirilen ameliyat yöntemleri, dikiş teknikleri ve malzemelerin, bacaktan alınan damarın da açık kalma oranını yükseltebilir.
Çalışan kalbe yapılan bypass ameliyatının etkileri
Çalışan kalpte bypass ameliyatının hasta açısından çeşitli yararları vardır. Kişi, yoğun bakım ünitesine çıkarıldığında klasik yöntemde 8-10 saat boyunca solunum cihazında takip edilir. Bu yöntemde ise süre 3 saattir. Kan kullanım oranı daha düşüktür ve kişinin hastanede kalış süresi kısalır. Böylelikle kişinin günlük yaşamına dönmesi kolaylaşır. Kalbin ameliyat sırasında durmayacağı fikri, kişiyi psikolojik olarak da olumlu etkiler. Hatta ameliyat korkusunu da ortadan kaldırabilir.
Kalp hastalarının dikkat etmesi gerekenler
Kalp hastalarının sinirlenmemesi, sigara ve alkol kullanmaması, yorucu işlerden uzak durması, uyku ve dinlenmeyi ihmal etmemesi, kilolarını koruması, tuz tüketmemesi, fazla yağdan uzak durması, sebze ve meyve ağırlıklı beslenmesi, kabız olmaması, bol yoğurt yemesi gerekir.