Beyin Nedir?
İnsan beyni ortalama 1300 – 1400 gram ağırlıktadır ve hareket, düşünce, konuşma gibi bütün fonksiyonların merkezidir. Bu “İnsan beyni nedir?” sorusuna verilebilecek cevaptır. Bir bilgi işlem merkezi gibi düşünürsek beyinde sistem durunca, ona bağlı olan fonksiyonlar da gider. Beyin görevini yapmadığı zaman kişi normal, günlük hareketlerini gerçekleştiremez ve felç durumu ortaya çıkar. Düşünme, muhakeme etme ve algılama gibi tüm zihinsel fonksiyonlar beynin tam ve sağlıklı çalışmasıyla mümkün.
Çok özel bir organ olan insan beyni, nöron olarak adlandırılan insan beynine özel sinir hücrelerinden oluşur. Bunlar vücudun en önemli ve dış olaylara en duyarlı hücreleri. Örneğin oksijensizlik, solunum yetersizliği, kirli havada bulunmak, egzoz gazları gibi sebepler beynin oksijenlenmesini bozar. Oysa insan beyninin yegane enerji kaynakları oksijen ve şeker. Bu iki öğe dışında enerji kaynağı yok. Glukoz yani şeker de insan beyni için önemli ama fazlası da azı da zarar verir. Vücuttaki kanın yaklaşık yüzde 20’si beyni beslemek için kullanılır. Kan akışının azalması da ani tansiyon düşmesi gibi çeşitli sonuçlara yol açar.
Beyin Nasıl Çalışır?
Gözümüzden, kulağımızdan ve vücudumuzun çeşitli noktalarından insan beynine saniyede milyonlarca sinyal ve ileti gidiyor. İnsan beyni de bunları saliseler içerisinde nöronlar aracılığıyla değerlendirerek, bellekte bulunan eski bilgilerle mukayese ediyor, nöronlar arası yeni bağlantılar kurarak en uygun cevabı veriyor. Bu da hareket etme, görme, işitme ya da düşünme şeklinde gerçekleşiyor.
Beyninizi Bulmaca İle Çalıştırın
- Her gün yaptığımız rutin işlerde değişiklik yapın. İşe giderken zaman zaman farklı yollar deneyin. Ofisinizde, çalışma odanızda ve evinizde farklılık yaparak beyninizi şaşırtın. Böylece beyin hücrelerinizi aktive edin.
- Dünya ve ülke gündemine dair sorunları düşünün, muhakeme edip, onlara çözüm yolları arayın. İnsan beynini zinde tutmak için antrenman iyi bir yoldur.
- Sosyal ortamlara girin. İnsanlarla konuşup, çeşitli konuları tartışın. İnsan beyni ‘beyin fırtınasını’ sever.
- Çengel, sudoku gibi bulmacalar çözerek hem geçmiş hem de yakın belleğinizi çalıştırın.
- Açık havada yürüyüş ve egzersiz yapın.
İnsan Beyni Kirli Havayı Sevmez
- İnsan beyninin sevmediği şey, oksijensizlik yani kirli havadır. Bu nedenle özellikle büyük kentlerde yaşayan kişilerin açık havada, ağaçlık bölgelerde ya da deniz kıyısında derin nefes alarak egzersiz yapması, bu şekilde de beynini oksijene doyurması gerekir.
- Düzenli beslenmek insan beyni açısından önemlidir. İnsan beyninin kan-şeker seviyesi, ana öğünlerde takviye alır. Ama bazı kişilerde kan şekeri düşebildiği için ara öğün almak da gerekebilir. Bunun için kuşluk ve ikindi vaktinde düşük kalorili ama kan şekeri seviyesini yükseltebilen galeta gibi besinler yenebilir.
- Tansiyon yüksekliği, damar sertliğinin en önemli faktörlerinden biri. Yaşam kaybı nedenleri arasında üçüncü sırada yer alan beyin damar hastalıklarından korunmak ve insan beyninin kan akışını korumak için tansiyonu gerek diyet, gerekse medikal tedavi ile dengede tutmak önem taşır.
- Sigara tüm vücuda olduğu gibi insan beynine de zarar verir. İnsan beyninin sağlığını korumak için sigara içmemek gerekir.
- Alkol insan beyninin hücrelerini uyuşturur. Sarhoşluk hali, beyin hücrelerinin metabolizmasının bozulmasına ve tüm zihinsel fonksiyonlarda kontrolün ortadan kalkmasına neden olur.
- Kan yağları, kolesterol ve benzeri yağlar tıpkı kalp ve bedenin diğer yerlerinde olduğu gibi insan beyninin damarlarına da oturur. Bu yağlar, insan beyninin damarlarında önce daralma, sonra da tıkanmaya neden olur. Bu nedenle kolesterol diyeti yapmak, yağsız beslenmek, gerekli durumlarda da kolesterol düşürücü ilaçlar ile vücudu dengeye sokmak gerekir.
- Uyku da beyin fonksiyonları için önem taşır. İnsan beyni sağlığı için her gün altı-sekiz saat uyumak gerekir. Beyin bütün gün çalıştıktan sonra, arşivlemek istediği materyalleri beynin temporal bölgesinde depolar. Bu işlemi de uykuda yapar.
Tedavide İlerleme Kaydedildi
Yaklaşık 40 yıl önce nörolojik hastalıkların tedavi olanakları çok sınırlıydı. Ancak insan beyni, MR, tomografi gibi yeni tetkik yöntemleri ile daha iyi incelenmeye başlandı. Tanı aşamasında yaşanan bu gelişmeler tedavi olanaklarını da artırdı. Günümüzde dünyada ve Türkiye’de erken dönemde yakalanan felçlerin yüzde 85’i damar tıkanmasına, yüzde 15’i de kanamaya bağlı olarak görülüyor. İnsan beyni, kanamaları kendi imkanı ile tedavi ediyor. Ancak damarlardaki tıkanmada pıhtıyı çözmek için tedaviye ihtiyaç duyuluyor. Son 10 yıldır da pıhtı ilaçlarla damar içerisinde eritiliyor” diyor. Bir başka nörolojik hastalık olan Alzheimer ise ilerleyici özellikte olan, kişinin öz yaşamının bozulmasına, hijyen kurallarının uygulanamamasına, ileri evrede birtakım şüpheci fikirlerin ortaya çıkması gibi sorunlara yol açıyor.
Amerika’da hastalığı yavaşlatıcı birtakım tedavi imkanları bulunuyor. Parkinson tedavisinde de başarılı sonuçlar alınıyor. Sara (epilepsi) hastalığında anti-epileptikleri düzenli kullanmak, zaman zaman da kanda ilacın seviyesini kontrol etmekle nöbetsiz dönemler çoğalıyor. İlaca cevap vermeyen, nöbet yapan vakalarda ise insan beyninde bu soruna neden olan bölge ameliyatla çıkartılıyor. Beyin tümörleri ise ileri görüntüleme yöntemleri sayesinde çok küçükken yakalanıyor. Beyin dokusuna hasar vermeden yapılan cerrahi, ardından da kemoterapi ve ışın tedavileriyle yaşam süresi çok uzayabiliyor. Multipl Skleroz (MS) hastalığının tedavisi için 15-20 yıl önce çok fazla imkan bulunmuyordu. Günümüzde bazı ilaçlarla hem atak döneminin hem de atakların gelmesini önleyici çok başarılı tedaviler uygulanıyor.
Vücudun Denge Sistemi: Beyincik
İnsanlarda denge sistemi beyincikten yönetilir. Beynin en alt kısmında yer alan beyincik gözler, iç kulaklar, boyun ve omurilikten simetrik bir bildirim alarak dengeyi sağlar. Gözler ortama göre nasıl durulduğunu, iç kulaklar başın pozisyonunu, boyun ve omurilik ise vücudun pozisyonunu beyinciğe bildirir. Bu sinyaller sağdan ve soldan simetrik olarak geldiğinde insanın dengesinde bir sorun yaşanmaz ancak herhangi birinin simetrisi bozulduğunda kişide ‘başımın içinde balon var’, ‘yürüyorum ama sarhoş gibiyim’ benzeri şikayetler ortaya çıkabilir. Bu üç sistemin simetrisinin birden bozulması ise kişinin vertigo olarak tanımlanan, etrafın ya da kendisinin ‘fırıl fırıl dönmesi’ şeklinde kendini gösterir.