İshal için mutlaka doktora başvurun
Kavurucu sıcaklar tüm ülkeyi etkilerken büyükten küçüğe pek çok kişi kendini serin sulara atmaya çalışıyor. Sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyrediyorsa serin sularda yüzmek herkesin önceliği oluyor. Özellikle aşırı sıcaklardan bunalan çocuklar, imkanları el veriyorsa en çok keyif aldıkları havuzlara ve denizlere koşuyor. Ancak çocukların havuz keyfi, özellikle iyi dezenfekte edilmemiş havuzlar nedeniyle kötü sonuçlar doğurabiliyor. Çocuklar iyi temizlenmemiş havuzlardan mide bağırsak enfeksiyonları, dış kulak yolu enfeksiyonu kapabiliyor ya da göz problemleri yaşayabiliyor. Bu noktada en büyük görev yine anne-babalara düşüyor. Çocukları havuza girmeden önce anne ve babaların bazı kurallara dikkat etmesi gerekiyor. Çocuklarda havuzun yol açtığı rahatsızlıklar ve bunlardan korunma yöntemleri şöyle sıralanabilir…
Mide bağırsak enfeksiyonları
Çocukları en çok etkileyen enfeksiyonlar; bakteriyel, viral ya da parazit kökenli mide bağırsak enfeksiyonlarıdır. Havuz suyuna karışan bu mikroorganizmalar birkaç saatten birkaç güne kadar canlılığını sürdürüp, çok az miktarda su yutulmasıyla bile duyarlı çocukları enfekte edebiliyor. Dezenfeksiyon sistemleri mükemmel olan, çok iyi bakımlı havuzlarda bile bu risk devam ediyor. Havuz yoluyla en sık bulaşan hastalıkların başında ise rota virüsü, nörovirus, enterovirus ile hepatit A gibi viral hastalıklar geliyor. Ayrıca salmonella, şigella ile E coli gibi bakteriyel etkene bağlı hastalıklar da ortaya çıkıyor. Bunların yanı sıracyriptosporidium, amip, giardia gibi tek hücreli etkenler ile kıl kurdu gibi bağırsak parazitleri de görülebiliyor.
İlk belirti: Kusma ve ateş
Havuzdan bulaşan mide bağırsak enfeksiyonları çocuklarda genellikle kusma ve hafif ateş ile başlıyor, ishal ve karın ağrısıyla devam ediyor. Bu aşamada belirtilere yönelik tedavi yaklaşımları ve diyet ile çoğu hastalık kontrol altına alınabiliyor. Mide bağırsak enfeksiyonlarının en dramatik tablosunu ise kusma ve ishal yoluyla sıvı elektrolit kaybı oluşturuyor. Kusma ile ishal durdurucu ilaçların ve antibiyotiklerin faydası olmayacağı gibi, yan etkileri daha fazla olabiliyor. Bu nedenle sıvı elektrolit dengesini sağlamaya yönelik diyet uygulamaları çok daha önem taşıyor.
Çocuğunuz kusuyorsa…
Çocuğunuz havuzdan mide bağırsak enfeksiyonu kaptıysa ve kusuyorsa, kusma aşamasında hafif içeceklerden oluşan bir diyet tercih edin. Çocuğunuza havuç suyu, açık çay, ev yapımı az yoğun bir ayran, pirinç suyu, şeftali suyu veya gazı alınmış şekersiz soda içirmenizde fayda var. Bu içecekleri az miktarda (25-30 ml) ve 20 -25 dakika aralıklarla içirin. Çocuğunuz arada kussa bile bu diyete devam etmeye özen gösterin. Birkaç saat, kusma kesilinceye kadar çocuğunuza zorla yemek yedirmeye çalışmayın. Yemek yedirmeye zorlamanız halinde zaten midesi bu besinleri sindiremeyeceği için bu durum kusmayı tetikleyerek sıvı elektrolit kaybını artıracaktır. Bu da hasta bir organı çalışmaya zorlamak anlamına geliyor. Kusma kesilip ishal başladıktan sonra bu içeceklere ek olarak muz, şeftali, havuç, patates, pirinç püreleri, yoğurt çorbası, yağsız, makarna, pirinç pilavı, haşlanmış et ve tavuk gibi yarı katı besinlere hafif hafif başlayabilirsiniz.
Çocuğunuzda havuzdan sonra bulaşan bu enfeksiyonlar için kendiniz bu tür tedavi yöntemleri uygulayabilirsiniz. Ancak bazı durumlarda bu tedaviler yetersiz kalabilir. Şu durumlarda mutlaka başvurmalısınız:
- İshal kanlı ve sümüklü ise,
- 8-10 kereden fazla kusmuşsa,
- İshal 5 günden uzun sürmüşse,
- Ateş 39 derecenin üzerinde ise ve 2 günden uzun süredir devam ediyorsa,
- Sıvı elektrolit kaybı belirtileri ortaya çıkmaya başlamışsa (idrar miktarında azalma, ağız kuruması, göz kürelerinin çökmesi, bebeklerde bıngıldağın çökmesi, cilt gerginliğinin azalması, şuur değişikliği, dalgınlaşma, uykuya eğilim, solunumun hızlanması).
Çocuğunuzu nasıl koruyabilirsiniz?
- Yeterli dezenfekte edilmediğini düşündüğünüz havuza çocuğunuzu sokmayın.
- Çocuğunuzu havuzda su yutmayacak şekilde tutun. Çocuğunuz havuza kendi girebilecek yaşta ise havuz suyunu yutmaması konusunda ikazda bulunun.
- Hepatit A ile Rota virüsü aşılarını yaptırın.
Dış kulak yolu enfeksiyonu
Havuzlarda çocuklara bulaşan en önemli su kaynaklı kulak hastalığı, dış kulak yolu enfeksiyonudur. Temelde uzun süre suyla temas sonucu, dış kulak yolu derisinde bariyer sistemi bozulur. Özellikle dış kulak yolunu koruyan mumsu kulak kirinin ortamdan uzaklaşması sonucu, dış kulak yolu derisi florasında doğal olarak bulunan ya da suda yer alan ve bulaşıcı olmayan mikroorganizmalar dış kulağa yerleşip burada çoğalıyor, sonra da deri içine nüfuz ederek bu bölgede enfeksiyon oluşturuyor. Bu hastalık çocuklarda havuz hijyen koşulları nedeniyle gelişmiyor, kişisel lokal bir bağışıklık sorunu olarak ortaya çıkıyor.
Şiddetli kulak ağrısı yapıyor
Çocuklarda havuz suyunun neden olduğu dış kulak yolu enfeksiyonu belirtileri genellikle birkaç gün sonra başlıyor. Günlük yaşamı etkileyecek kadar şiddetli kulak ağrısı yapıyor. Dış kulak yolu ve kulak kepçesi dokunmaya karşı çok duyarlı oluyor. Dış kulak yolu kızarabiliyor ve şişebiliyor. Kulaktan sarı krem rengi pis kokulu bir akıntı gelebiliyor. İleri aşamalarda ağrı çeneye ve boğaza vurabiliyor. Çocuğunuzun dış kulak yolu enfeksiyonu tedavisinde antibiyotikli kulak damlaları, ağrı kesiciler kullanıyor. Çocuğunuzun havuza girmesi bir süre kısıtlanıyor.
Çocuğunuzu nasıl koruyabilirsiniz?
- Çocuğunuzu yeterli dezenfekte edilmemiş havuza sokmayın.
- Çocuğunuzun havuza kulak tıkacı ile girmesini sağlayın.
Göz düşmanı: Klor
Çocuklarda havuzdan kaynaklı en sık bakteriyel kökenli ya da kimyasal tahrişe bağlı oluşan ve konjoktivit denilen göz enfeksiyonu oluşuyor. Bakteriyel enfeksiyonlarda gözde yoğun çapaklanma, batma seklinde ağrı, gözlerde kızarıklık oluşuyor. Sudaki klora bağlı gelişen konjoktivitlerde bu derece çapaklanma görülmüyor, kızarıklık ve gözlerde yanma ön planda oluyor. Çocuğunuzun tedavisi için basit yöntemlerden; ılık çay pansumanı uygulamaları, ileri olgularda da antibiyotikli göz damlası ve pomatlar kullanabilirsiniz.
Çocuğunuzu nasıl koruyabilirsiniz?
- Çocuğunuzu havuz içinde, gözleri suyla temas etmeyecek şekilde tutun.
- Çocuğunuz havuza kendi girebiliyorsa, deniz gözlüğü takmasını sağlayın. Gözlük takmıyorsa, suya daldığında çocuğunuzu gözlerini açmaması konusunda teşvik edin.
- Güneş ışınları da göz enfeksiyonuna zemin hazırladığı için havuz kenarında çocuğunuzu şapkasız dolaştırmayın.