Neden hareket etmeliyiz?
İnsan, aslında aktif bir yaşama uygun olduğu halde, son 100 yıl içinde hareketin olmadığı, ağır bir yaşam sürmeye başladı. Eski çağlarda insanlar, günlük ihtiyaçlarını ve işlerini günümüzde olduğu gibi marketlerden aldıkları gıdalar ve bir takım ev aletleri (çamaşır, bulaşık makinesi, elektrik süpürgesi, vb.) ile görmeyip, ciddi fiziksel emek sarf ederek karşılıyordu. Son 100 yıl içinde teknolojinin gelişimi ve yaşam alışkanlıklarının değişimi ile yaşam ciddi bir farklılaşmaya uğradı. Bunların sonucunda da maalesef hareketsizlik çok ciddi bir şekilde yaşamımıza girdi. Günlük hayattaki bu değişim, genetik yapılanmamız ile desteklenmediği için bizler son 100 yılda birçok sorun yaşamaya başladık. Bu sorunların ağırlığı her geçen gün artarak devam ediyor.
Hareketsizlik hasta ediyor
Enfeksiyon hastalıkları 100 yıl öncesinde asıl ölüm nedeniyken, günümüzde hareketsizliğin yarattığı hastalıklar ilk sıraya yerleşmiş durumda. Bu değişimde modern tıptaki gelişimin (antibiyotiklerin keşfi ve rutin kullanıma girmesi, aşılar gibi) ve buna bağlı insan ömrünün artışının etkisi vardır. Ama hareketsizliğin yarattığı kronik hastalıklar da diğer önemli bir gerçek. Peki, hareketsizliğin yarattığı kronik hastalıklar nelerdir? Kronik hastalıkların tedavisinde tek tedavi ilaç mı? Bunların oluşması önlenebiliyor mu? Son 20 yıl içinde kronik hastalıkların tedavisinde ve oluşmalarının önlenmesinde hareket giderek önem kazanmıştır, bu önem her geçen gün giderek artıyor.
Hangi hastalıklarda hareket önemli?
Diyabet, kalp damar hastalıkları ya da yüksek tansiyonda ilaç kullanımının hastalığı tamamen düzeltmesi söz konusu değildir. Bu hastalıklarla ilgili ilaçları bir süre aldıktan sonra bu hastalıklardan kurtulduk demek mümkün müdür? Doğru planlanmış bir egzersiz programı insülin direnci, tip 2 diyabet, dislipidemi (lipid bozuklukları), hipertansiyon, obezite, kalp ve damar hastalığı, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), kronik kalp yetmezliği, osteoartrit, romatoid artrit, osteoporoz, fibromiyalji, kronik yorgunluk sendromu ve depresyon ile mücadele çok önemli bir yer tutar. Bu hastalıkların yanı sıra kanser ve astımda da hareketin etkilerinin olduğu çok net olarak ortaya konmuştur.