Yazı İçeriği

Işıkla gelen sağlık

Fototerapi ve fotokemoterapi nedir?

Fototerapi ve fotokemoterapi nasıl uygulanır?

Foto(kemo)terapi hangi hastalıkların tedavisinde kullanılır?

Işık tedavisinde tedavi sıklığı ve süresi ne olmalıdır?

Işık tedavisi almakta olan bir hastanın nelere dikkat etmesi gerekir?

Fototerapi ve fotokemoterapinin ne gibi yan etkileri olabilir?

Işıkla gelen sağlık

Güneş ışığının çeşitli deri hastalıklarının tedavisinde kullanımı binlerce yıllık bir geçmişe sahiptir. Eski Mısırlılar ve Hintliler' in deriyi güneşe karşı duyarlı yapan çeşitli bitkisel karışımlar ve gün ışığı kullanarak bazı deri hastalıklarını tedavi etmeye çalıştıkları bilinmektedir. Günümüzde ise modern tıp ve teknolojinin sağladığı olanaklarla ultraviyole (UV) ışığı, sedef hastalığı (psoriazis) başta olmak üzere birçok deri hastalığının tedavisinde önemli bir yer tutmaktadır.


Fototerapi ve fotokemoterapi nedir?

Deri hastalıklarının sadece ultraviyole ışığı kullanılarak tedavisi "fototerapi", ultraviyole ışığının deriyi ışığa karşı duyarlandırıcı bir takım ilaçlarla birlikte kullanılması ise "fotokemoterapi" olarak adlandırılmaktadır. Fotokemoterapi ile eş anlamlı olarak kullanılan PUVA sözcüğü ise ışığa duyarlandırıcı bir madde olan psoralen (P) ve ultraviyole A (UVA) sözcüklerinin baş harflerinden oluşmaktadır. Bu noktada kafa karışıklığına yol açmamak için bazı kavramlara açıklık getirmekte fayda olabilir: fototerapi halk arasında "ışın tedavisi" olarak da adlandırılan ve kanser tedavisinde kullanılan radyoterapiden tamamen farklı bir tedavi yöntemidir. Yine fotokemoterapi için kullanılan ışığa duyarlandırıcı ilaçların da kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçları ile hiçbir ilgisi yoktur.

Fototerapi ve fotokemoterapi nasıl uygulanır?

Günümüzde ışık tedavisinde, özel olarak üretilmiş, belli ışık türlerini yayan lambalarla donatılmış kabinler kullanılmaktadır. Tedavi esnasında hastalar, tüm hastalıklı deri bölgeleri ışık görecek şekilde soyulmuş olarak bu kabinlere girerek ayakta dururlar. Kabin içerisindeki hastaya kabin duvarına yerleştirilmiş özel lambalarla ortalama 1-10 dakika süre ile ışık verilir. Tedavi süresi her seansta yavaş yavaş artırılır. Tedavi esnasında gözler özel gözlüklerle, genital bölge ise özel çamaşırlar veya kapatıcılar kullanılarak korunur. Yüz ve eller, günlük yaşamda sürekli güneş ışığına maruz kalan, bunun sonucunda da uzun dönemde güneşe bağlı yaşlanma belirtilerinin en sık görüldüğü ve deri kanseri gelişme riski en yüksek vücut bölgeleridir. Bu nedenle hastalık belirtileri göstermedikleri durumlarda yüz ve ellerin de ışık tedavisi sırasında korunmaları tercih edilmektedir.

Fotokemoterapi alan hastaların bunlara ek olarak; ışık tedavisinden 1-2 saat önce ışığa duyarlandırıcı ilacı almış olmaları ve bu tedavi seansı sonrası 24 saat süreyle gözleri koruyucu özel gözlükler kullanmaları gereklidir.

Foto(kemo)terapi hangi hastalıkların tedavisinde kullanılır?

Deride kırmızı, üzerleri beyaz kepekli döküntülerle seyreden ve halk arasında "sedef" hastalığı olarak bilinen psoriazis, foto(kemo)terapinin en sık kullanıldığı deri hastalığıdır. Günümüzde foto(kemo)terapi, dıştan deriye uygulan krem, merhem gibi ilaçlarla kontrol altına alınamayan, yaygın sedef hastalığının tedavisinde ilk seçeneği oluşturmaktadır. Özellikle ilaçsız uygulanan fototerapinin gebelerde ve çocuklarda da kullanılabilmesi önemli bir avantaj oluşturmaktadır.

Sedef hastalığı (psoriazis) dışında fototerapi ve fotokemoterapinin tedavide kullanıldığı diğer deri hastalıkları arasında;

  • Vitiligo (deride renk kaybı ve beyaz lekeler oluşumu ile seyreden deri hastalığı),
  • Atopik dermatit (genellikle        bebeklik/çocukluk çağlarında başlayan, şiddetli kaşıntı ve vücudun çeşitli               bölgelerinde tekrarlayan egzema oluşumu ile karakterize bir hastalık),
  • Alopesi areata (saçlı deri ve vücudun diğer bölgelerinde sınırlı veya yaygın kıl dökülmesine yol açan deri hastalığı),
  • Güneş ışığına karşı duyarlılıkla seyreden çeşitli deri hastalıkları,
  • Mikozis fungoides (bir çeşit deri lenfoması),
  • Kronik böbrek yetmezliği olan ve diyalize giren hastalardaki inatçı kaşıntılar sayılabilir.

Işık tedavisinde tedavi sıklığı ve süresi ne olmalıdır?

Tedavi sıklığı ve süresi tedavi edilen hastalığa ve söz konusu hastalığın şiddetine göre değişmektedir. Genellikle haftada 3 seans olacak şekilde tedaviye başlanmakta hastalık kontrol altına alındıktan sonra haftalık seans sayısı azaltabilmektedir. Tedavi süresi her hastalık için farklı olup yaygın sedef hastalığında 2-3 aylık tedavi gerekebilmektedir.

Işık tedavisi almakta olan bir hastanın nelere dikkat etmesi gerekir?

Işık tedavisi gerekliliği mutlaka deri hastalıkları uzmanı bir doktor tarafından belirlenmiş olmalı ve tedavi yine uzman doktor tarafından planlanmalı ve yürütülmelidir. Bazı ilaçlar deriyi ışığa karşı duyarlı hale getirdiklerinden hasta doktorunu başka sağlık problemleri nedeniyle kullanmakta olduğu veya ışık tedavisi esnasında kullanmaya başladığı ilaçlar konusunda bilgilendirmelidir. Yine aynı sebeple, ışık tedavisi sırasında, hekim tarafından önerilenler dışında deriye herhangi bir ilaç ya da kozmetik ürün sürülmemelidir.

Fototerapi ve fotokemoterapinin ne gibi yan etkileri olabilir?

Uzun süreli ve kontrolsüz ultraviyole ışığı veya güneş ışığı maruziyetinin deride yaşlanmaya, gözde zararlı etkilere ve deri kanserine yol açabildiği bilinmektedir. Ancak doktor kontrolünde uygulanan ışık tedavisi güvenli ve etkili bir tedavi yöntemidir. Işık tedavisine bağlı olarak ortaya çıkan yan etkiler çoğunlukla hafif ve geçici olup tedaviyi kesmeyi gerektirmemektedir. Deride renk koyulaşması (bronzlaşma) ışık tedavisi alan hastaların tümünde gözlenen bir etkidir.

Bunun yanında;

  • Deride batma iğnelenme hissi,
  • Kaşıntı,
  • Deride kızarıklık,
  • Bulantı (fotokemoterapi alan hastalarda ilaç kullanımına bağlı),
  • Yanık,
  • Baş ağrısı ve sersemlik gibi yan etkiler görülebilir.

 Çok uzun süre ışık tedavisi almış hastaların uzun dönem yan etkiler açısından bir dermatolog tarafından düzenli olarak takibi önerilmektedir.