Yazı İçeriği

Glutatyon Nedir, Nelere İyi Gelir?

Glutatyon Bakımından Zengin Besinler

Glutatyon Eksikliğinin Sebepleri

Glutatyon Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

Glutatyon Tedavisi Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

Glutatyon Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Glutatyonun Zararı ve Yan Etkileri Var mı?

Glutatyon Nedir, Nelere İyi Gelir?

Son yıllarda adını sıkça duyduğunuz glutatyon, takviye olarak yaygın bir şekilde alınır. Genellikle bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullanılan glutatyon, ‘antioksidanların başı’ olarak da kabul edilir. Ancak son yıllarda glutatyon, detoks ve güzellik amaçlı da kullanılmaya başlandı. Peki glutatyon nedir? Glutatyon ne işe yarar?

Glutatyon aslında vücudumuzdaki hücrelerin doğal olarak yapısındaki aminoasit birleşiklerdir. Uzmanlar glutatyonun yaşın ilerlemesiyle birlikte azaldığını belirtir. Glutatyonu oluşturan aminoasitler; sistein, glutamik asit ve glisindir. Karaciğer tarafından üretilen glutatyon, hücre hasarlarına karşı bir bariyer görevi görür. Ayrıca karaciğeri kimyasallardan arındırma özelliğine sahiptir. Bağışıklık sisteminin güçlenmesinde ve hücre büyümesi ve yok olması yönetiminde önemli bir rol oynar. Bu aminoasit bileşiğin ilaçların vücuttan atılmasını kolaylaştırıcı bir görevi olduğu da düşünülür. Kısaca glutatyon dokuların oluşması ve onarılmasında, vücudun ihtiyacı olan kimyasalların ve proteinlerin yapımında ve bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesinde önemlidir.


Glutatyon Bakımından Zengin Besinler

“Glutatyon nelerde var?” diye düşündüğünüzde aklınıza et, sebzeler, süt ve süt ürünleri gelebilir. Glutatyon düzeyini artırmak için glutatyon içeren besinler tüketmeye özen gösterin. Bir kükürt amino asidi olan N- asetil sistein zengini besinleri tüketin. Bu noktada “Glutatyon hangi besinlerde var?” sorusuna kükürt açısından zengin olan sarımsak ve soğan gibi sebzeleri örnek vermek yerinde olur. Brokoli, karnabahar, Brüksel lahanası, ıspanak gibi sebzeler de yine glutatyon içeren besinler arasındadır. Kuşkonmaz, biber, havuç, patates, avokado, ıspanak, balkabağı ve kavun da vücudunuza glutyon takviyesi yapabilecek sebze ve meyvelerdir.

Glutatyon Eksikliğinin Sebepleri

Glutatyon eksikliği genellikle çok hissedilmez. Çünkü pek çok besinle birlikte glutatyon alınır. Ayrıca glutatyon diğer aminoasitler üretildiği sürece temel bir besin maddesi olarak sayılmaz.

Glutatyon eksikliğinin nedenleri arasında yetersiz beslenme, çevresel toksinler, stres ve yaşın ilerlemesi sayılabilir. Kanser, diyabet, Parkinson hastalığı ve hepatit gibi hastalıklarda da düşük glutatyon seviyeleri gözlenebilir. Bu nedenle glutatyon karaciğer hastalıklarında, kalp hastalıklarında, yaşlanma ve aşırı alkol tüketilmesi durumlarında takviye olarak alınır ancak bu konuda bilimsel araştırmalar henüz yeterli değildir. Ayrıca glutatyon takviyesi almak tüm bu riskleri tamamen ortadan kaldırmaz.

Glutatyon Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

Glutatyon eksikliği belirtileri pek anlaşılmaz. Zaten genellikle glutatyon seviyeleri ölçülmez. Bu nedenle spesifik bir belirtiden söz edilemez.

Glutatyon Tedavisi Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

Glutatyon tedavisi bir eksiklik olmadığında da takviye amacıyla uygulanabilir. Glutatyon faydaları kısaca şöyle sıralanabilir:

  • Bağışıklık sistemini desteklemek
  • C ve E vitaminlerini canlandırmak
  • Serbest radikalleri parçalamak
  • Bazı enzimleri aktive etmek
  • Yağların parçalanması için karaciğer ve safra kesesini desteklemek
  • Toksinleri metabolize etmek
  • DNA oluşumu ve onarılması

Glutatyonun faydası olduğu iddia edilen hastalıklar şöyle sıralanabilir:

  • Lyme hastalığı
  • Alzheimer
  • Parkinson
  • Kronik yorgunluk sendromu
  • Damar tıkanıklığı
  • Kolit
  • Yüksek kolesterol
  • Osteoartrit
  • Astım
  • Katarakt
  • Diyabet
  • Glokom
  • Kalp hastalıkları
  • Hepatit
  • Karaciğer hastalıkları
  • Alkol tüketimi kaynaklı bozukluklar

Glutatyon faydaları düşünüldüğünde en büyük pay; glutatyonun antioksidan özelliğiyle ilgilidir. Çünkü vücutta serbest radikallerin gelişmesiyle ortaya çıkan oksidatif strese karşı hasar için antioksidanlar birer savaşçıdır. Uzmanlar, serbest radikallerin varlığının uzun vadede kanser, otoimmün bozukluklar, katarakt, romatoid artrit, kardiyovasküler ve nörodejeneratif hastalıklara zemin hazırladığına inanıyor. Bu nedenle glutatyon eksikliği durumunda oksidatif stresin artma ihtimalinin kaçınılmaz olduğu kabul edilir. Glutatyon takviye olarak alındığında vücudun yenilenmesi, oksidatif stresin hafifletilmesi ve yaşlanmanın etkilerinin azaltılması amaçlanır.

Oksidatif stres ve asar ile ilişkili olduğu düşünülen bir hastalık da ülseratif kolittir. Glutatyon takviyesinin bağırsaklarda bir iyileşme sağlayabileceği ihtimali üzerinde durulur. Ancak bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Parkinson ve Alzheimer gibi sinir hasarının olduğu hastalıklar için glutaton takviyesi tercih edilebilir. Çünkü nörodejeneratif hastalıklardan Parkinson hastalığında glutaton eksikliği ortaya çıkabilir. Ancak uzmanlar glutatyonun besinlerden alınmasını önerir.

Glutatyonun detoks etkisi yarattığı düşünülür. Karaciğerde biriken toksinlerden arınmak için glutatyon üretilmesi önemlidir. Karaciğer hasarına karşı glutatyon seviyelerini yüksek tutmak gerekir. Bu noktada aşırı alkol tüketen kişilerin de glutatyon eksikliğinden korunmak gibi amaçları vardır. Çünkü glutatyon, alkolün metabolize edilmesinde rol oynayabilir. Alkol alındığında vücutta bir tür kanserojen ürün olan asetaldehit ortaya çıkar. Glutatyon ise içerdiği L-sistein amino asidi ile bunu su ve karbondioksite parçalar, böylece alkol idrarla kolayca atılabilir. Aşırı alkol tüketiminde glutatyon seviyeleri düşer. Ancak uzmanlar glutatyonun bu gücünün aşırı alkol tüketimine teşvik edilmesi anlamına gelmediğini savunur. Zira unutmayın ki ağızdan alınan glutatyon takviyeleri de vücudunuz tarafından doğal yollarla üretilmesi kadar etki etmeyebilir.

Glutatyonun insülin üzerinde de etkisi olduğu sınırlı araştırmalarda belirtilmiştir. Bu araştırmalara göre, insülin direnci olan kişilerin daha düşük glutatyon seviyelerine sahiptir. Tip 2 diyabete götürebilen insülin direncine karşı glutatyon seviyelerinin yüksek olması önemlidir.

Peki glutatyonun cilt üzerine etkileri nelerdir? Bu konu son yıllarda ciddi bir tartışma konusudur. Çünkü glutatyon takviyesi cilt lekelerinden arınmak amacıyla alınırken aynı zamanda koyu tenli kişilerin cilt rengini açmak için uyguladığı bir yönteme dönüştü. Glutatyonun melaninin daha açık bir renge dönüştürdüğü, pigment üretilmesine yardımcı olan tirozinaz enzimini etkisiz hale getirdiği söylenir.

Glutatyon Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Glutatyon eksikliğinde hemen “Glutatyon tedavisi nedir?” sorusu sorulur. Glutatyon tedavisi eksiklik durumunda sadece doktor kontrolünde uygulanabilir. Ağızdan tablet, nebülizör solunum veya glutatyon serum şeklinde damardan verilebilir. Doktorun uygun gördüğü dozlarda glutatyon takviyesi verilir. Bu, 2 aya kadar 500 mg ağızdan takviye şeklinde olabilir. Araştırmalar bu dozun kullanımının glutatyon seviyelerini artırdığını söylüyor. Ancak yine de dozun doktor tarafından belirlenmesi gerektiğini bilin.

Glutatyonun Zararı ve Yan Etkileri Var mı?

Glutatyon yan etkileri takviye halinde ortaya çıkabilir. Bu yan etkilerinden biri karında kramplar ve şişkinliktir.

Bazı kişilerde solunum sıkıntıları ve alerjik reaksiyonlar gelişebilir. Astımı olan bazı kişiler için glutatyonun solunması sakıncalı olabilir. 

Uzun süreli glutatyon takviyeleri de çinko değerlerini düşürebilir.

Hamile ve emziren kadınlar için de glutatyon takviyesi ile ilgili net bilgiler yoktur. Bu sebeple güvenli olanı, yani tüketmemeyi tercih edin.

Glutatyonun cilt üzerinde yan etkileri görülebilir. Glutatyon enjeksiyonları böbrek yetmezliğine, kanda zehirlenmelere ve cildin soyulmasına neden olarak toksik epidermal nekrolize yol açabilir.

Glutatyon takviyelerinin herkes için güvenli ve uygun olduğunu düşünmeyin. Glutatyon hastalıkların risklerini ortadan kaldıracağına dair araştırmalar yetersiz olduğunu unutmayın. ile ilgili araştırmalar kısıtlı ve hala sürüyor.