Glokom nedir?
Sinsice başlayan ve göz tansiyonu olarak bilinen glokom, dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygın bir sorun. Görme kaybının en sık nedenlerinden biri olan glokom hastalığının birçok çeşidi olmakla beraber, en sık rastlanan türü kronik basit glokom. Kronik tip glokom sanıldığının aksine çok yavaş ilerler. Görme alanı kaybı sıklıkla merkeze uzak yerlerden başlarken, zaman içinde merkeze doğru gelir. Kişi görme yeteneğini yavaş yavaş, farkına varmadan kaybettiğinden glokom sinsi ilerleyen bir hastalık olarak nitelendirilir. En dikkatli insanlarda bile, alan kaybı ancak merkeze yaklaştığında fark edilir. Bu dönem, görme siniri hasarının fazla olduğu dönemdir. Glokomun kötü tarafı, kaybedilen görme siniri liflerinin bir daha geri getirilmesinin mümkün olmamasıdır. Dolayısıyla tanıda gecikme, ileri derecede görme alanı kaybına veya görmenin tamamen kaybedilmesine yol açabilir.
Ailede glokom varsa…
Ailesinde göz tansiyonu olanların çok daha dikkatli olmaları ve her yıl rutin göz muayenesi yaptırmaları gerekir. Zira özellikle birinci derece akrabasında (anne, baba, kardeş) göz tansiyonu olanlarda risk 6 kat artar. Genetik faktör dışında, 40 yaş üzeri kişilerde, miyoplarda, diyabet hastalarında ve uzun süreli kortizon kullananlarda da hastalığın sıklığı artar. Hastalığın tedavisinde erken teşhis son derece önemlidir. Kronik glokomun erken tanısı için rutin göz muayenesi şarttır. Glokom sıklığı yaşla birlikte artış gösterirken, insan ortalama ömrünün uzamasıyla birlikte hastalığın kapısını çaldığı kişilerin sayısı da artar.
Glokom tedavisinde ilk aşamada göz damlası kullanılır
Glokom hastalarında tanı konulana kadar geçen süreçte oluşan hasarı geri çevirmek mümkün değil. Glokom tedavisinde amaç; göz içi basıncını yani tansiyonu düşürmektir. Genellikle ilk basamakta ilaç tedavisi uygulanır. Bu amaçla damlalar kullanılırken, bu damlaların bir kısmı, göz içindeki sıvı yapımını azaltır, bir kısmı ise gözden sıvı çıkışını artırır. Damla tedavisinin yeterli olmadığı, diğer bir deyişle damlalara rağmen görme siniri hasarının ilerlediği olgularda lazer ve ameliyat seçenekleri uygulanır.