Yazı İçeriği

Lenfödem nedir?

Meme kanseri ameliyatından sonra gelişir

Lenfödem evreleri

Lenfödem tedavisi

Lenfödem hastaları için öneriler

Lenfödem nedir?

Halk arasında ‘fil hastalığı’ olarak bilinen lenfödem, lenf sisteminin bozulması nedeniyle kol ve bacaklarda meydana gelen şişliklerle kendini gösterir. Vücudumuzda kan ve lenf olmak üzere iki dolaşım sistemi bulunur. Lenf sistemi, özellikle lenf damarları, lenf hücreleri, lenf nodülleri, timus bezi, bademcik ve dalaktan oluşur. Vücudu oluşturan hücreler bir sıvı içinde bulunur. Bu sıvılar özellikle bazı organlara besin ve oksijen götürür. Hücreler bu sıvıların içinden gerekli besini alırken bazı atık maddeleri de ortama salar. Bu atıklar lenf sıvısı içinde taşınır ve lenf nodlarında süzüldükten sonra temiz bir lenf sıvısı olarak tekrar dolaşıma katılır. Bu sistemde görülen bozukluk kolda ve bacaklarda şişmeye yol açar.


Meme kanseri ameliyatından sonra gelişir

Kanserin görülme sıklığının artmasıyla birlikte en sık meme kanserli hastalarda ortaya çıkan rahatsızlığa ilişkin yapılan çalışmalar, lenf nodu alınan hastaların yüzde 40’ında lenfödem geliştiğini gösterir. Doğuştan da görülebilen lenfödem, genellikle meme kanserinin cerrahi operasyonların ardından ortaya çıkar. Meme cerrahisinde göğsün tamamen alınmasından sonra kolda hatta bacaklarda şişmelere kadar giden bir ödem meydana gelir.

Lenfödem evreleri

Lenfödem hastalığının tanısında hastanın öyküsü önem taşır. Meme cerrahisi, travma öyküsü ya da enfeksiyon geçmişi lenfödemi düşündürür. Kolda ya da bacakta şişme varsa tanı koymada zorluk çekilmez. Ancak bunlar yoksa ultrasonla tanı konur. Başlangıçta kolda ağrı, ağırlık hissetme, kolu rahat kullanamama gibi belirtilerle kendini gösterir. Tanının kesinlik kazanmadığı durumlarda bazı görüntüleme yöntemlerinden de faydalanabilir. Hastalığın evre 0’dan evre 3’e kadar dört aşaması bulunur. Özellikle meme kanseri operasyonu geçiren hastaların mutlaka ameliyat sonrası bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanının da takibine girmesi gerekir. Çünkü hasta, kolundaki ödemi kendi fark eder hale geldiğinde o bölgede ileri evre bir lenfödem meydana gelmiş olabilir.

Lenfödem tedavisi

Önceki yıllarda ilaçla ya da cerrahi operasyonlarla tedavi edilmeye çalışılan lenfödemde artık fizik tedavi yöntemleriyle de başarılı sonuçlar elde edilir. Masaj yaklaşık 30 dakika kadar sürer. Tüm hastalıklarda olduğu gibi, kişiye göre tedavi yöntemini belirlemek gerekir. Çünkü kişinin kilosu, psikolojik durumu gibi birçok faktör tedavi yöntemini seçmede önem taşır. Günümüzde altın standart olan fizik tedavi yöntemleri sorunu çözmede başarılı sonuçlar verir.

  • Manuel lenf drenajı: Bir masaj tekniğidir ve sıradan masajlarla karıştırmamak gerekir. Günde bir-iki kez yapılır. Bir saat sürer. Bloke olmuş lenf sıvıları vücudun diğer yerlerinde bulunan lenf bezlerine gönderilir.
  • Kompresyon bandajı: Şişmenin olduğu organ, kol ya da bacak, bandajlanarak tekrar eski hale gelmesi ve sıvı birikmesinin önlenmesi amaçlanır. Bu yöntem de yine deneyimli ve uzman kişilerce uygulanır. Bandajın gece boyu kalması gerekir.
  • Kompresyon çorapları: Pnömatik kompresyon cihazları da bu yöntem içinde sayılabilir. Parmak uçlarından yukarıya doğru dengeli bir basınç uygulanmasıyla sıvı, vücudun diğer bölgelerine taşınır. Kompresyon çorapları kullanıldığında tedavi bittikten sonra kol normale döner. Varis çoraplarından farklıdır.
  • Cilt bakımı: Aşırı terli ya da nemli cilt, enfeksiyona yol açabilir. Bu nedenle cilt bakımı önem taşır. Nemlendirici ve mantar oluşumunu önleyen bazı kremler ile antibiyotikli pomatlar gibi medikal ürünler kullanılır.

Lenfödem hastaları için öneriler

  • Bacaklar ve kollar bakımlı olmalı.
  • Tırnaklar dikkatli kesilmeli, tırnak batmasına engel olunmalı.
  • Hastalar sıcaktan uzak durmalı.
  • Beslenmede tuzsuz ve yağsız gıdalar tercih edilmeli.
  • Aşırı kilolu hastalar kilo vermeli.
  • Şişme meydana geldiği için sıvı alımında kısıntıya gidilmemeli. Tam tersine daha çok sıvı tüketilmeli.
  • Lenfödem meydana gelen kolda kan alma, serum takma gibi hiçbir işlem yapılmamalı.
  • Mutfakta veya bahçede iş yaparken eldiven kullanılmalı.
  • Güneşe maruz kalınmamalı, güneş koruyucu krem sürülmeli.
  • Ağır sporlardan uzak durulmalı.
  • Kompresyon çorabı düzenli olarak kullanılmalı.
  • Hasta-hekim işbirliği çok önemli. Tedavi sürecinde bu işbirliğinde aksama olmamalı.