Yazı İçeriği

Felç ameliyatı hakkında merak edilenler

Felç riski genlerden gelir

Kimler felç ameliyatı olabilir?

Felç riski büyük oranda azalır

Lokal anesteziyle yapılır

Ameliyattan sonra dikkat edilecekler

Felç ameliyatı hakkında merak edilenler

Dünyada her altı saniyede bir kişi felç (inme) nedeniyle hayatını kaybediyor. Yine dünyada her yıl 17 milyon kişi felç geçiriyor ve bunların 6 milyonunun yaşamı son buluyor. Felç konusundaki çok daha dikkat çekici bir başka istatistiğe göre, yaş ve cinsiyetten bağımsız olarak her 2 saniyede bir kişi felç geçiriyor, her 6 saniyede bir kişi de bu nedenle hayatını kaybediyor. Dolayısıyla felci gerçekleşmeden önleyebilmek hayati önem taşıyor. ‘Karotis endarterektomi’ ameliyatıyla felci engellemek mümkün. Bu ameliyatla şah damarında darlığa sebep olan plak çıkarılır ve kişi sağlığına kavuşur. Araştırmalar, bu işlemin hem felç belirtilerine sahip olan, hem de belirtisi olmasa da damarlarında tesadüfen darlık saptanan kişilerde ilaç tedavisine göre daha umut verici sonuçlara ulaşıldığı gösteriyor.


Felç riski genlerden gelir

Kandaki kolesterol ve yağ yaşlanmayla birlikte damarlarda plakların oluşmasına neden olur. Ve zaman içinde de bu plaklar damarların daralması ve sertleşmesiyle sonuçlandığı için bu durum da felç riski doğurur. Sigara kullanımı, kan şekeri kontrolsüzlüğü ile giden diyabet, obezite, egzersiz alışkanlığının olmaması ve yüksek kan yağları gibi damar sertliği riskleri, felç gelişmesinde de temel sebepler arasında sıralanır. Bununla birlikte kişinin yaşı, damarlarının yaşı ile orantılı şekilde ilerlediği için yaşlılarda oluşabilecek hipertansiyon, diyabet ve böbrek yetmezliği gibi problemler de felç riskine yatkınlığı artırır. Bu nedenle ailesinde felç öyküsü bulunan veya belirtilen bu risk faktörlerine sahip olan kişilerin risklerini azaltabilmek için düzenli kontrol ve yaşam tarzı değişikleri hayati önem taşır. Ancak önlem almayan ya da tüm önlemlere rağmen darlık gelişen kişiler içinse ameliyat gündeme gelir.

Kimler felç ameliyatı olabilir?

Risk altındaki hastalar, felç ya da felcin ön belirtileri olan geçici tek taraflı görme kaybı, geçici ve kısa süreli felç, geri dönebilen beyin olayları ve kalıcı felç geçiren kişilerle şah damarında yüzde 70-99 darlığı olan kişiler ameliyat için uygun adaylar arasında gösterilir. Bununla birlikte hiçbir belirtisi olmasa da şah damarlarında yüzde 80’e yakın darlık olan kişilerin de felç riski yüksek olduğu için ameliyat olmaları gerekir. Sonuçta, felç geçirmemiş kişileri korumak ve geçirmiş kişilerin de bir kez daha aynı tehlikeye maruz kalmasını engellemek amaçtır.

Felç riski büyük oranda azalır

Binlerce kişiyi içeren araştırmaların gösterdiğine göre ameliyat, ilaç tedavisine göre 2 yıl için felç riskini yüzde 80 azaltır. Yani ameliyat sayesinde risk dörtte birden, onda bire düşebilir. Şikayeti olan kişilerde elde edilen başarı, benzer şekilde şikayeti olamayan kişilerde de gösterilir. Tesadüfen yapılan sağlık kontrollerinde darlık saptanan ve felç riski ile karşı karşıya kalan kişilerde, ameliyat ilaç tedavisine oranla, beş yıl içinde felç geçirme riskini onda birden, yirmide bire indirebilir.

Lokal anesteziyle yapılır

Hastalığın tanısı, konusunda uzman bir kalp-damar cerrahi muayenesi ve uygun bir doppler ultrasonografi ile konulabilir. Darlık saptanması durumda ise ameliyat kararı alınır. Lokal anestezi altında 30-45 dakika süren girişimle de darlık oluşturan plak çıkarılır. Gerekli kişilerde yama ve kan akımının kesintiye uğramaması için şant kullanımı önem taşır. Ameliyat şansı stent ve girişimsel işlemlerden önce değerlendirilir. Ancak, başarılı sonuca ulaşabilmek için ameliyat öncesinde ciddi bir planlama yapılması ve işlemin zamanlaması son derece önemlidir.

Ameliyattan sonra dikkat edilecekler

Felç riski olan ya da felç geçirmiş hastanın ameliyattan sonra takibi ve bununla birlikte probleme katkısı olabilecek risk faktörlerine yönelik önlem almak da çok önem taşır. Kullanılıyorsa sigara bırakılmalı, obezite ve fazla kiloya neden olacak yanlış beslenmenin düzeltilmesi, diğer yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesi, diyabetin kontrol altına alınması, kan yağlarının limitlerin altına çekilmesi gerekir.