Kalça çıkığı nasıl anlaşılır?
Yenidoğan bebeklerde yapılan ilk kontroller, bebeklerin gelecekte yaşayabilecekleri sorunların önüne geçebilir. Gelişimsel kalça displazisi ya da halk arasında bilinen adıyla kalça çıkığı da bu rahatsızlıklardan biri. Her 100 yenidoğan bebeğin 2’sinde rastlanan gelişimsel kalça displazisi kız çocuklarında erkeklere oranla 6-8 kat daha fazla görülür. Bazı çocuklarda doğumun hemen ardından kalça çıkığı belirtilerini görmek mümkün olabilirken, bazılarında ise hastalık sinsi seyreder ve ergenliğe kadar belirti vermeden ilerleyebilir. Kalça çıkığının kendini gizlediği kişilerde ileriki yıllarda kas hastalıkları gibi önemli sağlık sorunlarının bir parçası olarak ortaya çıkabilir.
Ailede kalça çıkığı varsa…
Rahatsızlığın ortaya çıkışında kalıtımsal etkenler ve aile öyküsü önemli rol oynar. Araştırmalara göre, ailesinde kalça çıkığı olanlarda görülme sıklığı yüzde 34 oranında artıyor. Bununla birlikte, tortikollis (eğri boyun) ve metatarsus varus gibi ayak deformite sorunları olan çocuklar, makat gelişli doğan bebekler de yüksek risk grubunda kabul edildiğinden gelişimlerinin yakından takip edilmesi gerekir. Erişkin çağda kalçasında dejeneratif artrit gelişen kadınların da kalça çıkığı açısından sorgulanması önemli. Bu sorunu yaşayan kadınların yarısında etken gelişimsel kalça displazisi olur.
Doğuştan kalça çıkığı takibi
Kalçada oluşabilecek dengesizlikler açısından doğumdan önceki son 4 hafta ile doğumdan sonraki ilk 2 hafta önem taşır. Bu nedenle yenidoğan dönemindeki sağlam çocuk takiplerinde, kalça çıkığı değerlendirilmesinin yapılması gerekir. Bir çocuk doktoru veya ortopedist tarafından yapılacak ayrıntılı muayene ile tespit etmek mümkün. Tanının erken konmasıyla olası sakatlıkların da önüne geçilebilir.
Kalça çıkığı belirtileri
Yapılacak fizik muayene sırasında bebeğin bacaklarında uzunluk farkı gözleniyorsa, poposundaki kıvrımlarında yükseklik farkı varsa ve bebek bacaklarını ayırmakta zorlanıyorsa kalça ekleminde bir sorun olduğundan şüphelenilebilir. Özellikle risk grubunda yer alan çocukların çok daha ayrıntılı incelenmesi gerekir. Bazı hastalar için tanı koymada fiziki muayene tek başına yeterli olmayabilir. Bu durumda görüntüleme yöntemlerinden yararlanılır. Kalça ultrasonografi ve dördüncü aydan sonra da röntgen, tanı için önem taşır. Kalça çıkığı tanısının doğum sonrası ilk üç hafta içinde konmaması ve tedavinin başlamaması durumunda çocuğun kalça eklemlerinde aşınma başlayabilir. Bu çocuklarda ergenlikte veya sonrasında sancılı bir artroz yaşanabilir.
Kalça çıkığı tedavisi
Kalça çıkığı erken tanı ile tam tedavi edilebilen bir durum. ‘Pavling bandajı’ yöntemi tedavide son derece etkin bir şekilde kullanılır ve başarılı sonuçlara ulaşılır. Pavling bandajı ile çocuğun bacaklarının sağlıklı bir bebeğin kalça eklemlerinin rahim içinde aldığı normal konumda tutulması sağlanır. Bu tedaviye, tam iyileşme sağlanıp, çocuğun kalça kemiklerinin normal biçimlerini alıncaya kadar gün boyu takmak suretiyle devam etmek gerekir. Doğum sonrasında oluşabilecek kalça çıkığının önüne geçebilmek için bazı önlemler alınmalıdır. Öncelikle doğumdan itibaren kalçanın gelişmesinin sorunsuz devam etmesi için bebeklerin en uygun şekilde taşınması gerekir. Bu konuda doktorunuzdan ya da hemşirenizden yardım isteyebilirsiniz.
Kundaklamayın, bezini sıkı bağlamayın
Ara bezi bağlanırken ve kucakta taşındığı sırada bebeğin bacakları ayrık tutulmalı, bebeklere bacaklarının serbest hareket etmesini önleyecek biçimde dar kilotlu çorap ya da tulum giydirilmemeli. Aynı zamanda bebeği kundaklamak ya da bacakları germek gibi kalça çıkığına neden olabilecek hareketler yaptırılmamalı. Başarılı bir tedavi sonrasında çocuk herhangi bir kalça sorunu yaşamadan büyümesine devam edebilir. Ancak gelişimini tamamlayıncaya kadar çocuğun düzenli kontrollerinin yapılmasında yararlıdır.