Bu yanlışlar sağlığınıza zarar veriyor
Günümüzde hızla yaygınlaşan ve çocukları da etkisine alan diyabet sadece genetik yatkınlığa bağlı değil. Kişinin yanlış beslenme alışkanlıkları ile fiziksel aktivite düzeyi de hastalığın ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Kişi ne kadar sağlıklı ve doğru tercihler yaparsa diyabet hastalığına yakalanma riski o kadar azalıyor. Diyabet kapıyı çaldıktan sonra da sadece ilaca güvenmemek, sağlıklı ve dengeli beslenmeye çok daha özen göstermek şart. Oysa diyabet hastaları toplumda bazı yanlış inanışlara göre davranıp hataya düşebiliyor.
1- Diyabetik ürünleri istediğim miktarda tüketebilirim
Unutulmaması gereken en önemli şey suyun bile aşırı tüketiminin toksik olduğudur. Diyabetik ürünler basit şeker yerine tatlandırıcı içerirler. Aynı zamanda diyabetik bir bisküvi beyaz un yerine tam tahıllı bir un ile yapılır. Yani her ne kadar diyabetik olursa olsun benzer miktarlarda karbonhidrat içerirler. Diyabet hastalarının öğünlerinde dengeli miktarda karbonhidrat almaları hastalığın seyri ve kontrol altına alınması için oldukça önemlidir. Bu nedenle diyabetik diye istenilen miktarda diyabetik ürün tüketimi yanlıştır. Bununla birlikte diyabet hastaları besin etiketi okuma alışkanlığı kazanmalıdır. Tüketilen hazır diyabetik ürünlerin porsiyon gramında ne miktarda karbonhidrat bulunduğu tüketim miktarı için en önemli belirteç. Öğün öncesi kan şekeri düzeyine bağlı öğünde alınması gereken karbonhidrat miktarı değişebilir. Ancak bir ara öğün için alınacak karbonhidrat miktarının 30 gramı geçmemesi önerilebilir.
2- İlacım zaten şekerimi dengede tutar!
Kullanılan diyabet ilacı kanda bulunan yüksek miktardaki şekerin hücreler tarafından kullanımını sağlar. Ancak kandaki şekerin sürekli yüksek olması ilacın da etkisini yok sayar. İlaç, diyabet hastalığını tek başına tedavi etmez. İlaç tedavisi ile birlikte uygulanacak sağlıklı ve dengeli bir diyet programı diyabet hastalığını kontrol altında tutuyor.
3- Uzun süre aç kalarak kilo vermeliyim
iyabet hastalarının pek çoğunun genel sorunu aşırı kilo. Kilo artışındaki sebep ise bireylerin uzun süre aşırı yemek yeme eğiliminde olmaları. Aşırı yeme eğilimi sağlıksız besin seçimlerini de beraberinde getiriyor. Sağlıksız besin seçimleri kan şekerinin sürekli yüksek olmasına ve hücrelerin insüline duyarsızlaşmasına yani diyabet hastalığına neden olabiliyor. Bu nedenle diyabet hastaları kilo verdiklerinde hastalıklarının geçeceğini düşündüklerinden kendilerini uzun süre aç bırakabiliyorlar. Ancak vücut ne yazık ki böyle çalışmıyor. Tam aksine kan şekerindeki düzensizlikler diyabet hastalığının boyut atlayarak insüline bağımlı hale gelmesine neden olabiliyor. Metabolik açlık öğünden 2-3 saat sonra başladığı için diyabet hastaları 2-3 saatte bir beslenecek şekilde öğünlerini düzenlemelidir. Açlık tokluk mekanizması da bireyden bireye değişiyor. Ancak nasıl ilaçları vakti geldiğinde içiyorsak en büyük ilaç olan besinleri de vakti geldiğinde uygun miktarlarda tüketmeliyiz.
4- Ara öğün yapmasam da olur
Öğün sıklığı en az öğün düzeni ve içeriği kadar önemlidir. Ara öğün yapılmadığında uzayan açlık süresi kan şekerinin giderek düşmesine neden olur. Kan şekerinin düşmesi de en az yükselmesi kadar tehlike oluşturur. Düşen kan şekeri düzeyine vücut tepki olarak glukagon denen bir hormon salgılar ve düşen kan şekerini takiben yüksek bir kan şekeri seviyesi seyreder. Ara öğünün düzenli olarak 3 saatlik aralıklarda ana ve ara öğün olacak şekilde yapılması diyabet hastaları için elzemdir. Ara öğünlerde basit şeker içeriği düşük kaliteli karbonhidrat içeren besinleri tercih etmek daha doğru bir beslenme yaklaşımıdır. Örneğin; yarım simit yerine 1 adet meyve ve yanında tüketeceğiniz 3 bütün ceviz daha sağlıklı bir tercih olacaktır. Ya da benzer şekilde sinema karşısında patlamış mısır ve kola tüketmek yerine 1 avuç kabak çekirdeği ve sonrasında 1 bardak sütlü kahve tercih etmek daha sağlıklı bir seçim olacaktır.
5- Tüm karbonhidratlar diyabet hastalığı için düşman
Karbonhidratlar vücutta şekere dönüşür. Hücreler şekeri enerji verici olarak kullanır. Şekerin vücutta sürekli yüksek olması diyabet hastalığının oluşmasına neden olur. Vücut hücrelerdeki şekeri düşürmek için salgıladığı insülin hormonuna karşı duyarsızlaşır ve diyabet hastalığı oluşur. Ama bu durumdan bütün karbonhidratlar suçlu değildir. Basit şeker içeriği yüksek olan beyaz un, beyaz şeker içeren hamur işleri ve hazır ürünler diyabet hastalarının en büyük düşmanıdır. Ancak posa içeriği yüksek olan kompleks karbonhidrat içeren tam tahıllı besinler, meyveler ve kuru baklagiller doğru miktarlarda tüketildiklerinde diyabet hastaları için tehdit içermezler. Bu nedenle kişi diyetinde günlük enerjinin en az yüzde 50’sini karbonhidrattan karşılayacak şekilde planlamalıdır. Eğer kan şekerinde dalgalanma var ise mutlaka bir uzman kontrolünde diyetini düzenleyerek diyabetini kontrol altına almalıdır.