Diyabet hastalığı kalp damar sağlığını ve böbrekleri vuruyor
Diyabet hastalığı başta kalp damar, göz, böbrek ve sinirler olmak üzere birçok organ ve dokuda olumsuz etkiler yaratabilir. Kan şekeri ne kadar kontrolsüz ve yüksek olursa bu olumsuz etkiler de o kadar hızla gelişebilir ve şiddetli seyredebilir. Her hastanın komplikasyonlara yatkınlığı birbirinden farklı olabilir. Bunun nedeni ise genetik mirastır. Ailede bulunan genetik etkiler diyabetle birlikte kendini gösterebilir.
Diyabetin neden olduğu sorunlar
Diyabette yıllar geçtikçe etkilenen organlara göre değişik sorunlar ortaya çıkabilir. Bu sorunlar şunlardır:
- Göz problemleri
- Ayak yaraları
- Böbrek bozuklukları
- Kalp ve damar bozuklukları
- Enfeksiyonlara yatkınlık
- Cinsel problemler
Diyabet kalp damar sağlığını böyle etkiler
Diyabet vakalarında görülen artış, kalp damar hastalıklarındaki artışı da beraberinde getirir. Bu etkileşim sonucunda diyabet hastalarının ölüm nedenleri arasında ilk sırada kardiyolojik rahatsızlıklar bulunur. Diyabet, başta kalp, göz ve böbrek olmak üzere vücudun tüm damar sistemlerini etkiler. Diyabeti olanların kalp damar hastalığına yakalanma riski erkeklerde yaklaşık 2-3, kadınlarda ise 4-5 kat daha fazladır. Kandaki şeker düzeyinin yüksekliği, damar içinde yer alan “endotel” adlı koruyucu tabakayı bozarak, damarın yapısını etkiler ve kireçlenmesini artırır. Damar duvarındaki kireçlenme ise damar sertleşmesine (ateroskleroz) yol açar. Bu sorun, hem büyük damarlarda hem de küçük damarlarda oluşabilir. Damar sertliği de kalp yetmezliğine hatta ani ölümlere neden olabilir. Diyabet hastalarında oluşan rahatsızlıklar genelde belirtisiz seyreder. Hastalar kimi zaman diyabetik olduğunu bilmeden, kalp hastalığı şikayetiyle doktora başvurabilir ve yapılan tetkiklerde kan şekeri seviyesinin yüksek olduğunu da öğrenebilir.
Kalp şikayeti olanlara nasıl müdahale edilir?
Diyabet hastası, kalp damar hastalığı şüphesiyle hekime başvurduğunda öncelikle fiziki muayeneden geçirilir. Ardından elektrokardiyogram (EKG) çekilir, ekokardiyografiyle (EKO) kalp gücü kontrol edilir. Diyabet ve kalp damar hastalığının, yüksek tansiyonla birlikte görülme sıklığı da yüksektir. Kişide tansiyon yüksekliği varsa, kalp hastalığı riski daha da yüksektir. Yapılan tetkiklerle kalpte bölgesel olarak kasılma bozukluğu ya da genişleme olup olmadığı kontrol edilir. Efor testiyle kişinin kalp kapasitesi değerlendirilir. Şüpheli durumlarda yapılan stres testiyle kalbin kanlanma düzeyi incelenerek, gerekli görülmesi halinde koroner anjiyografi yapılarak hastalarda kalp damar hastalığı olup olmadığı kontrol edilir. Riskli yaş grupları erkeklerde 45, kadınlarda 55 kabul edilir. Bununla beraber, yapılan çalışmalar 30-35 yaşlarında kalp krizi geçiren, kalbi zayıflayan hasta sayısının da ciddi boyutlara ulaştığını ortaya koyuyor.
Diyabeti olan kalp hastalarında tedavi
Diyabeti olan kalp hastalarının tedavisinde ilk adım, yaşam tarzı değişikliğidir. Kandaki şeker düzeyinin kontrol altına alınması, egzersiz ile fazla kiloların atılması, tansiyonun normal değerlere çekilmesi hem önlem hem de tedavi yöntemi olarak gerekli görülür. Ancak bu yöntemler yeterli olmazsa ilaç tedavisine başlanır. Gerekli görüldüğü durumlarda bazı hastaların kalp damarlarına balon ya da stent tedavisi de uygulanabilir. Fakat diyabetiklerde karşılaşılan durum, genellikle bypass ameliyatını gerektirir. Hastalar çoğunlukla cerrahi yöntemlerle tedavi edilir.
Kolesterol düşürülmeli
Kolesterol vücut için gerekli bir maddedir ancak yüksek seviyede olması kalp damar hastalığına yol açabilir. Kişide kolesterol değerleri yüksek seviyede saptanırsa üzerinde durulması gerekir. Özellikle diyabetik kişilerde, kalp damar hastalığı olanlarda, sigara içenlerde, hipertansiyon hastalarında ve kilolu kişilerde kolesterol düzeyinin düşürülmesi çok önemlidir. Kolesterol düzeyi aynı olsa bile diyabet, sigara içimi ve hipertansiyon gibi risk faktörü olan bir hastada, diğerlerinden daha fazla kalp damar hastalığı olabilir. Risk faktörü yüksek olan kişilere ilaç verilmesi gerekebilir. Yani kolesterol değerine göre değil, hastanın risk oranına göre ilaç kullanmak önemlidir.
Diyabet hastaları göz muayenesini ihmal etmemeli
Diyabet, vücuttaki tüm damar sistemini olduğu gibi gözdeki damar sistemini de olumsuz etkiler. Diyabet hastaları bazen çok iyi gördüklerini söyleyerek göz muayenesine gitmezler. Oysa görmede bozulma başladığında diyabetin bulguları gözün çok önemli yerlerine kadar ilerlemiş olur. Görme yeteneği bir kez kaybedilirse, ancak bazı durumlarda, belli bir oranda geri getirilebilir. Bu nedenle diyabet hastalarının hemen muayene edilmelerini, hafif seyreden bir hastalıksa yılda bir, inişli çıkışlı seyrediyorsa 6 ayda bir kontrolden geçmeleri önerilir. Muayene sırasında bazı tümörler de saptanabilir.
Yaşam tarzınızı değiştirin
Araştırmalara göre, son yıllarda diyabet ve buna bağlı olarak kalp hastalıklarında artış gözlemlenmiştir. Bu artışın temel nedeni toplumun hareketsiz bir yaşama alışmasıdır. Kaloriden zengin beslenme tarzı da bu etkiyi pekiştirir. Bu olumsuz etkiyi en az düzeye indirmek için ilk etapta alınması gereken önlemler şöyle sıralanabilir:
- Yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarınızı değiştirerek, kandaki şeker düzeyini kontrol altına alın.
- Kilo almanın önüne geçmek ve hipertansiyonla mücadele etmek için, günde en az yarım saat tempolu yürüyüş yapın.
- Sigara içiyorsanız, mutlaka bırakın.