Diyabetik ayağa karşı tedbirli olun
Dünya Sağlık Örgütü, diyabetik ayak sendromunu alt baldırlardaki kan dolaşımında farklı safhalardaki düzensizlikler, enfeksiyon, ayaktaki derin dokulardaki ülser yaraları ve sinirlerin hasar görmesi olarak tanımlıyor.
Nöropati nedeniyle oluşan his kaybı sonucunda, hastanın ayakkabısının ayağını sıkıp sıkmadığını farkedememesi yaralara, sıcak-soğuk farkındalığı olmaması yanıklara neden olabiliyor. Ayakta oluşan en ufak yara, kan dolaşımındaki bozukluk nedeni ile zor iyileşiyor, iyileşmez ise yara ve etrafındaki dokular ölüyor ve sonrasında kangrene dönüşebiliyor.
Tabanlar daha fazla baskı görüyor
Diyabetle birlikte yaşanan değişimler adım atma ve yürüme şeklini istemsiz olarak değişime uğrattığı için tabanlar normalden daha fazla baskıya ve sürtünmeye maruz kalıyor. Artan baskıya cildimiz hep aynı tepkiyi veriyor: Hızla deri üreterek o bası gören bölgeyi korumaya çalışıyor. Ayaklarda sadece mekanik baskı, sürtünme kuvvetlerinin doğrudan etkilediği yerlerde nasırlaşmalar görülüyor. Bu nasır gitgide sertleşerek ayağın altındaki yumuşak dokuyu zedeliyor ve minik kılcal kanamalara yol açıyor. Sert nasır dokusundaki kuru ve çatlak yüzey enfeksiyon riskini de yaratıyor. Devam eden baskı sonucunda deri altındaki enflamasyon kemik dokusuna kadar ilerleyebiliyor ve böylelikle ülserik yaralar oluşabiliyor.
Diyabetik ayak belirtileri
- Diyabetik ayağın başlıca belirtileri şöyle:
- Karıncalanma, uyuşma, his kaybı
- Sürekli ayak üşümesi hissi,
- Sıcak / soğuk ayrımında zorlanma,
- Baskı ve sürtünmeye maruz kalan kısımlarda aşırı kuruluk, nasırlaşma, kızarıklık ve çatlaklar,
- Zonklama seviyesine kadar varan ağrılar,
- Ayak bileğinde kırmızılık, şişlik veya ısı artışı,
- Açık yara, kesik, su toplanması, deride soyulma, iltihaplanma,
- Tırnak batması ve kalınlaşması.
Ayak yaralarını önlemek hijyeni ihmal etmeyin
Yaraları önlemek için mutlaka kişisel ayak bakımına ve hijyene çok dikkat edilmelidir. Bunun içinse yapılacaklar şöyle…
- Podolog desteğiyle ayakların ve tırnakların bakımı/takibi ve duyu testleri yapılmalı,
- Doğru ayakkabı, doğru çorap ve gerekiyorsa tabanlık kullanılmalı,
- Ayakkabı, ayak ve çoraplar günlük olarak kontrol edilmeli,
- Aynayla ayakların altı düzenli kontrol edilmeli,
- Yalın ayak yürünmemeli (yaralanma riski),
- Ayak banyoları asla 3-5 dakikayı geçmemeli ve maksimum su sıcaklığı 30-35 derece olmalı,
- Parmak araları iyi kurulanmalı,
- Cilt uygun bakım ürünleriyle düzenli nemlendirilmeli,
- Mantara ve bakterilere karşı koruyucu bakım ürünleri kullanılmalı.
Diyabetik ayak yaraları önlenebilir
Düzenli kontrol, temel tedbirler ile diyabetik ayak yaraları önlenebilir, ancak dikkat edilmez ise tekrarlayabilir ve yıllar sürebilecek büyük sorunlara neden olabilir.
En önemli hedef, diyabetik ayak yarası gelişmesinin önüne geçilmesidir. Maalesef yara oluştuktan sonraki süreç oldukça uzun süreli ve zorlu bir süreçtir.
Avrupa’da ve dünyada diyabet hastalarının ayak sağlığının korunabilmesi ve takibinin eğitimli sağlık personeli tarafından yapılabilmesi için podoloji/podiatri adında ayrı bir uzmanlık alanı geliştirilmiştir. Bu uzmanlık alanında, tamamen multidisipliner yaklaşımla, podolog, diyabet hemşiresi, dahiliye/diyabet hekimi, dermatolog, ortopedisit ve cerrah birlikte çalışarak, öncelikle yara oluşmasını engellemek, yara oluşmuş ise yaranın takibi ve sonrasında tekrarlanmaması için gerekli önlemleri almaktadır.