Diş eti hastalıkları tedavi gerektirir
Diş sorunu dendiğinde akla ilk olarak çürükler, dolgular ve iltihaplar gelir. Oysa dişleri tehdit edebilecek başka sorunlar da yaşanabilir. Bunlardan biri diş eti hastalıklarıdır. Kimi zaman kendiliğinden kimi zamansa dişleri fırçalarken veya sert gıdalar yerken gelişen diş eti kanamaları, tat almada farklılık hissi ve ağız kokusu, diş etlerinde çekilmeler, büyümeler, dişlerde aralanma ve sallanmalar diş eti hastalıklarına işaret eder. Diş eti hastalıkları, dişleri destekleyen diş etleri, çene kemikleri ve periodontal liflerin dişlerin üzerini kaplayan mikrobiyal dental plakla iltihaplanması sonucu oluşan hastalıklara denir. Genellikle ağrıya neden olmadıklarından önemsenmez ve tedavisinde de geç kalınır. Diş eti hastalıklarına neden olan 7 etmen…
1. Diş eti hastalığı riskini 4 kat artırır: Sigara
Yapılan araştırmalara göre, sigara diş eti hastalığına yakalanma riskini 4 kat artırır. Sigara içen kişilerde lekeler nedeniyle diş yüzeyleri pürüzlü hale gelip plak birikimi görülür. Diş eti ceplerinde iltihaba neden olan bakteri sayılarındaki artış kemik kayıplarını da beraberinde getirerek ‘periodontitis’e (diş etindeki iltihabın ilerleyip diğer dokuları da etkileyecek şekilde kemik erimesine yol açması) yol açabilir. Sigara ayrıca bağışıklık sisteminde enfeksiyonlara neden olabilir, bakterilere karşı savaşan NEU(nötrofil) hücrelerinin etkinliğini ve antikor üretimini azaltır, bu da diş eti hastalıklarına zemin hazırlar.
2. Diş taşı oluşumu
Dişlerdeki gıda artıkları doğru şekilde temizlenmediğinde yüzeyler pürüzlü hale gelerek bakteri birikimine zemin hazırlar. Diş-diş eti birleşimine yerleşen bakteriler, zararlı maddeler üreterek diş eti hastalıklarına neden olur. Bakteri plağı uzaklaştırılamadığı takdirde tükürükteki minerallerle sertleşir ve ‘diş taşı’ adı verilen kireçsi bir tabaka oluşur. Bu yüzeyin girintili çıkıntılı olması, yeni plağın tutunmasına zemin hazırlar. Diş taşlarının kaldırılıp pürüzsüz bir yüzey elde edilmesi ancak diş taşı temizliğiyle mümkündür.
3. Hamilelikte görülen değişimler
Hamilelik sırasında östrojen ve progesteron hormonlarında artış olur. Bu hormonal değişiklikler nedeniyle diş etlerinde kanama, hassasiyet, şişlik ve kızarıklık meydana gelir, hamilelikte görülen bu hastalık ‘gebelik gingivitisi’ olarak adlandırılır. Kişi kimi zaman diş etlerine dokunamayacak, dişlerini fırçalayamayacak düzeyde hassasiyet hisseder. Hamilelik sonrası yapılan diş taşı temizliği ardından diş etleri yeniden sağlıklı hale gelir. Hamilelikte diş eti hastalığının alevlenmesini önlemek için anne adaylarının, hamilelik öncesinde mutlaka bir diş hekimi kontrolünden geçmeleri, varsa diş ve diş eti problemlerinin giderilmesi gerekir.
4. Stresle diş sıkma
Stres, diş sıkma ve diş gıcırdatma alışkanlıklarını tetikler. Dişlerin olması gerekenden daha fazla çiğneme gücüne maruz kalması, çene kemiklerinde erimelere ve beraberinde diş eti çekilmelerine yol açabilir. Stres, bağışıklık sistemini çökerterek diş eti hastalıklarına zemin hazırlar. Bu durumda, stresle baş etme yöntemlerine başvurmalıdır. Diş eti çekilmesinin ne yazık ki telafisi mümkün olmaz, düzenli kontrollerle hasarın ilerlemesi durdurulabilir.
5. Kullanılan ilaçlara dikkat
Sistemik hastalıkların tedavisi amacıyla kullanılan bazı ilaçlar diş eti büyümesine neden olabilir. İleri derecede büyümeye yol açtıkları takdirde ilaç değiştirilir. İlacın değiştirilmediği durumlarda ise büyüme tedavi edilse de tekrarlayabilir.
6. Vitamin ve mineralsiz kalınca…
Yetersiz ve dengesiz beslenme, bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açar. Bunun sonucunda da diş eti enfeksiyonuyla mücadelede vücudun gardı düşer. A, B, C ve K vitamini eksikliklerinde yoğun diş eti kanamaları oluşur. Bu durumda mutlaka vitamin takviyesi yapılması ve besin maddelerinin vücudun ihtiyacı oranında tüketilmesi gerekir.
7. Diyabet diş eti hastalığı risk demek
Yapılan araştırmalar sonucunda, diyabet sorunu olanların diş eti sağlığı açısından daha yüksek riske sahip oldukları ortaya konulmuş. Diyabet, tükürükteki azalmayla birlikte ağız kuruluğuna, yara iyileşmesinde yavaşlamaya ve damarlarda hasara neden olarak diş etlerini enfeksiyona açık hale getirir. Diyabetli hastalarda diş etlerinde şişlik ve kanamalar, çene kemiğinde erimeler, dişlerde sallantılar görülebilir. Bu nedenle ağız içerisinde oluşan değişimler mutlaka doktora söylenmeli. Hastalığın kontrol altında tutulması diş eti sağlığı açısından önem taşır.
