Depresyon hem kişinin hem ailenin mücadelesini gerektirir
Depresyon çevre tarafından çok kolay anlaşılamayan ruhsal bir hastalıktır. Kişi yorgun, bitkin olduğundan, hiçbir şeye karşı ilgi duymadığı düşünülebilir, ‘tembellik’ ile suçlanabilir ve depresyon ihtimali akla gelmez. Bu, aslında depresyonun neden olduğu bir durumdur. Bunun için böyle kişilere karşı dikkatli ve özenli davranmak önemlidir. “Kafanı takma” demek kişinin iyice içine kapanmasına neden olabilir. Kişinin yakınında olanların bir şey telkin etmeden onu nötr bir şekilde anlamaya, değerlendirmeye çalışması önemlidir. Yargılamadan, üzmeden konuşmak gerekir ve “Bir şeyin yok” denmemelidir. Kişi, depresyon tedavisi görüyorsa, tedavisini desteklemek gerekir. Tedavi görmüyorsa, bir uzmandan yardım alması için cesaret verilmelidir.
Depresyon tedavisinde ailenin rolü
Ailenin hastalığı tembellik, zayıflık, iradesizlik gibi görmemesi gerekir. Depresyondaki kişiler, takıntılıdır ve aynı şeyi sürekli sorar. Her soruya cevap vermek, ikna etmek, açıklamaya çalışmak faydasız olabilir. Onun yerine bu durumun hastalık yüzünden oluştuğunun bilincine varılmalıdır. “Hastalık geçince takıntılı davranışlar da düzelecek” gibi bir bakış açısıyla yaklaşmak faydalı olabilir.
Kişi hareket etmeyi unutabilir
Ailenin, kişinin dışarı çıkması, spor ve yürüyüş yapması konusunda destek olması önemlidir. Çünkü kişi hareket etmeyi unutabilir. Dışarıda aktivite yapmak önerilebilir. Ancak bu ilgide de denge kurmak önemlidir. Zira sürekli üzerine düşülürse kişi, o zaman değişimi reddedebilir. Şu şekilde motive edici cümleler kurulabilir: “Dışarı beraber çıkalım ama sen de kendin için şunu yap”, “İlaçlarını kullan ya da gel doktora gidelim”, “Ödevinin yapmazsan senin yerine yapmam.”
Depresyon ile bireysel mücadele
Depresyon yakın ilgisi ve desteği gerektiren bir hastalık olduğu kadar kişinin kendi çabasını da ister. Depresyonla bireysel mücadele yöntemleri şöyle sıralanabilir:
- Düzenli spor yapın.
- Hem evde hem dışarıda insanlarla vakit geçirin.
- Yaşamınızdaki monotonluğu kırmaya çalışın. Bunu belirli bir düzen içerisinde sürekli uygulayın.
- Alkol ve kafeinden kaçının. Bunlar içildiği zaman insanı rahatlatır ama ertesi gün çok daha fazla depresif belirtilere yol açar. O yüzden onları da kesmek gerekir.
- Nefes egzersizleri, meditasyon gibi alternatif yollara da başvurulabilir. Ancak bunlardan hangisinin daha iyi olacağına bir uzmanla görüşüp karar vermek gerekir. Nefes egzersizi bazen kaygıları artırabilir.
Depresyon öğretici olabilir
Depresyon hayat bakış açısını değiştirirken aynı zamanda da kişiye bir kazanım da sağlar. Kişinin kendisine değer vermesini öğretir. Ondan korkmak yerine ders çıkarmak gerekir. Bu yüzden depresyonu anlayın ve olgunlaştırıcı etkisinden faydalanın. Depresyon kişilerin yaşamlarını değiştirir. Bu şekilde depresyonun tekrarlanması da azalır. Tabii bu durum depresyondan çıktıktan sonra fark edilir. İyileştikten sonra “Ben ne yaşadım ve ne öğrendim” diye sorgulamak gerekir. Bu yüzden depresyonu olgunlaştıran bir süreç olarak görebiliriz.