Deprem korkunuz kronik mi?
Marmara Depremi’nden sonra, şiddeti ne olursa olsun yurdun dört bir yanından gelen her deprem haberinde acılar tazelenir, deprem korkuları bir anda yeniden su yüzüne çıkar. Ancak kimileri var ki, onlar için en küçük bir sallantı dahi büyük korkuları tetikleyebilir. Hatta deprem korkusunu fobi haline dönüştürmüş ve hiçbir şey olmasa da günlük yaşantısını dahi etkiler hale getirmiş pek çok kişi de mevcut. Sevmek ve üzülmek gibi korkmak da doğal bir duygu ancak fobi haline dönüştüyse bundan mutlaka kurtulmak gerekir. Özellikle kemikleşmiş travmalar kişinin yaşam kalitesini son derece bozabilir. Oysa şimdiki teknolojilerle birlikte daha şanslı olduğumuz, depremi durduramayacağımız ancak güvenli binalarda oturarak bunun üstesinden gelebileceğimiz düşüncesi ile ilk adımı atabilirsiniz.
Kaçınma davranışları sorgulanmalı
Önceden yaşanan depremlerin yıl dönümlerinde ve yeniden yaşanan depremlerle birlikte kişilerde travma belirtileri yeniden ortaya çıkabilir. Yeniden bir üzüntü, öfke, suçluluk duygusu, pişmanlık gibi duygularda artış yaşanabilir. Kaçınma davranışları örneğin çocuğu ile aynı yatakta yatmak, dış kapıyı açık bırakmak, ışık açık uyumak gibi davranışlar ortaya çıkabilir. Deprem çığırtkanlığı yapmamanın yanı sıra bu davranışlardan da yavaş yavaş kaçınmaya çalışmak, deprem korkusunun üzerine gitmek, örneğin ışık kapalı uyumaktan korkuyorsanız inadına kapalı yatmak, deprem karşısında yaşadığımız duyguları başka insanlarla paylaşmak korkularınızın azalmasına ve rahatlamanıza yardımcı olabilir. Gerekirse bir uzmandan destek alınarak ilaç ve psikoterapi tedavisine başlanarak sorundan kurtulmak mümkün olur.
Çocuğunuza güven verin
Ebeveynlerin deprem ile ilgili düşünceleri, hal ve hareketlerinin çocukları doğrudan etkilediğinin bilinmesi gerekir. Zira çocuklar her durumda en çok ‘güvende olup olmadıklarını’ bilmek ister. Yetişkinlerin çocuklara model olduklarından dolayı önce kendi kendilerine sağlıklı bir ruh yapısı kazandırmaları gerekir. Çocuklar önemli durumlarda büyüklerinin davranışlarını takip ederler. Yetişkinler sakin kalabiliyorsa onlar da sakinleşebilirler. Tersi durumda siz korkuyorsanız çocuğunuz da korkacaktır. Bu nedenle kendi deprem korkunuzu yenmek çocuğunuzun deprem korkusunu da azaltmaya yardımcı olur. Çocuklarda güven duygusunu artırmak, onları dinlemek ve korkularına karşı anlayışla ve işbirliğine dayalı yaklaşım sergilemek gerekir. Onlara depremle ilgili bilgiler vermek ve güvenilir binalarda oturulduğu takdirde bunun üstesinden gelinebileceğini anlatmak sorunun aşılmasına katkı sağlar.
Empati kurun
Ebeveynlerin ve okul yöneticilerinin çocuklara depremi anlatması ve deprem anında nasıl hareket edilmesi gerektiğini öğretmesi son derece önemli. Çocukların tüm bu anlatımlara rağmen depremden korkması halindeyse empati büyük önem taşır. Nasıl ki başkalarının duygularımızı hafife almasından hoşlanmıyorsak, çocuklarımız da aynı şeyi hisseder. Bu yüzden korkusu olan bir çocuğu asla yadırgamamak gerekir. “Karanlıktan korkacak ne var?” gibi sorularla çocuğu hafife almak, onu utandırmak, aksine korkularını daha da artırır. Onun yerine “Haklısın, korkmuş olabilirsin”, “Ben de senin yaşındayken korkardım” gibi empati kuran ifadeler sarf etmek çocuğunuzu anlamanıza yardımcı olur.