Yazı İçeriği

Dehidrasyon Nedir?

Dehidrasyonun Nedenleri

Dehidrasyonun Belirtileri

Dehidrasyonun Risk Faktörleri

Dehidrasyonun Tedavisi

Dehidrasyonun Önlenmesi

Kronik Dehidrasyon ve Etkileri

Dehidrasyon Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Dehidrasyon Nedir?

Dehidrasyon, vücuda alınan sıvıdan daha fazla sıvı kaybının olması hâlinde ortaya çıkar. Vücuttaki normal su içeriğinin azalmasıyla tuz ve şeker gibi minerallerin dengesi de bozulur. Bu durum da vücudun çalışma sistemini etkileyerek sağlıklı şekilde işlemesine engel olur. 

Sağlıklı bir insan vücudunun üçte ikisinden daha fazlasını oluşturan su, vücudun birçok fonksiyonu için gerekli bir kaynaktır. Kan, sindirim sıvıları ve terlemenin temelini oluşturan su; kaslarda, eklemlerde, yağlarda ve kemiklerde bulunur. Su vücutta depolanabilme özelliğine sahip değildir. Bu sebeple her gün yeterli miktarda su tüketmek önemlidir. 

Susuzluk, vücuttaki su dengesinin korunması için etkili rol oynar. Vücuttaki su dengesi susuzluk hissi sayesinde korunabilir. Bu dengenin korunabilmesi için susuzluk hissi, ozmoz, hipofiz bezi ve böbreklerin etkileşimi birlikte çalışan mekanizmalardır.

Dehidrasyon hafif, orta ve şiddetli olarak görülebilir. Yetişkinlerde dehidrasyonun ciddi olup olmadığı vücudun ne kadar sıvı kaybettiğine bağlıyken çocuklarda bu durum sıvı eksikliğinden kaynaklı olarak ne kadar kilo verdiklerine bağlı olabilir.


Dehidrasyonun Nedenleri

Dehidrasyonun nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Ateş,
  • Aşırı terleme,
  • Kusma ve ishal,
  • Sık sık idrara çıkmak,
  • Yeterli miktarda su içmemek,
  • Diyabet hastası olmak,
  • Güneşe uzun süre maruz kalmak (ısı çarpması),
  • Aşırı alkol kullanımı,
  • Sürekli idrara çıkmaya neden olan diüretik ilaçların kullanımı.

Dehidrasyonun Belirtileri

Dehidrasyonun belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

  • Ağızda kuruluk ya da yapışkanlık hissi,
  • İdrara çıkmamak,
  • Susuzluk,
  • İdrar renginin koyulaşması,
  • Baş ağrısı,
  • Kas krampları,
  • Kuru ve soğuk cilt,
  • Kuru öksürük,
  • Düşük kan basıncı,
  • Ayaklarda şişlik,
  • Cildin kızarması ya da buruşması,
  • İştahsızlık ya da şeker isteği,
  • Titreme,
  • Az terleme.

Şiddetli su kaybı belirtileriyse şu şekilde olabilir:

  • Baş dönmesi,
  • Derinin çok kuruması,
  • İdrar yapamamak,
  • Hızlı nefes alıp verme,
  • Bayılma,
  • Gözlerin çökmesi,
  • Kalp atışının hızlanması,
  • Uykulu olma hissi,
  • Enerji eksikliği,
  • Kafa karışıklığı yaşamak,
  • Sinirlilik hâli.

Dehidrasyonun Risk Faktörleri

Dehidrasyon her yaştan ve cinsiyetten bireylerde görülebilir. Bu durumun bazı bireylerde görülme olasılığı diğerlerine göre daha fazla olabilir.

Dehidrasyonun risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir:

Bebekler ve küçük çocuklar: Şiddetli ishal ve kusma yaşama ihtimali yüksek olan gruplarda dehidrasyona rastlanabilir. Bunların yanı sıra yüksek ateş de sıvı kaybına neden olur. Dehidrasyonun etkilerine karşı daha hassas olan bebekler ve çocuklar genellikle susadıklarını söyleyemez ve kendi içeceklerini kendileri alamazlar.

Yaşlı bireyler: Yaşlandıkça vücudun sıvı rezervi küçülür ve suyu depolama yeteneğinde azalma olur. Bu durum susuzluk hissinin daha şiddetli hâle gelmesine sebebiyet verebilir. Bunun yanı sıra yaşlı bireyler susadıklarını fark etmeyebilirler ya da suya ulaşmalarına engel olabilecek hareket kısıtlamaları yaşayabilirler. Bunama, diyabet gibi kronik hastalıklar ve bazı ilaçların kullanımı susuzluk hissini artırabilir. 

Soğuk algınlığı ve boğaz ağrısı çeken bireyler: Bu bireylerde iştahsızlık ve su içmeme isteği görülebilir.

Kronik hastalığa sahip bireyler: Diyabet hastalığı olan bireylerde sık sık idrara çıkma durumu görülebilir. Bunun yanı sıra böbrek hastalarında ve idrarı artıran ilaçlar kullanan bireylerde de bu duruma rastlanabilir.

Sık egzersiz yapan bireyler: Nemli havalarda terin normalde olduğu kadar hızlı bir şekilde buharlaşmaması ve vücudu serinletememesi durumunda vücut sıcaklığı artar. Bu durumda daha fazla sıvıya ihtiyaç duyulmasıyla dehidrasyon oluşabilir.

Deniz seviyesinden 8.000 fit ya da daha yüksek rakımlarda olan bireyler: Oksijen yüksek rakımlı alanlarda daha azdır ve bu bölgelerde hava daha kurudur. Bu durum daha sert ve hızlı nefes almaya neden olabilir, dolayısıyla su kaybı oluşabilir.

Dehidrasyonun Tedavisi

Hafif durumlarda dehidrasyon tedavisi evde yapılabilir. Şiddetli dehidrasyon vakalarında mutlaka tıbbi yardım alınmalıdır.

Dehidrasyon tedavisi şu şekilde olabilir:

  • İntravenöz (IV) ya da damar yolu aracılığıyla sıvı verilebilir,
  • Doktor önerisiyle ateş düşürücü verilebilir,
  • Elektrolit dengesizliği izlenir,
  • Bireyin dinlenmesi sağlanır.

Hafif dehidrasyon vakalarında en iyi tedavi yöntemi bol miktarda su içmektir. Suyu düzenli olarak az miktarda tüketmek faydalı olabilir. Bunun yanı sıra oral rehidrasyon sıvıları kullanılabilir. Alkol ve kafein kullanmak dehidrasyonu tetikleyebileceğinden bunlardan kaçınmak ya da dikkatli tüketmek önemlidir.

Dehidrasyonun Önlenmesi

Dehidrasyonun önlenmesi için en etkili yöntem, gün boyunca yeterli miktarda sıvı almaktır. Dehidrasyon için alınabilecek bazı önlemler şu şekilde sıralanabilir:

  • Zorlu egzersizlerden bir gün önce sıvı alımına başlamak, egzersiz sırasında ve sonrasında sıvı alımına devam etmek,
  • Çocuklarda kusma ve ishal gibi belirtiler varsa dehidrasyonun oluşmasını beklemeden fazladan su alımına ve oral rehidratasyon solüsyonu vermeye başlamak,
  • İyi hissedilmediğinde ya da hastalık gibi durumlar söz konusu olduğunda fazladan sıvı alımına dikkat etmek,
  • Sıcak ve nemli havalarda vücut sıcaklığını düşürmek ve terleme yoluyla kaybedilen suyun geri kazanmak için bol sıvı alımına dikkat etmek,
  • Yüksek rakımlarda kuru havadan kaynaklanan nem kaybından dolayı oluşan dehidrasyonu önlemek için soğuk havalarda da fazladan sıvı alımına dikkat etmek,
  • Sıvı alımını her an, her yerde sağlayabilmek amacıyla su şişesi taşımak,
  • Su içmeyi hatırlatıcı telefon uygulamaları kullanmak,
  • Dışarıda çalışmak söz konusuysa serin ve gölge bir yerde sık aralıklarla mola vererek çalışmak,
  • Sıcak havalarda vücudun susuz kalmaması için alkol, kafein, gazlı ve şekerli içecekleri tüketmekten olabildiğince kaçınmak.

Kronik Dehidrasyon ve Etkileri

Kronik dehidrasyon, vücuda ne kadar su alındığı önemli olmaksızın dehidrasyonun uzun süre tekrar ettiği durumdur. Tedavi edilmediğinde bazı sağlık sorunları oluşabilir.

Kronik dehidrasyonun sağlığa etkileri şu şekilde sıralanabilir:

  • Hipertansiyon,
  • Demans,
  • Böbrek taşı oluşumu,
  • Böbrek fonksiyonunda azalma,
  • İdrar yolu enfeksiyonları,
  • Bağırsak yetmezliği.

Dehidrasyon Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Dehidrasyon durumunda ne kadar su içmeliyim?

Hidrasyonu sağlamak ve dehidrasyonu yok etmek için en hızlı yöntem su içmektir. Bunun için oral rehidratasyon poşetleri sıvı alımına destek olabilir. Sağlıklı bir bireyin günde iki ila iki buçuk litre su tüketmesi faydalıdır. Günde altı ila sekiz bardak su, az yağlı süt, çay ve kahve dâhil olmak üzere şekersiz içecekler tüketmek, alınması gereken günlük sıvı miktarının karşılanması için önemlidir.

Dehidrasyon baş ağrısına neden olur mu?

Dehidrasyonun şiddeti hafif bile olsa sıvı kaybı baş ağrısına neden olabilir. Aşırı susuz kalınması hâlinde vücuttaki diğer dokular ve beyin büzüşür. Beyin büzüştükçe kafatasından uzaklaşarak sinirlere baskı yapar, bu durum da baş ağrısına neden olabilir. Vücuda su alındığında beyin eski boyutuna döner, böylece ağrılar yok olmaya başlar.

Dehidrasyon nasıl anlaşılır?

Dehidrasyonu anlamak için çeşitli yöntemler vardır. Vücut belirtileri gözlemlenebilir, idrar testi, kan testi veya böbrek fonksiyon testi yapılabilir.

Hangi içecekler dehidrasyonu önlemeye yardımcı olur?

Dehidrasyonu önlemeye yardımcı bazı içecekler şunlar olabilir:

  • Hindistan cevizi suyu,
  • Et suları ve çorbalar,
  • Karpuz, kavun ya da tatlı öz sular,
  • Gazpaço çorbası,
  • Smoothie,
  • Süt,
  • Cacık.

Çocuklarda dehidrasyon nasıl anlaşılır?

Özellikle çocuklarda dehidrasyon belirtileri hızlı ilerleyebilir, bu yüzden anne babaların belirtileri dikkatle izlemesi önemlidir. Bebeklerde ve çocuklarda dehidrasyon belirtileri şu şekilde görülebilir:

  • Gözlerin çökük görünmesi,
  • Ağızda ve dilde kuruluk,
  • Gözyaşı akıtmadan ağlamak,
  • Yüksek ateş,
  • Sinirlilik hâli,
  • Uykulu ve uyuşukluk hissi,
  • Bebeklerde ıslak bezin azalması,
  • Çocuklarda 8 saat boyunca idrara çıkılmaması,
  • Cildin kuru ve kırışık olması,
  • Soğuk, lekeli el ve ayaklar,
  • Derin ve hızlı nefesler almak.

Dehidrasyonun ciddi sonuçları nelerdir?

Dehidrasyona bağlı gelişen sorunlar arasında şunlar olabilir:

Nöbetler: Potasyum ve sodyum gibi hücreden hücreye elektrik sinyalleri taşınmasına yardımcı olan elektrolitler dengesiz olduğunda normal elektrik mesajları karışabilir. Bu durum istemsiz kasılmalara ve bazı durumlarda bilinç kaybına neden olabilir.

Düşük Kan Hacmi Şoku (Hipovolemik Şok): Düşük kan hacminin kan basıncında ve vücuttaki oksijen miktarında düşüşe neden olmasıyla ortaya çıkan bu durum ciddi bir dehidrasyon sorunudur.

Isı Yaralanması: Yoğun egzersiz sırasında ve terlemenin normalden fazla olduğu durumlarda vücuda yeterli sıvı alımı olmayabilir. Böyle durumlarda hafif ısı kramplardan ısı bitkinliğine kadar değişen şiddette ısı yaralanmaları görülebilir.

İdrar ve Böbrek Sorunları: Uzun süreli ya da tekrarlayan dehidrasyon atakları idrar yolu enfeksiyonlarına, böbrek taşlarına ve böbrek yetmezliği gibi boşaltım sistemiyle ilgili sağlık problemlerine neden olabilir.