Yazı İçeriği

Çocuklarınıza rol model olun

En zorlu dönem 2-4 yaş arası ve ergenlik çağı

Çocuğunuzun uygun davranış biçiminde olması için bu kurallara dikkat edin

Aynı fikirde olmasanız da eşinizle birbirinize saygılı olun

Sosyal ortamlarda tükettiğiniz cümleleri evde de kullanın

Çocuğunuzla güç savaşına girmeyin

Bilgisayar başından kaldırmak için daha eğlenceli bir uğraş bulun 

Katı kurallar ergenlik döneminde işe yaramıyor

Çocuğunuza karşı her zaman kibar olun

Çocuklarınıza rol model olun

Çocuklarının söz dinlememesi, hemen her anne babanın yakındığı konulardan biridir,. “Hiçbir dediğimi yapmıyor.” cümlesi adeta bir kalıp gibi dillere yerleşmiştir. Ancak doğru olan söz dinletmek değil, model olmak ve öneride bulunmaktır. Sadece sözel uyarılarda bulunmanın çocuğun üzerinde olumlu bir etkisi yoktur. Yapılması gereken çocuğa önerilerde bulunmak, model olmak ya da yönlendirici ödül ve cezalar uygulamak.


En zorlu dönem 2-4 yaş arası ve ergenlik çağı

Çocuğa öneride bulunmak ve uygun olan davranışı yapmasını sağlamak iki dönemde çok daha zor. İlki, 2-4 yaş arasında, çocuğun davranışlarının özerklik kazandığı, kendini kanıtlamaya çalıştığı ve sıklıkla ebeveynleriyle inatlaştığı dönem. Diğeri ise tahmin edilebileceği gibi, ergenlik. Davranış eğitiminde en rahat olunan dönem, dikkat ve organizasyonla ilgili, akademik görevlerin en yoğun yaşandığı çocukluk yani ilkokul yılları. Bu dönemde sosyal davranışlar, sorumluluk duygusu, motivasyon, hedefler oluşturma ve bunlara uygun davranma, daha kolay geliştirilebiliyor.

Çocuğunuzun uygun davranış biçiminde olması için bu kurallara dikkat edin

  • Sözel uyaranları olabildiğince az kullanın,
  • Çocuğunuzun yapmasını istediğiniz davranışları kendiniz de mutlaka uygulayın. Sizi model olarak almasını sağlayın,
  • Öncelikle kendi duygu ve davranış kontrolünüzün ayrımına varın,
  • Öfkelendiğinde yıkıcı davranışlar sergileyen bir ebeveynin çocuğu, bu davranışı öğreniyor. Öfkeyi bu şekilde yaşıyor. Çocuktaki öfke denetimsizliğinin, vurup kırmalarının ya da bağırıp çağırmalarının sosyal olarak uygun olmayan bir davranış biçimi olduğunu söylemeniz işe yaramıyor. Bunu göstermeniz de gerekiyor.

Aynı fikirde olmasanız da eşinizle birbirinize saygılı olun

Ebeveynlerin her konuda aynı fikirde olması beklenemez. Ancak farklı fikirleri birbirlerine ifade etme biçimlerinin nezaket sınırları içinde olması çocuğun örnek alacağı ve sosyal açıdan öğrenmesini istediğimiz bir davranış biçimidir.

Sosyal ortamlarda tükettiğiniz cümleleri evde de kullanın

Evdeki ortamın okuldakine benzer şekilde, kişisel sorumluluk alanlarının belirlendiği, diğer bireylerin haklarına saygı duyulan bir yer olması önemli. Sadece sosyal ortamlarda tüketilen, evde kullanılmadığı çocuk tarafından görülen "teşekkür ederim", "rica ederim", "lütfen", "özür dilerim" gibi kalıplar, sözel uyaranlar yoluyla öğretilemiyor. Evde mutlaka pekiştirilmesi gerekiyor.

Çocuğunuzla güç savaşına girmeyin

Çocuk gücünü inadından alıyor. Bu aslında onun en iyi savunması. Erişkinler olarak çocukların inadıyla baş etmek zorunda değiliz. İnatçı kaldığı konularda izin verici olmak gerekebiliyor. Yaptıklarının sonuçlarına katlanması sağlanabilirse çocuk uygun bilgiyi öğreniyor, erişkine de öfkeden çok saygı duyuyor. Bu noktada çocuğun inadını kırmak, ikna etmeye çalışmak, alttan almak, gereksiz. Ancak erişkinlerin birçoğu kendini bir güç yarışında hissediyor. Unutmayın, "Benim dediğimi yapacak" şeklinde bir tutumun dünyada artık yeri yok.

Bilgisayar başından kaldırmak için daha eğlenceli bir uğraş bulun 

Çocuğu bilgisayar başından kaldırmak için ona yapacak daha iyi bir şey sunulması gerekiyor. Biraz bilgisayar oynadıktan sonra yürüyüş yapıp dönerken dondurma yemek, gibi. "Hadi televizyonu kapat da ödevini yap" kötü bir seçenek.Zamanı kullanmayı öğretmek, kitap okumak, ödev yapmak gibi çocuğa göre daha az zevkli uğraşlar da öğretilmeli. Televizyon ve bilgisayar gibi bizim de zamanı denetlemekte zorlandığımız eğlenceli ortamlarda zamanın nasıl geçtiğini anlamak güç. Zamanı kullanmayı öğrenmeleri için “Önce yarım saat kitap okuyalım ya da bulaşıkları kaldıralım, ne kadar sürüyor, bir bak.” denebilir.

Katı kurallar ergenlik döneminde işe yaramıyor

Kural koymak, kurallara uymalarını istemek zor. Katı kurallar, cezalar, tehditler... Bunlar hiçbir işe yaramıyor. Saygı duyduğu bir erişkinle temaslarını arttırabilirsiniz. Sıklıkla gençler bizden daha hızlı düşünüp, iyi çıkarımlar yapıyorlar. Biraz beklemek, duygu yoğunlukları geçtikten sonra fikirlerini almak, bize de iyi gelecektir. Ergenlerin bize söyledikleri sözleri, tavırlarını çok önemsemek doğru, bunlardan hemen sonuç çıkarmak, incinmekse doğru değil. Erişkinlerin daha sabit, tutarlı olması ergeni daha rahat bir hale getirebiliyor. Bir de aşırı müdahaleci olmamak gerekiyor. Kendi hayatınız hakkında çocuklarınızın fikirlerini almanız da ilişkinizin sağlığı için değerli.

Çocuğunuza karşı her zaman kibar olun

Nezaket dışı her sözcük kırıcı, yaralayıcıdır. Bir kişinin çocuğunuz olması onu diğerlerinden daha değerli kılıyor. Daha yakın olmak gerekiyor. Hiç yakın olmadığınız insanlara gösterdiğiniz, gösterebildiğiniz nezaketi ya da sabrı fazlasıyla çocuğunuza göstermeniz şart.Aşağılayıcı bir bakış, incitici espriler, kıyaslamalar, her zaman kaçınılması gereken davranışlar arasında yer alıyor. Fiziksel ve sözel şiddet çocukların ve ergenlerin hayatlarında onarılmaz yaralar açıyor. Bu çocuklardan asla sosyal ve akademik bir başarı beklemeniz mümkün değil.