Neden böyle yürüyor?
Çocuklarda doğar doğmaz fark edilen ya da zamanla gelişen basış bozukluğu aileleri endişelendiriyor. Bugün birçok sorun cerrahi müdahaleye gerek kalmadan, düzenli takip ve birtakım önlemlerle düzelebiliyor. Çocuklarda en sık görülen basış bozukluğu düztabanlık ve yüksek tabanlılıktır. Düztabanlık, çocuğun ayağına yandan bakıldığında ayağın ortasındaki bölgenin normalden daha fazla yere temas etmesi olarak tanımlanıyor. Özellikle kilolu çocuklarda bunu anlamak oldukça zor oluyor. Yüksek tabanlılık ise ayak çukurunun normalden daha yüksek olmasını ifade ediyor. Düztaban olan çocukların topukları genellikle dışa, yüksek taban olanlarınki ise içe doğru dönük oluyor. Her ikisi de genetik problemler ama özellikle yüksek tabanlılık bazı nörolojik hastalıklara eşlik edebiliyor. Çocuğun çıplak ayak yürümesi sırasında ayağın duruşu ile havuz ve deniz kenarındaki ayak izlerine bakmak bu sorunların tespitinde yol gösterici olabiliyor. Annede veya babada böyle bir problem varsa çocuğun değerlendirilmesi öneriliyor. Tabandaki oyukluk 14 yaşına kadar gelişmesi nedeniyle bu döneme kadar görülen bazı sıkıntılar zaman içinde ilerleyebileceği gibi gerileyebilir de.
Basış bozukluğu tedavisi ne zaman yapılmalı?
Basış bozukluğu olan çocukların büyük bölümünde tedaviye gerek olmuyor. Çocuğun ayak başparmağı geriye doğru çekildiğinde ayağın içindeki kavisin artması bu sorunun sadece yumuşak dokulardan kaynaklandığını, kemik sorun olmadığının göstergesidir. Her basış sorunu mutlaka tedaviyi veya tabanlık kullanmayı gerektirmiyor. Kullanılan tabanlık basış sorununu kalıcı olarak düzeltmiyor, sadece (eğer varsa) çocuğun ağrısını gideriyor. Çocuk ayakta çok kalmaya bağlı taban, baldır veya bacak ağrısı çekmiyorsa genelde özel tabanlık kullanmak zorunda olmayıp, çocuğu özel egzersizler yapmaya ve mümkün olduğunca çıplak ayakla yürümeye teşvik etmek gerekiyor. Bir uzmana başvurulduğunda sadece ayak tabanının değil, kalça, diz ve tüm bacak, ayak kaslarının değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü sorun sadece tabandan değil, diğer eklemlerden de kaynaklanabiliyor ve sorun saptanan bölgeye göre tedavi planı yapılması gerekiyor.q1
Sağlıklı tabanlar için…
Ayakkabı giydirmekte aceleci olmayın, ilk bir yaşta ayakkabı giydirmeyin. İki yaşa kadar esnek tabanlı ayakkabılar kullanın. Daha sağlıklı diye düşünerek çocuğa rahat etmediği ayakkabılar giydirmeyin. Çıplak ayak yürüme antrenmanları yapın. Çocuğunuzu özellikle yumuşak zeminde ve kuru kumda yürütün. Ayakta bulunan kasları güçlendirmek için; topukta yürüme, parmak ucunda yürüme, dış yanda yürüme, iç yanda yürüme, ayak parmaklarının arasında misket alıp bir yerden bir yere götürme gibi egzersizler yapın. Bu egzersizleri barındıran bale ve jimnastikten yararlanın.
Basış bozukluğu doğar doğmaz fark edilebiliyor
Basış bozukluklarının tamamı doğumsaldır ancak bazıları doğar doğmaz bazılarının ise çocuk büyüdükçe fark edilir. Anne karnında ultrasonografi ile tespit edilen rahatsızlıklarda aileye çocuğun basışında eğrilik ya da majör ayak kemiklerinde sorun olacağının bilgisi doğumdan önce veriliyor. Ultrasonografi ile saptanan ve en sık görülen sorun çarpık ayaktır. Çarpık ayak, ayağın arka bölümü aşil tendonunun çekmesine bağlı olarak içe doğru dönükken, ayağın ön tarafının dışa doğru dönük olmasını ifade ediyor. Bu çocuklar tedavi edilmezse hep ayağın dışına basıyorlar, ayağı normal kullanamıyorlar ve ciddi ameliyatlar geçirmeleri gerekiyor. Bu nedenle doğar doğmaz alçılama ile tedavi ediliyorlar. Haftada bir değiştirilen yaklaşık beş-altı alçı ile yavaş yavaş pozisyon değiştiriliyor. Aşil tendonundaki gerginlik devam ederse basit bir cerrahi müdahale de gerekebiliyor.
Ayağın içe ya da dışa dönüklüğü de ayağın iç ya da dış taraftaki kemiklerinin gelişim bozukluğuna bağlı olarak oluşuyor. Bu durum dikkatli bir çocuk doktoru muayenesinde fark edilip ortopedi uzmanına yönlendiriliyor. Topuğun içe veya dışa dönük olmasının da doğar doğmaz tanı konulabilecek hastalıklar arasında yer alır, alçı ve aşil tendonu gevşetme işlemi ile tedavi edilebiliyor.
Çocuklarda içe ya da dışa basma bozuklukları da görülebiliyor. Sıklıkla içe basmaya yani ayak ön tarafının içe doğru olmasına rastlanıyor. Çocukların ayak yapıları erişkinden farklı oluyor ve zamanla gelişiyor. Normal bir erişkinde de iki ayak dümdüz yan yana konulduğunda 15 derece açıyla yanlara açık duruyor. Çocuklarda içe basma bir sorun ise bu genellikle ayaktan değil, kalça kemiğinden kaynaklanıyor. Bütün çocuklarda kalça kemiği 45 derece açı ile öne dönük oluyor ve erişkinlikte bu açı 15’e düşüyor. Ancak bazı çocuklarda kalçanın öne dönüklüğü ve buna bağlı içe basma devam edebiliyor. Bu çocuklara müdahale edilmez, takip yeterli oluyor. Erişkinlikte halen normale dönmediyse ve kişinin şikayeti yoksa yine tedavi edilmiyor. Ancak günlük hayatı etkileyecek ağrı varsa cerrahi düşünülebiliyor. Dışa basma da yine kalçadan kaynaklanıyor ve sadece takip gerektiriyor.