Kekemelik tedavisi çocuklarda farklı
Konuşma seslerinin üretiminde bozulmalar meydana gelebilir. Genelde çocukluk çağında başlayan ve bazı durumlarda yaşam boyu devam eden bu bozulmalar kekemelik olarak adlandırılır. Kekemeliğin gerçek nedeni bilinmemekle birlikte, yapılan son çalışmalarda bu bozuklukta genetiğin rol oynadığı belirtilmektedir. Kekeleyen birçok bireyin kekemelik riski geliştirmelerine neden olan özellikleri kalıtsal olarak getirdiği düşünülür. Bu özelliklerin gerçek doğası ise henüz bilinmez. Ancak bu özellikler, bireyin cümleyi akıcı olarak üretmesi için gerekli olan çeşitli kas hareketlerini birleştirme yeteneğini bozar. Dil gelişiminin en hızlı olduğu 18 ay- 7 yaş arasında başlayan kekemelik bazı çocuklarda yaşanan ufak bir heyecandan sonra bile başlayabilir. Kekemeliğin konuşma gecikmesiyle de karıştırılmaması gerekmektedir.
Dil gelişim sürecindeki akıcı olmayan konuşmayla kekemeliği karıştırmayın
Kekemelik dil gelişimi sürecinde çocuklarda meydana gelen normal kelime tekrarları ile karıştırılabilir. Ayırıcı tanı için normal akıcısızlığı anlamak önemli bir nokta. Konuşma gelişiminin ilk yıllarında bütün çocuklar akıcılık bozukluklarına karşı duyarlı olur. Konuşmanın normal akıcısızlığı genellikle 2-7 yaş çocukları arasında, özellikle 2,5-4 yaş arasında yükselmiş bir oranla ortaya çıkar. Normal akıcısızlık gösteren çocuklar 3 yaş sonrasında genellikle ses ya da hece değil kelime veya öbek tekrarları yapar. Ayrıca normal çocuklar takılmalarının farkında olmaz ve heyecan, hayal kırıklığı gibi belirtiler gösteremezler.
Kekemeliği fark eden çocuklar duruma tepki gösterir
Kekemelik 18 ay ile 7 yaş arasında herhangi bir dönemde başlayabilir. Ancak en çok dil gelişiminin hızlı olduğu 3 ve 5 yaş arasında ortaya çıkar. Bazı çocuklarda kekemeliğin başlangıcı yeni bir kardeşin doğması, yeni bir eve taşınma gibi normal stres durumlarından sonra aniden oluşabilir. Bu gibi durumlarda öncelikle sakin olmak ve ardından uzman bir konuşma terapistiyle iletişime geçmek gerekir. Çocuğun durumuna ve genetik faktörlere bakıldıktan sonra tedavinin zamanlamasına karar verilir. Kekelediğini fark eden çocuklar bu duruma karşı tepki göstermeye de başlıyorlar. Örneğin, göz kırpma, vücudu öne atma, ayağını yere vurma gibi davranışlar da kekemeliğin akabinde görülebilir.
Kekemeliğin tedavisi çocuklarla yetişkinlerinkinden farklılık gösterir
Kekemeliği azaltmayı hedefleyen çeşitli terapi teknikleri bulunur. Başarının sağlanması için sistematik bir terapi programının uygulanması gerekir. Terapi süreci kişinin başarısına, kekemelik şiddetine, terapi programının düzenli ilerleyişine bağlı olarak değişiklik gösterir. Kekemelik terapisinin başarısında kişinin yaşı da önem taşır. Küçük çocuklar kekemeliğin henüz başında olmaları nedeniyle avantajlıyken yetişkin bireyler de terapi tekniklerini uygulamada daha bilinçli davranabildikleri için avantajlı konuma gelebilirler.
Terapi sonrasında konuşma akıcılık kazanır
Kekemeliğin herhangi bir ilacı veya ameliyatı yoktur. Kekemeliği olan bireylere dil ve konuşma terapistleri tarafından kekemelik terapisi uygulanır. Kekemelik terapisine genellikle kekemelik ortaya çıktıktan 3-6 ay sonra başlanır. Bazı durumlarda, özellikle ailede kekemelik geçmişi varsa ve çocuğun kekemeliği şiddetliyse terapilere hemen başlanması gerekebilir. Her bireyin düzelme oranı farklılık gösterse de bütün çocuklar ve yetişkinler terapiden fayda görür. Terapi sonrasında bazı çocuklarda kekemelik tamamen ortadan kalkarken, bazıları daha az kekelemelerine yardımcı olacak stratejileri öğrenirler. En önemlisi ise kekeleyen bireyler konuşma becerilerinde daha rahat olmaya başlar.
Kekemeliği abartmak da yanlış, yokmuş gibi davranmak da
Ailenin kekemelik karşısındaki davranışı önem taşır. Aile çocuğunda kekemelik davranışlarını gözlemlediğinde çocuğun endişesini arttıracak tutumlar sergilememeli. Ancak çocuğun kekemeliğini tamamen görmezden gelmek de doğru bir davranış değil. Çünkü çocuğun dünyasında anne ve baba zor zamanlarında yanında olan, ona yardımcı olan kişilerdir ve kekeleme anlarında da çocuk zor bir durumun içerisindedir. Aile çocuğa karşı davranışlarını dil ve konuşma terapistinden danışmanlık alarak düzenlemelidir. Terapinin aşamasına bağlı olarak ailenin çocuğa karşı tutumları değişiklik gösterebilir.
Kekemeliği tabu gibi görmeyin
Çocuğun çevresi sadece anne-baba ve yakın akrabalardan oluşmuyor. Çocuğun çevresindeki herkesin davranışlarını düzenlemek mümkün olmayabilir. Özellikle okul ortamındaki çocuklardan acımasız eleştiriler duyulabilir. Bu nedenle çocuğu kekemelik konusunda bilinçlendirmek çok önemli. Toplumda kekemelik rahatlıkla fark edilen ama üzerine kesinlikle konuşulmayan bir tabudur. Çocuklarımızla kekemelik üzerine konuşmak onların kendi dünyalarında yarattıkları korkuları yenmelerine yardımcı olur.