Yazı İçeriği

Doğrusu: Günlük hayatımızda tükettiğimiz ekmek ile makarna gibi karbonhidrat içeren ve özellikle diş yüzeyine yapışma oranı yüksek olan besinler de diş çürüğü gelişimine sebep olabilir. Bu nedenle çocuğunuz şekerli abur cuburları hiç tüketmese bile diş çürüğü açısından risk taşımadığı anlamına gelmez.

Doğrusu: Bebeklerde ağızda ilk dişin çıkmasıyla birlikte diş çürükleri oluşabilir. Hem anne sütü hem de inek sütü, şeker (laktoz) içerir. Uyku sırasında ağızda tükürük akışının da azalmasıyla birlikte, gece beslenmesiyle alınan süt, ağızda birikerek bakterilerin çoğalması ve diş çürüğü oluşumu için uygun ortam yaratır. Çocukluk çağı çürükleri ya da diğer adıyla biberon çürükleri, bebeklik döneminde özellikle gece beslenmesine bağlı olarak, genellikle üst kesici dişlerde başlayan ve çok hızlı ilerleyen yaygın bir çürük tipini oluşturur. Bu nedenle bebeklerde ağızda ilk dişin görülmesiyle birlikte annenin parmağına takılabilen “parmak fırçaları” ya da 0-3 yaş fırçalarıyla dişler temizlenmeye başlanmalı. 3 yaşına kadar flor içermeyen diş macunları diş fırçasına sürüntü şeklinde uygulanarak, 3 yaşından itibaren, çocuğun tükürmeyi de öğrenmesiyle birlikte çürük riski de yüksekse florlu diş macunlarıyla günde 2 kez fırçalanmalı.

Doğrusu: Süt dişleri çiğneme, konuşma ve estetik fonksiyonlarının yanı sıra düşme zamanına kadar kapladıkları alanı kendilerinin yerine gelecek olan kalıcı diş için korur ve böylece doğal bir “yer tutucu” görevi görürler. Tedavisinde geç kalınan süt dişlerinin düşme zamanından önce kaybedilmesi durumunda, kalıcı dişlerin çıkmasında problemler yaşanabilir ve çarpıklık oluşabilir. Erken kaybedilen süt dişleri nedeniyle beslenme ve konuşma bozuklukları görülebilir. Bunun yanı sıra süt dişlerindeki çürük kaynaklı ağrı ve şişlik gibi problemler, çocuğun yaşam kalitesi ile okul başarısını olumsuz yönde etkileyebilir.

Doğrusu: Çocuklarda ortalama 6 yaş civarında süt dişlerinin düşerek kalıcı dişlerin çıkmaya başladığı “karışık dişlenme dönemi” oluşur. Genellikle ilk olarak alt ön dişlerin sallanmasıyla fark edilir. Bu aşamada, çocuğun sallanmaya başlayan dişi yavaş yavaş parmağı ve diliyle oynatarak ve elma, salatalık gibi sert besinleri ısırarak, dişini kendiliğinden düşürmeye çalışılması teşvik edilmeli. Bu fizyolojik bir süreçtir ve sallanan dişe hafifçe dokunmak kalıcı dişe herhangi bir zarar vermez. Bazen süt dişi henüz düşmeden, kalıcı diş süt dişinin arkasından çıkmaya başlayabilir. Bu durumda süt dişi kendiliğinden düşemeyecek gibiyse, bir diş hekimi tarafından çekilmesi gerekebilir.

Doğrusu: Amerikan Pediatrik Diş Hekimliği Akademisi (AAPD) tarafından ilk diş muayenesinin en geç 1 yaşından itibaren yapılması önerilir. Böylece bebeğin diş gelişimi yakından takip edilebilir ve ebeveynlerin beslenme ile ağız hijyeni konusunda bilgilendirilmeleri sağlanabilir. 6 ayda bir yapılacak düzenli kontroller sayesinde süt dişlerinde görülen erken çocukluk çağı çürükleri önlenebilir.

Doğrusu: Süt dişinin tedavi edilerek ağızda tutulması, hem çiğneme fonksiyonunun devam etmesi hem de ileride o bölgeden çıkacak olan kalıcı dişin yerinin korunması açısından önem taşır. Süt dişlerinde oluşan bir çürük kalıcı dişlere göre daha hızlı ilerleyerek dişin sinirlerinin olduğu bölgeye ulaşabilir ve ağrı, şişlik gibi sorunların oluşmasına neden olabilir. Bu gibi durumlarda dolgu yeterli olmaz ve dişe kanal tedavisi yapılması gerekir. Süt dişine yapılan kanal tedavisi sadece o dişin sinirleri ve köküne yapılan bir tedavidir. Kemiğin içinde gelişmekte olan kalıcı diş ile süt dişinin kökleri arasında herhangi bir bağlantı mevcut değil. Bu nedenle kalıcı dişe zarar vermez.

Doğrusu: Diş çürüğü yapan mikroorganizmalar tükürükle bulaşabilir. Özellikle anne-baba tarafından bebeğin dudaktan öpülmesi ya da bebeklerini beslerken verilen çatal, kaşık, biberon gibi malzemelerin sıcaklığını kontrol etmek veya kirlenen emzikleri temizlemek gibi nedenlerle kendi ağızlarına sokulması sonucu çürük bakterileri bebeğe geçebilir.

Doğrusu: Süt dişleri yapı itibariyle diş aralarında besin birikimine oldukça elverişli olur. Çocuklarda diş çürüklerinin sıklıkla “ara yüz bölgesi” denilen dişlerin birbirine komşu olduğu yüzeylerde besin birikmesiyle başlar ve her iki komşu diş de aynı anda çürüyebilir. Bu nedenle çocuklarda da ebeveyninin de yardımıyla günde 1 kez diş ipi kullanılması önemli.