Hangi spora, kaç yaşında başlanır?
Erken yaşta başlanan spor, sağlıklı bir büyüme ve zinde bir vücudun yanı sıra çocuğun mental gelişiminin hızlanmasına ve öz güveninin artmasına yardımcı olur. Aynı zamanda çocuğun disiplinli bir yaşam tarzına ve iyi bir çevreye sahip olmasında da etkilidir.
Çocuğa uygun spor seçiminde en önemli nokta, ilgi duyduğu ve eğlendiği alanın seçilmesinden geçer. Seçilen kulüp uygunsa, ilk etapta, hangi spor olduğunun çok büyük bir önemi bulunmayabilir. Çünkü çoğu sporda temel hareketler birbirine çok benzer. Çocuklar keyif aldıkları sporu yaptıktan sonra zaman içerisinde istedikleri başka bir spor dalına da rahatça yönlenebilir.
Yaşlara göre yapılabilecek sporlar
Ana kural erken yaşta çok özel antrenmanlar yapmak yerine temel ve teknik geliştirme üzerine yoğunlaşmaktır. Çocukların yaşları aynı olsa da fizyolojik yaşları bir olmayabiliyor. Bu nedenle spor seçiminde fizyolojik yaşın da göz önüne alınması gerekir.
2–3 yaş
Spor tercihleri bahçede koşma, yürüme, dans etme, suda gözetim altında oynama ve deneyimli kişiler eşliğinde jimnastik eğitimi olabilir.
4–6 yaş
Bu yaş döneminde dans, yüzme, jimnastik, ip atlama, elim sende, seksek ve üç tekerlekli bisiklete binmek gibi sporlar idealdir.
7–10 yaş
Jimnastik, yüzme, futbol, basketbol, voleybol, hentbol, bisiklet, tenis ve yüzme gibi sporlarla ilgili temel eğitime ve bunların birleşimini içeren sporlara başlayabilirler.
10 yaş ve sonrası
Daha önceki yaşlarda başladıkları sporları daha organize olarak yapmaya devam ederken, atletizm, güreş ve küreğe başlayabilirler. Birkaç yıl sonra ise daha çok kuvvet gerektiren boks, tekvando ve karateye başlamak uygun. Ancak doğru seçilmiş kulüplerde çok daha erken bu sporlara başlayıp, özelden öteye daha genel eğitimler de eğitim almak mümkün.
Çocuklar için spor seçimi nasıl yapılmalı?
Ailelerin önemli bir kısmı çocuklarının seçtikleri sporda başarılı olmasını arzulayarak spor seçimi yapar. Dolayısıyla çocuklarının yapacağı sporu seçerken ya kendi sevdikleri sporlara ya da çocuklarının yeteneklerine göre yönlendirmek isterler. Oysa spor seçiminde; çocuğun sevdiği, ilgi duyduğu sporu yapması, spor yapılacak alanın yakınlığı ve ulaşım kolaylığı ile çocuğunuzun yakın arkadaşlarının gittiği sporlar öne çıkmalıdır. Bu seçim çocuğunuzun spora keyifle katılmasını ve sporu yaşam alışkanlıklarından biri olarak ömür boyu devam ettirmesine olanak sağlar. Seçilen spor 8-10 yaşına kadar tek bir spor olmayabilir, hatta olanaklarınız çerçevesinde olmaması daha da iyidir. Çocuğunuz birden çok spora katılıp onun ilgisini, yeteneğini ve sayılan durumların gözden geçirilmesine olanak sağlar. Böylece çocukların spor alışkanlığı kalıcı olacak ve onların seyirci olmaktan öteye bizzat sporun içinde yer almalarına olanak sağlar. Bu amaçlarla seçilen kulüp de önemlidir, birden fazla sporun yapılabildiği spor kulüpleri çocuğun kendini ve spor eğitmenlerinin de çocuğunuzu tanımasına daha fazla imkan tanır.
Spor öncesi bu tetkikleri ihmal etmeyin
Çocuğun bilinen bir hastalığı yoksa ve spora başlamadan en fazla 6 ay öncesinde bir hekim kontrolünden geçtiyse ve spora başlayacağı zaman da sağlık sorunu tarif etmiyorsa özel bir muayene gerekmez. Ancak çocukta kronik ya da akut bir hastalık var ise spora başlamadan önce mutlaka ilgili hekim tarafından gözden geçirilmesi gerekir. Yapılacak muayenenin yanı sıra; en azından tam kan sayımı, açlık kan şekeri, kan yağlarını test edilmelidir. Yine çocuğun şikayetleri ve muayene bulgularına göre birçok farklı tetkik istenebileceği gibi, ciddi sonuçlara neden olabilecek olan kalp ve damar sisteminin EKG, akciğer filmi, ekokardiyografi ile değerlendirilmesi gerekebilir.
Spor yapmanın da riskleri var
Düzenli yapılan spor ve egzersizin sağlık açısından birçok önemli katkısının olduğu bilinir, ama bir takım riskleri de içerdiği unutulmamalıdır. Aslında her egzersiz, kas-iskelet sisteminde bir yüklenme, stres oluşturur. Doğru düzeyde stres ve yüklenmeye karşı sağlıklı bir kişide kalp, akciğer, damarlar ve kas-iskelet sistemi gelişirken, aslında sağlık sorunu olan bir bireyde ise gelişme değil tam tersine bazı sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Dolayısıyla düzenli spor yapan her sporcunun, yaşı ne olursa olsun mutlaka yılda bir hekim kontrolünden geçmesi gerekir. Bu kontrollerde başta kalp, akciğer, dolaşım sistemi olmak üzere, etkilenebilecek her sistemin, çocuklarda ise kemiklerin büyüme plaklarının, eklem kıkırdaklarının ve tendonların kemiğe yapıştığı yerlerin dikkatlice değerlendirilmesi önerilir.
Spor yapan çocuk nasıl beslenmeli?
Günde mutlaka 3 ana öğünün yanı sıra, 3 ara öğün de alınmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, ara öğünde abur cubur atıştırmak yerine sağlıklı gıdalar tüketilmesine özen gösterilmesidir. Ekonomik düzey arttıkça protein tüketimi artar, ancak sebze-meyve tüketimi azalır. Günde 5-9 çeşit birbirinden farklı renk ve cinste sebze-meyve tüketmeye özen gösterilmesi gerekir. Ara öğün bu eksiği tamamlamak için ideal zamandır.
Spor yapan çocuğun günlük enerji harcaması arttığı için bu ihtiyaç yağdan değil özellikle karbonhidrattan karşılanmalıdır. Bu amaçla hazırlanıp çocuğun yanına verilecek bir sandviç ve meyve iyi bir çözüm olabilir. Ara öğünlerden birinin antrenman sonu olmasına çok özen gösterilmesi gerekir. Antrenman sonu ilk 15-30 dakika içinde alınacak karbonhidrat, protein ve vitamin içeren bir öğün spor sırasında kayıp edilen enerjinin hızla yerine konmasına, yapılacak bir sonraki antrenmana hazır olmayı sağlar.
Bunun yanı sıra son öğün antrenmanlardan en geç 3 saat önce alınmalıdır. Daha kısa süre spor yaparken kanın bağırsaklara yönlenmesine ve karın ağrısının yanı sıra, performans düşmesine de neden olabilir.
Düzgün beslenen bir çocuk veya yetişkinin çok büyük ölçüde protein tozu, aminoasit, vb. besin desteklerine ihtiyaç yoktur. Fazladan alınan her gıdanın yağa dönüşebileceği, böbrek ve karaciğere ek yük getirebileceği ve bunun yanı sıra bilerek / bilmeyerek bu gıdaların içine katılan bir takım zararlı takviyelerin ek sağlık sorunları açabileceği akılda tutulmalıdır. Bu gibi desteklerin verilmek istenmesi durumunda mutlaka konuya hakim bir hekimden ve diyetisyenden destek alınmalıdır.