Alerji testi bebekken yapılabiliyor
Anne veya babada alerji olması çocukta görülme olasılığını yüzde 30-50’ye yükseltirken; hem anne hem de babada bulunması bu oranı yüzde 70’e kadar çıkarabiliyor. Ancak bebeklerde görülen her alerji, ömür boyu sürmeyebiliyor. Bazı alerjilerden uygun tedaviyle kurtulmak mümkün olabilirken; bazıları yalnızca kontrol altına alınabiliyor. Gen ve çevre ilişkisi alerjik hastalıkların gelişiminde önemli bir role sahip bulunuyor. Bu sebeple genetik olarak astıma yatkın kişilerin söz konusu çevresel faktörlere özellikle dikkat etmesi gerekiyor. Alerji sadece genlerle gelmiyor.
Viral enfeksiyonlara dikkat!
Genetik olarak astım hastalığına yatkın bebeklerin doğumdan itibaren ev tozu, küf, polen, sigara dumanı gibi alerjenlerden uzak tutulması gerekiyor. Uygun olmayan ev koşulları, iyi havalanmayan, güneş görmeyen, karanlık ve rutubetli ortamlar alerjik hastalıklara davetiye çıkartıyor. Bunun yanı sıra viral alt solunum yolu enfeksiyonları, alerjik bünyeye sahip çocuklarda daha ağır seyredebiliyor ve alerjik iltihabın gelişmesinde rol oynuyor. Bu nedenle alerjik çocukların viral enfeksiyonlardan korunması da önem teşkil ediyor.
Pasif içicilik alerjik astımı tetikliyor
Sigara, alerjik hastalıkların kalıcı olmasındaki faktörler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Yapılan araştırmalar, sigaranın özellikle ev tozu akarlarına karşı gelişen alerji antikoru IgE düzeylerini artırdığını ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra erişkinlerde pasif sigara içimi ile alerjik duyarlılık arasında ilişki olduğu da biliniyor. Pasif sigara içimi özellikle çocuklarda astım görülme sıklığını artırırken; öksürük, hışıltı, bronşiolit ve zatürre gibi üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarının sıklaşmasına da neden oluyor. Bu da astımlı çocukların hastalığının daha ağır seyretmesine yol açıyor. Gebelikte sigara içilmesi de benzer etkileri beraberinde getiriyor. Bu nedenle gebelikte de kesinlikle sigara kullanılmaması gerekiyor.
Gereksiz antibiyotik kullanmayın
Son yıllarda gündeme gelen mikroplar-astım ve alerjik hastalıklar ilişkisini araştıran çalışmalar gereksiz antibiyotik kullanımının da alerjileri tetiklediği yönünde bilgiler içeriyor. Gereksiz antibiyotik kullanımı bağırsaklardaki yararlı mikroplara zarar veriyor. Bu dengesizlik de alerjik hastalıkların ve astımın gelişiminde rol oynayabiliyor. Bu sebeple gereksiz kullanımın önlenmesi alerji gelişimi açısından büyük önem taşıyor.
Besin alerjisi yaygın
Bebeklik döneminde en sık görülen alerjik hastalıklar arasında besin alerjileri de yer alıyor. Alerji saptanan besinlerin ve bu besinleri içeren ürünlerin diyetten çıkarılması gerekiyor. Bebek anne sütü almaya devam ediyorsa annenin de bu besinleri tüketmemesi öneriliyor. Alerjisi saptanmış besinler dışındaki besinlerin kısıtlanmasına gerek görülmüyor. 4-6 ay arasında tanıştırma denilen ek gıdaların küçük miktarda verilmesi, toleransı artırarak alerjik hastalıkların gelişimini engelliyor. Öğün olarak ek gıdaya 6’ncı aydan sonra başlanabiliyor.
Besin alerjilerinden kurtulmak mümkün!
Yapılan çalışmaların sonuçlarına göre besin alerjileri zamanla düzelebiliyor. Bir araştırmada Türkiye’de besin alerjisi olan bebeklerin yaklaşık yüzde 70-80’inin en geç 5 yaş civarında besin alerjisinden kurtulduğu sonuçları da bulunuyor. Ancak kabuklu kuruyemiş, deniz ürünleri gibi bazı besin alerjileri kalıcı olabiliyor. Bunun yanı sıra havada asılı kalan ve daha çok bu yolla alerjik hastalıklara yol açan ev tozu, polen, küf sporları gibi inhalan alerjenlerden kurtulmak pek mümkün olmuyor. Bu alerjilere bağlı bulgu ve hastalıklar, yalnızca kontrol altına alınabiliyor.
Bulgu varsa alerji testi yaptırabilirsiniz
Çocukluk çağındaki astımın yaklaşık yüzde 70’i alerjik nedenlerle oluşuyor. Ancak astım ve alerjik astımda bulgular genellikle aynı oluyor. Bu bulgular arasında özellikle gece öksürüğü, hışıltı, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi, çabuk yorulma, egzersiz intoleransı bulunuyor. Alerjen testlerine bebeklik döneminde başlanabiliyor. Alerjik nezle, egzama ve alerjik astım için deri testlerinin yapılması, korunma önlemlerinin alınması ve tedavinin düzenlenmesi için yararlı görülüyor. Ancak aile öyküsü veya alerjik hastalıkların bulgusu olmadan test yaptırmak önerilmiyor.
Pikniğe gitmeden düşünün
İlkbahar mevsiminde özellikle polenlere bağlı alerjik hastalıklar alevleniyor. Alerjik nezle ve astım ilaçlarının düzenli bir şekilde alınması, gerekirse dozlarının artırılması gerekiyor. Polen alerjisi olan çocukların polenlerin yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkmaması, piknik gibi aktivitelerden uzak durması öneriliyor. Ayrıca ev ve arabalarda polen filtreleri kullanmakta yarar görülüyor.