Besin alerjisi belirtileri
Alerji çoğu zaman basit bir sağlık sorunu olarak görülse de bazen çok ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor. İşte alerji yapan maddeler...
1. Çevresel (aero) alerjenler
- Ev tozu akarları
- Polenler
- Küf mantarları
- Hayvan alerjenleri (kedi, köpek sık)
2. Böcek alerjenleri (arı)
3. Besin alerjenleri (sıklıkla balık, süt, yumurta, fındık, fıstık, buğday, soya, ...)
4. İlaç alerjenleri (sıklıkla aspirin, novalgin, penisilin...)
5. Mesleki alerjenler (iş ortamında karşılaşılan bazı kimyasal maddeler…)
1. Çevresel alerjenler
En sık rastlanan ev tozu akarlarından korunmak için:
Özellikle yatak odasının, yatakların hijyenine dikkat edilmesi gerekir. Öncelikle yatağınızda, yastığınızda ve yorganınızda bulunan milyonlarca toz akarına karşı bariyer özelliğine sahip antialerjik yatak kılıfları kullanılabilir. Bu kılıflar ev tozu akarlarının geçişini engelleyerek daha az solunmalarını sağlarlar. Üzerine kendi nevresim takımını serebilirsiniz.
Ayrıca nevresim takımları mutlaka haftada bir değiştirilmeli ve en az 55-60 derecede yıkanmalıdır. Oda sık havalandırılmalı.
Diğer taraftan elektrik süpürgeleri ile her hafta yatak odaları temizlenmeli, tozları alınmalı.
Yatak odalarında toz tutabilecek tüylü eşyalar (battaniye, peluş, kadife örtüleri, perdeler) , oyuncaklar, duvardan duvara halılar bulundurulmamalı, mümkün olduğunca sade, kolay temizlenebilen eşyalarla döşenmeli.
Nem giderici aletlerin, temizlikte akrisid denen deterjanlarında yararı olabilmekte.
Küf mantarlarına karşı korunmak amacıyla:
Ev içinde mantar oluşması neme ve havalandırmaya bağlı olduğu için, evde eski kitaplar, kağıtlar, yakacak odunlar ve meyve sebze gibi organik maddeler uzun süre tutulmamalı, kirli ve küflü eşyalar düzenli olarak temizlenmeli, nemli yüzeyler sık sık çamaşır suyu ile temizlenmeli, nemin azaltılması için nem gidericilerin kullanılması ve bol bol havalandırılmalıdır. Banyo, hamam, bodrum gibi nemli ortamlarda mümkün olduğunca az zaman geçirilmelidir.
Polenler ve mantarlar gibi dış ortam alerjenlerine karşı korunmak için:
Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde pencereleri kapalı tutmak, ev içinde havalandırma sistemleri ve hava filtreleri kullanmak, dış ortam aktivitelerini azaltmak, özellikle polenlerin yoğun olduğu öğlen saatlerinde dışarı çıkmamak, yeşil alanlardan uzakta durmak, dışarı çıkmak zorunda kalındığında eve girer girmez duşa girmek ve kıyafetleri değiştirmek ve maske kullanmak yararlı olabilir.
Ev içi hayvanlara yönelik önlemler arasında:
Kedi veya köpeğin evden uzaklaştırılması, uzaklaştırılamazsa yatak odasına alınması, yatak kılıflarının sık değiştirilmesi, hava filtreleri kullanılması ve kedinin sık yıkanması sayılabilir.
2. Böcek alerjenleri
Böcek alerjileri böcek ısırmasıyla meydana gelir. Genellikle ilk 4 saat, ısırma bölgesinde şişlik, kızarıklık, kabarma, döküntü, morluk ve ağrı oluşur. En sık görülen böcek alerjileri sivrisinek ve arı sokmalarıdır. Arı sokmasında yapılacak ilk yardım, arının iğnesini çıkarmaktır. Daha sonra arının deride sokarak şişlik ve kızarıklık oluşturduğu yeri amonyaklı ya da karbonatlı suya batırılmış bir bezle silerek pansuman yapılması önerilir. Eğer karbonat ve amonyak yoksa soğan, sarımsak veya maydanoz da kullanılabilir. Böcek sokmalarında yapılacak ilk yardım ise böceğin soktuğu bölgeye amonyak, karbonatlı su veya sirke ile temizlemek ve üzerini temiz bir bez veya o anda varsa gazlı bez ile sarmaktır. Ayrıca böceğin soktuğu kol, bacak gibi organların hareket ettirilmemesi gerekir.
3. Besin alerjenleri
Bağışıklık sisteminin normal şartlarda zararsız olan bir besin maddesini yanlışlıkla zararlı olarak algılaması sonucu ortaya çıkan reaksiyonlar besin alerjisi olarak adlandırılır. Her türlü besinin alerji yapma potansiyeli bulunur. Ama bazıları diğerlerine göre daha sık besin alerjisine neden olabilir.
Bir besin farklı kişilerde farklı belirtilere neden olabildiği gibi aynı kişide, farklı zamanlarda, farklı dozlarda, farklı tepkilere de neden olabilir.
Besin alerjisi belirtileri:
Deride: Kaşıntı, kızarıklık, yanma, ürtiker, anjiyo-ödem, atopik dermatit ve egzama ile ağız içi mukozası, dudaklar ve dilde kaşıntı veya şişlik
Sindirim sisteminde: Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, kolik, reflü, şişkinlik, gaz, kramp, gaitada kan görülmesi
Kardiyovasküler sistemde: Hipotansiyon, baş dönmesi, şok ve anaflaksi
Solunum sisteminde: Burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve burunda kaşıntı başta olmak üzere hapşırma, boğazda kaşıntı, seste kalınlaşma, öksürük, göğüste daralma hissi, nefes darlığı ve vizing olarak adlandırılan hırıltılı soluma görülebilir.
4. İlaç alerjenleri
İlaçların çoğu kendi başına alerjik etkili olmayıp vücuda girdiğinde birtakım proteinlerle birleşip alerjik etkinlik kazanırlar. En sık antibiyotikler ilaç alerjisine neden olur.
İlaç alerjileri anafilaksi denilen ve hayatı tehtid eden tabloların yanı sıra, ateş, kurdeşen,alerjik dermatit, kan hücrelerinin yıkımı, böbrek iltihabı, damar iltihabı, karaciğer iltihabı ve safra kanallarının tıkanması, romatizmal hastalıklar gibi durumlara sebep olabilir.
5. Mesleki alerjenler
Alerjik hastalık bazen bir meslek hastalığı şeklindedir. İşyeri ortamında bulunan bir alerjenle temasa bağlı olarak ortaya çıkar. Yakınmaların işe girdikten sonra başlaması, işyerinden uzakta olunduğu zamanlarda (tatil ve seyahatlerde) gerilemesi, aynı işyerinde birden çok kişide benzer yakınmaların görülmesi meslek hastalığını düşündürmelidir.
Çiftçiler, hayvancılıkla uğraşanlar, biyolojik ajanlarla çalışanlar, tozlu işlerde çalışanlar, kimyasallar ile teması olanlar, lastik eldiven kullananlar ve daha bir çok iş kolunda alerjik hastalıklara sık rastlanmaktadır.