İşitme kaybı 100 bebekten birinde görülüyor
İşitme kaybı gibi sorunlar, bebeğinizin verdiği tepkilerden anlaşılıyor. Her 1000 bebeğin 1’inde görülen işitme kayıpları, çocukta öğrenme güçlüğü nedeniyle bilişsel, arkadaşlarıyla iletişim kuramaması nedeniyle de sosyal ve fiziksel gelişimi ciddi oranda engelliyor. İşitme kaybı, erken teşhis edilip önlem alınmazsa gelişimi yavaşlatabiliyor.
Doğduğunda işitme testi yaptırın
İşitme kaybı, tam sağırlıktan hafif işitme kaybına kadar değişebiliyor. Sağırlık, dilsizlik, konuşma zorlukları; öğrenme güçlüğü, arkadaşlarıyla iletişim kurma problemleri gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bu sorunlar çocuğun gelişimine olumsuz etki edebiliyor. Bebek doğduktan sonra hastanede yapılacak işitme testiyle erken teşhisin mümkün oluyor. Bu arada bebeğin işitip işitmediği de anne babalar tarafından takip edilebiliyor. Bebeklerde görülen işitme tepkileri dönemlerine göre şöyle sıralanıyor...
Kaç aylıkken hangi tepkiyi vermeli?
- 0-3 ay arası: Bebek, anne sesini tanıyor ve duyunca sakinleşiyor. Yüksek sesler duyunca irkiliyor, bir ses duyduğunda besleniyorsa duraksıyor.
- 3-6 ay arası: Gürültü olduğunda uyanıyor. Çevresindeki seslerin nereden geldiğini bulmak için sesin kaynağına dönüyor.
- 6-12 ay arası: ‘Da da’, ‘ba ba’ gibi sesler çıkarmaya başlıyor. İsmi söyleyince tepki veriyor ve çıngırak gibi oyuncakların sesinden hoşlanıyor.
- 12-18 ay arası: ‘Ba ba’, ‘da da’ gibi sesler çıkarmaya devam ediyor. Sevdiği oyuncakların, eşyaların adı söylenince işaretle gösteriyor. Uzaktan ona seslenildiğinde o yöne doğru bakıyor.
- 18-24 ay arası: 20'ye yakın kelime söylüyor ve iki kelimelik cümleler kurabiliyor. Basit komutları yerine getiriyor.
- 24-36 ay arası: Bebeğinizin kelime haznesi hızla artıyor. 24 aylıkken 270 iken, 3 yaşında 1000'e yakın kelimeyi öğrenebiliyor. İsteklerini genellikle sözle anlatmayı tercih ederken, basit cümlelerle konuşabiliyor. Farklı sesleri ayırt ediyor ve kendisine söylenenleri anlıyor.
İşitme kaybı tedavisi
Yenidoğan bebeklerde işitme kaybını erken teşhis etmek, uygun tedavinin belirlenmesi açısından önem taşıyor. Bütün yenidoğanların ilk 3 aylık dönemde ‘Otoakustik Emisyon Testi’ adı verilen tarama testi ile işitme fonksiyonları değerlendiriliyor. Birkaç dakikada uygulanan test sırasında bebeğe bir seri yumuşak klik sesi dinletiliyor. İşitme taraması testinden geçmeyen ve işitme kaybı olduğundan şüphelenilen bebek veya çocuk, hangi yaşta olursa olsun önce muayene gerekirse ERA ve odyometri işitme testleriyle değerlendiriliyor. Bu testlerin erken dönemde yapılarak rahatsızlığın teşhis edilmesi, tedaviye karar verilmesi açısından büyük önem taşıyor. Testler sonrasında işitme kaybı seviyesi belirlenerek, cerrahi operasyonla veya kulaklara takılan işitme cihazları ile işitme duyusu tekrar kazandırılabiliyor.
Hangi bebekler riskli?
Bazı çocuklar, işitme kaybı açısından daha fazla risk taşıyor. Risk altındaki bu bebek ve çocuklarda, ortalama çocuk grubundan daha fazla işitme kaybına rastlanma olasılığı bulunuyor. Risk altındaki bebekler tek bir testle değerlendirilmemeli ve ayrıntılı odyolojik tetkiklerle incelenmeli. Sonuçlar bir kulak burun boğaz hekimi ve odyoloji uzmanı tarafından değerlendirilmeli. İşitme kayıpları açısından risk grubunda olan bebek ve çocuklar, doğum öncesi, doğum ve doğum sonrasında maruz kaldıkları şeylere göre üç grupta değerlendiriliyor. Örneğin doğum öncesi dönemde anne baba arasındaki akrabalık bağı, ailede benzer öykü, hamilelikte ilaç kullanımı, annede hamileliğe bağlı diyabet ya da yüksek tansiyon gibi hastalıklar bebeklerde işitme kayıplarına zemin hazırlayabiliyor. Doğum sırasında bebeğin oksijensiz kalması, düşük doğum ağırlığı, solunum güçlüğü gibi nedenler de işitme kaybına yol açıyor. Doğum sonrasında ise bebeğin yüksek ateşle seyredebilen bir hastalık geçirmesi, uzun süre sarılık olması, kafa travması geçirmesi gibi faktörler işitme kaybına sebep olabiliyor.