Baş ve boyun kanserlerinde erken teşhis çok önemli
Baş ve boyun kanserlerinin son yıllardaki görülme oranı giderek artıyor. Bunun nedenleri arasında sigara, alkol kullanımı ve endüstriyel gıdaların daha fazla tüketilmesinin yanı sıra çevre kirliliği de bulunuyor. Baş boyun kanserleriyle ilgili dikkati çekmek gereken en önemli nokta ise erken evrede yakalandığında yüzde 90’ları bulan başarı oranıyla tedavi edilebiliyor olması.
Bu şikayetleriniz varsa doktora gidin
Boyunda şişlik, kulak ağrısı, ses kısıklığı, nefes darlığı, yutma güçlüğü gibi şikayetleri olan kişilerin bir an önce baş boyun kanserleri konusunda deneyimli uzmana başvurması gerekiyor. Tanı için detaylı kulak burun boğaz ve baş boyun muayenesi ile başlıyor. Desteklemek ve evrelendirme için ultrason, tomografi, MR (magnetik rezonans) ve PET görüntüleme yöntemlerinden de yararlanılıyor. Ancak asıl tanı biyopsi ile konulabiliyor. Geniz kanserleri dışında bu kişilerde en önemli tedavi cerrahi yöntem oluyor. Geniz (nazofarinks) kanserlerinde daha çok radyoterapi kullanılıyor. Erken evrede cerrahi tek başına yeterli iken ileri evrede cerrahi ve sonrasında radyoterapiden da yararlanılıyor. Baş boyun kanserlerinde geç dönemde tedavi süreci hem kişi, hem de baş boyun cerrahı için oldukça meşakkatli geçiyor. Şüphelenilmesi gereken belirtiler ise şöyle;
Boyunda şişlik
Hepsi kanseri işaret etmese de ağrısız ve büyüme eğilimi olan şişliklerde baş boyun kanserlerinden şüphelenmek gerekiyor. Başlangıçta gözle görülemeyen ve elle hissedilebilen şişlikler hastalığın evresine ve türüne göre aylar içinde hızla büyüyebiliyor. Bu nedenle, boyun bölgesinde iki haftadan uzun sürede geçmeyen şişliklerin mümkün olan en kısa zamanda bir uzman tarafından değerlendirilmesi önem taşıyor.
Ses kısıklığı ve ses değişimi
Gribal enfeksiyon, ses tellerinin aşırı zorlanması, geçmeyen öksürükler ses kısıklığı sebepleri arasında yer alabiliyor. Ancak, iki haftadan uzun süren ses kısıklığı ve ses değişimleri gırtlak kanseri açısından da önemli bir belirti olduğu için dikkate alınması gerekiyor. Özellikle risk grubundaki kişilerin bu konuda dikkatli olması gerekiyor. Belli bir karakteri olmayan bu ses değişimleri kanser oluşumundan sonra düzebiliyor. Bu nedenle de kişiler açısından yanıltıcı olabiliyor.
Dudakta ve ağızda geçmeyen yara
Dil ve dudak kanserlerinde dudaklarda normalin dışında iyileşmeyen yara şikayetleri görülebiliyor. Yara ve şişliklerde enfeksiyon oluşmadığı takdirde ağrısız seyredebiliyor. Ancak yara ya da şişlik boyundaki bir kitleye eşlik ediyorsa kanser riskini artırdığı için en kısa zamanda baş boyun muayenesi öneriliyor.
Yutma güçlüğü
Boğaz ve yemek borusu kanserleri katı gıdaların ve bazen sıvıların yutulmasını zorlaştırıyor. Gıdaların boğaz ve yemek borusunda batma hissi uyandırması, mide bulantısı ve gıdaların ağızdan tekrar çıkma durumunda mutlaka hekime başvurmak gerekiyor. Yutma güçlüğü yaşayan kişilerde bu duruma kulak ağrısı, ağız kokusu ve boyunda şişlik de eşlik edebiliyor.
Kulak ağrıları
10 günden uzun süren kulak ağrıları şikayetiyle birlikte, yutkunma güçlüğü, ses kısıklığı ya da boyunda bir şişlik görülüyorsa kulak ve etrafında oluşan ağrılar boğazda büyüyen tümöre ya da enfeksiyona bağlı olabiliyor. Enfeksiyondan ayıran en önemli özelliği ise ateşle birlikte artarak devam eden ağrılar oluyor. Ayırıcı tanının yapılabilmesi ve baş boyun kanserleri açısından erken tanının sağlanabilmesi için uzman görüşüne ihtiyaç duyuluyor.