Bağışıklık sisteminiz ne kadar güçlü?
Grip, nezle gibi enfeksiyonlar sonbahar-kış ayları ile beraber hepimizi etkisi altına alır. Bu hastalıklara karşı koyabilmemiz için vücudumuzun elindeki en önemli silahı ise güçlü bir bağışıklık sistemidir. Bağışıklık sistemimizin güçlü olması sadece rahatsızlıklardan korunmak ya da onları daha rahat atlatmak için değil, aynı zamanda sağlıklı ve uzun bir ömür için de çok önemlidir. Öte yandan hastalıklara karşı dirençli olabilmek için bağışıklık sisteminin ‘alarm’ sinyallerini bilmek ve geç olmadan önlem almak şart. Bağışıklık sisteminin zayıfladığına işaret eden 5 erken belirti...
1. Yorgunluk
Efor sarf ettiğimizde yorulmanız olağan bir durum. Ancak harcadığınız efordan daha fazla yorgun olmanız bağışıklık sisteminizin zayıfladığına işaret edebilir. Sabah yorgun kalkmak, istirahatle bitkinliğin dinmemesi ve çabuk yorulmak doktora başvurmanızı gerektiren yakınmalar arasındadır.
2. Uçuk
Dudaklar ile ağız çevresinde oluşan ve içi sıvı dolu yara kabarcıkları şeklinde kendini gösteren uçuk da ihmal etmemeniz gereken önemli bir belirti. Özellikle yılda 4 kereden fazla gelişen uçuklar, zayıf bir bağışıklık sisteminin uyarıcısı olabilir. Bu nedenle ansızın beliren uçuklarınızı ihmal etmeyin ve doktora gidin. Basit bir belirti olan uçuğu ihmal etmemeniz rahatsızlığınızı daha kolay atlatmanızı sağlayabilir.
3. Tekrarlayan enfeksiyonlar
Bağışıklık sistemi güçlü olan kişiler kolay kolay rahatsızlanmaz. Bağışıklığı sağlayan beyaz kan hücreleri, yeterli düzeyde çalışamadıklarında ise enfeksiyonlara daha kolay yakalandığımız gibi, hastalıklardan daha zor iyileşebiliriz. Bu nedenle çabuk hastalanıyorsanız, bu durumu göz ardı etmemeniz gerekir. Ayrıca tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları, ishal, idrar yolu veya genital bölge enfeksiyonları ve mantar enfeksiyonları önemli bir uyarıcı olabilir. Bu nedenle “Nasıl olsa geçer” diyerek hastalığı hafife almak ve gelişigüzel ilaçlarla şikayetleri ortadan kaldırmaya çalışmak yerine bağışıklık sisteminin taranması için bir hekime başvurmak gerekir.
4. Ciltte nedensiz açılan yaralar
Ciltte nedensiz yara açılması veya mevcut yaraların geç düzelmesi, tekrarlayan mantar enfeksiyonları erken belirtiler arasında yer alır. Özellikle önemsemediğimiz sivilceler, ayaklardaki mantarlar, kasık bölgesindeki kızarıklıklar, saçlı derinin pullanarak dökülmesi, zayıflayan bağışıklık sisteminin habercisi olabilir. Geç kapanan yaralar, ihmal edilmeden doktora gidilmesini ve bağışıklık sistemi taraması yapılmasını gerektirir. Unutulmamalıdır ki; cildimiz vücudumuzun içindeki sorunların aynası gibidir.
5. Aft ve pamukçuk
Ağız içi ve dil üzerinde, ağrılı, ortası beyaz lezyonlar şeklinde kendini gösteren aftlar, yılda 4 seferden daha fazla ortaya çıkarsa bu durum bağışıklık sisteminizin zayıfladığının işaretidir. Aynı zamanda pamukçuk da bir gösterge olabilir. Pamukçuk denilen kandida cinsi mantar ağız kanalından yemek borusuna, mideden bağırsaklara kadar her yerde oluşabilir. Bağışıklık zayıfladığında vücuda yerleşen bu mantar, aynı zamanda bağışıklığı kendisi de baskılayıp hastalığın ilerlemesine yol açabilir. Hatta son yıllarda kanser gelişimine katkıda bulunduğu düşünülür.
Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için…
- Düzenli ve dengeli beslenin. Özellikle A, B, C, E, D vitaminleri ile çeşitli mineralleri içeren besinleri almaya özen gösterin.
- Kaliteli ve düzenli uyku uyuyun. Minimum 6-8 saat uyumaya, düzenli saatlerde yatağa girmeye çaba sarf edin.
- Stres ve kaygı düzeyini olabildiğince en az düzeye çekin.
- Açık havada düzenli olarak egzersiz yapın. Bu alışkanlık hem zihinsel hem de fiziksel açıdan daha iyi hissetmenizi sağlayabileceği gibi, bağışıklık sisteminizi de güçlendirir.
- Probiyotik desteği ve sindirim sisteminin düzenli çalışması da güçlü bir bağışıklık sisteminde son derece önemli rol üstlenir. Ev yapımı yoğurt, kefir, ev yapımı sirke, ev yapımı turşu, boza ile şalgam suyu probiyotik açısından zengin besin öğeleri arasındadır.
- Bol bol su için. Yarısından fazlası su olan vücudumuzun hücrelerinin hem daha iyi çalışabilmeleri hem de bağışıklık sistemini güçlendirmek için günde en az 2-2,5 litre su içmeyi asla ihmal etmeyin.