Çocuğunuzun güvenini kendi ellerinizle sarsmayın
Çocuklar annelerinin yolundan giderler. Annelerinin sevinci, üzüntüsü, heyecanı onları da etkiler. Ve tabii korkuları da onları etkisi altına alır. Çeşitli durumlardan, koşullardan ya da kişilerden korku duyan annelerin çocukları, yaşlarına ve ruhsal durumlarına göre farklı tepkiler gösterebilir. Henüz ilkokula başlamamış küçük çocuklarda annenin korktuğu ve çocuğa bunu davranışlarıyla ve sözleriyle yansıttığı her durum, korku yaratır. Annenin korku duyduğu olay, nesne ya da durumla ilgili yaşadığı çaresizlik, çocuğun dış dünyaya ve annesine duyduğu güvenin sarsılmasına neden olabilir.
Çocuklar neden korkar?
Çocuk, gelişimi boyunca annesini, kendine bakım veren kişi/ kişileri güvenli rahat, kaygısız görme ihtiyacındadır. Çocuğun algısına göre bu durum, varlığının devam etmesi, yeterince desteklenmesi, gerektiğinde korunması anlamına gelir. Ürkek, her an kaygıya hazır, endişesini kontrol edemeyen bir anne, çocuğun kendini yeterince güvende hissetmemesi durumunu yaratabilir.
Ergenlikte korku öfkeyle birleşebilir
Kendini güvende hissetmeme durumu ilkokul çocuğunda da görülebilir ancak çocuk artık dış dünya ile daha yoğun ilişkiler kurduğundan annenin bütün kaygılarını, çok yoğun olarak içselleştirmeyebilir. Güven duyduğu başka erişkinler de vardır ve onlarla ilişkisinde sağlıklı erişkinleri model alarak kaygılarını kontrol etmeyi becerebilir. Ergenlik döneminde ise annenin yoğun kaygılı, korkulu hali çocuğun kaygı düzeyi yanında öfke düzeyini de artırabilir. Yoğun korku, kaygı yaşamakta olan anne, ergenlik dönemindeki çocukta, öfke denetiminde sorunlar, performans kaygısı, dikkat sorunları, evden çıkamama, sosyal ilişkilerde sorunlar oluşmasına neden olabilir.
Fiziksel şiddet varsa…
Annenin korktuğu şey; gerçek, içinde yaşamakta olduğu bir durum ise aynı zamanda çocuk için de dehşet verici olabilir. Annenin fiziksel saldırıya uğraması, kendini tehdit altında hissetmesi, sözel şiddete maruz kalması aynı zamanda çocuğun da tanık olduğu, hissettiği bir durumsa çocukta ayrıca uyum bozuklukları görülebilir.
Anneler en çok neyden korkar?
Annelerin çocuklarıyla ilgili korkuları vardır. Anneler sıklıkla çocuklarının ruhsal ve fiziksel sağlıkları ile ilgili endişeler taşır. Sonrasında gelecekle ilgili, örneğin; çocuğun akademik başarı düzeyi ya da meslek seçimi kaygı oluşturabilir. İlişki sorunları, davranış sorunları olan akranlarıyla ilişkiler de anneleri korkutabilir.
Aşırı ilgi tehlikeli!
Çocuklarına aşırı ilgi gösteren, onlarla çok vakit geçirip başka sosyal ilişki kurmalarına engel olan anneler, korkulu annelerdir. Dış dünya, okul, park, alışveriş merkezleri, arkadaşlarla yapılması planlanan küçük toplantılar, partiler ya da okul gezileri bile bu anneleri korkuttuğu için her fırsatta, çocuğa eşlik etmek, bu ortamlarda onunla bulunmak ister, yeni ilişkiler kurmalarına kuşkucu gözle bakarlar. “Servisle okula göndermek istemiyorum çünkü; kış mevsiminde çocuklardan hastalık bulaşır diye korkuyorum”, “Çocuğumu o doğum günü partisine göndermek istemiyorum; ya sigara, alkol kullanan arkadaşları varsa ve çocuğuma da bunu teklif ederlerse..” gibi korkuları olan anne, çocuğuna kısıtlayıcı, engelleyici davranır. Bu yolla aslında büyük ölçüde çocuğu kendine bağımlı kılar.
Annesiz kalamayan çocuklar korku duyar
Çocukların davranışları mizaç yapılarına göre farklı şekillenebilir. Annelerinden ayrılmak istemeyen, dış dünyaya güvensiz, yeni ilişki kurmakta zorluk çeken çocuklar; genelde anneleri korku duygusuyla başa çıkamayan çocuklardır. Kendi korkuları nedeniyle kontrol etme davranışı yoğun olan annelerin çocukları, tedirgin, yeni bir ortama giremeyen, kaçınan, sosyal ilişkilerde yakınlık sağlayamayan, çabuk incinen, sürekli anne yakınlığını arayan ve böyle güven duygusu yaşamaya çalışan bireylerdir.
Korku paylaşılmalı mı?
Çocuklarınız sizinle yaşarken içinde bulunduğunuz ruh halini, siz söylemesiniz de hissederler. Bazı korku alanlarını abartıya kaçmadan, özel olarak paylaşmakta sakınca yoktur. Korkularınızın sizin yaşantınızı ya da çocuğunuzun yaşantısını etkilemesi, kısıtlayıcı hale gelmesi sakıncalı sonuçlar doğurur. Anne-çocuk ilişkisinde derin sorunlara yol açar, çocuğunuzun yaşam algısını derinden etkiler. Ancak abartılı yaşanan, kontrol etmekte zorlandığınız durumları mutlaka bir uzman yardımıyla çözmek gereklidir.