Yazı İçeriği

Andropoz nedir?

Andropoz yaşı

Andropoz belirtileri

Testosteron eksikliği varsa...

Testosteron ve östrojenin benzerlikleri var mı?

Andropoz nedir?

Kadınlarda görülen menopoz sürecinin benzeri erkeklerde de yaşanıyor. Her erkek 30'lu yaşlardan sonra 10 yılda bir, kanında bulunan testosteronun yüzde 10'unu, 50 yaşından sonra ise yüzde 25'ini kaybediyor. Testosteron denince herkesin aklına ilk olarak cinsellik gelse de aslında bu sadece cinsellikle ilgili bir hormon değil. Bu hormon hem erkekte hem de kadında ruh halini düzenliyor. Cesaret, iyi olma hali, entellektüel aktivite, kas gücü, karın bölgesinde zayıflama ve kilo artışı da bu hormonla ilgili.

Testosteron seviyesi düşen erkeğin psikolojisi olumsuz etkileniyor, kaslarında zayıflama başlıyor, göbek bölgesinde yağlanma oluşuyor ve entelektüel aktivitesi zayıflıyor. Bununla birlikte depresif ruh hali, uyku bozuklukları, cilt değişiklikleri, cinsel isteksizlik ve ereksiyon problemleri de ortaya çıkıyor. Yaşanan bu duruma andropoz adı veriliyor.

Andropoz ve prostat kanserinin takibi farklı olduğu için değerlendirmeler ayrı ayrı yapılmalıdır. Andropoz, prostat hastalıklarından farklı değerlendirilir. Andropozda, yaşlanma ile erkeklik hormonu olan testosteron seviyesindeki düşüş bir arada seyreder. 45 yaşından sonra prostat hastalıkları açısından muayene olma alışkanlığı gelişse de bu muayene kapsamında andropoz değerlendirilmiyor. Çünkü hastalık çok iyi bilinmiyor.


Andropoz yaşı

Kesin bir yaş olmasa da 45 yaşından sonra tüm erkeklerin ürolojik olarak takibe alınmaları gerekiyor. Bu takip, prostat kanserinin ve andropozun erken tanısı için önem taşır.

Andropoz belirtileri

Entelektüel aktivitede zayıflama, göbek çevresinde yağlanma ve kaslarda zayıflama, yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak görüldüğü için bu durumun üzerinde fazla durulmuyor. Ancak andropoz önemli bir sağlık sorunu olduğu için tüm bu belirtilerin önemsenmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekir.

Testosteron eksikliği varsa...

Andropoz incelemesi için testosteron düzeyi, kan örneği alınarak ölçülüyor. Bu uygulamanın, sabah 08:00- 10:00 saatleri arasında yapılması gerekiyor. Çünkü bu saatlerde, erkeklik hormonu en yoğun seviyede oluyor.

Testosteron düzeylerinde düşüklük varsa ve hastalığın semptomları görülürse, kişiye andropoz tanısı konuluyor ve hormon replasmanına başlanıyor. Bundan 5 yıl önce, testosteron replasmanının (azalan hormonu yerine koymanın) prostat kanseri riskini artıracağı düşünülürdü. Ancak araştırmalar bu iddianın gerçeği yansıtmadığını gösterdi. Günümüzde prostat kanseri olanlara bile testosteron replasmanı yapmak mümkün. Hormon replasmanı prostat kanseri riskini artırmadığı gibi, prostat kanserlilerde kanserin ilerlemesini artırmadığı konusunda son dönemlerde yayınlar bulunuyor. Ancak erkeklerde görülen meme kanserinde, uyku apnesinde ve bu durumdan etkilenebilecek olan diğer bazı hastalıkları olanlarda replasman yapılması sakıncalı bulunuyor.

Testosteron ve östrojenin benzerlikleri var mı?

Kadın ve erkek mekanizmaları birbirinden farklı olduğu için kadınlarda replasman yapılırken östrojen ve testosteron birlikte kullanılıyor. Çünkü testosteronun aktif olması için östrojen de gerekiyor. Ancak erkeklerde böyle bir durum söz konusu olmadığı için sadece testosteron replasmanı yapılıyor. Replasmanı uygulamanın farklı yöntemleri var. Replasman ağızdan, damar içine ya da cilde sürme yoluyla yapılabilir. Bu uygulama teknikleri arasında cilt üzerine jel sürme, en basit ve yaygın olanı. Kişinin jeli cildinin üzerine, günde bir kez, sabahları uygulaması yeterli oluyor. Tedavide yaş sınırlaması olmadığı gibi, ömür boyu da sürdürülebilir.