Alerji belirtileri
Alerji, vücudun, aslında zararlı olmayan bazı maddelerden veya hava şartlarından etkilenmesi ya da psikolojik etkenler sonucu bazı maddelere aşırı reaksiyon göstermesidir. Normalde vücudu koruyan bağışıklık sistemi, bazı insanlarda zararlı olmayan birtakım maddelere karşı da aşırı yanıt verir. Bu reaksiyonlara “alerji” adı verilir. Alerji, son yılların en önemli sağlık sorunlarından biridir. Doğal hayattan kopuş ve endüstriyelleşmeyle birlikte çevre kirliliği ile kimyasal maddelerin hayatımıza girmesi, özellikle çocuklarda alerji görülme oranlarını artırır. Teşhis ve tedavi yöntemlerinin geçmiş yıllara oranla çok daha başarılı olması da bu oranı artıran bir başka neden. Öyle ki dünyaya bakıldığında Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerin bulunduğu kıtalarda alerji görülme oranı ülkemize göre çok daha yüksektir.
Alerji testi ile sorunun kaynağına ulaşılıyor
Çocuklarda alerjinin olup olmadığını öğrenmek geçmişe göre çok daha kolay. Alerjiden şüphe edilen çocuklarda hangi alerji testinin uygun olduğuna çocuk alerjisi uzmanı muayene sonrası karar vermelidir. Şikayetlerin öyküsü sorgulandıktan sonra yapılan muayene ile önce hastalığın ne olduğu tanınır, daha sonra bu hastalığın alerjik olup olmadığına bakılır. Kanda alerji düzeylerinin yüksek olması ve deri testi hastalık konusunda kesin sonuç verir. Fakat her alerjik hastalıkta istenecek alerji testleri farklıdır. Sonucun etkinliği açısından çocuğun en az 5 yaşında olması büyük önem taşır. Yeni tedavi yöntemleri sayesinde artık alerjisi olan çocuğun ömür boyu ilaç kullanmasına gerek kalmayabilir.
İlk alerji anne sütüyle başlayabiliyor
Anne sütü bile bazı bebeklerde alerjiye neden olabilir. Anne sütüyle beslenen bebeklerin bir kısmında ciltte kızarıklık ve kanlı dışkılamayla kendini gösteren süt alerjisi görülebilir. Bu tür alerjiler annenin aldığı inek sütü ve ürünlerinin bebeğin bağırsağı tarafından emilemediği durumlarda gelişir. Alerjiye neden olan gıdaların annenin beslenmesinden kaldırılmasıyla bebekte görülen alerji de ortadan kalkabilir. Annenin sütünün olmadığı durumlarda ise bebeğin özel mamalardan yemesi gerekebilir.
Orta kulak iltihabını tetikleyen gizli hastalık
Saman nezlesi, hapşırma atakları ile gelen burun kaşıntısı, geniz ve damak kaşıntısı ve burun akıntısı ile başlayan bazen sadece mevsimlerde bazen de yıl boyunca devam eden alerjik bir hastalıktır. Saman nezlesi çocuklar arasında sık görülen alerjiler arasında yer alır. Saman nezlesinin belirtileri: Burun kaşıntısı, tıkanıklığı veya akıntısı, hapşırık, gözlerde kızarma, kaşınma ve yaşarma, boğazlarda ağrı, şişlik, hırıltı, halsizlik, yorgunluk. Saman nezleli çocuklarda burun tıkanıklığı olduğu için geceleri rahat uyuyamama problemi yaşanabilir. Ayrıca burun tıkanıklığı östaki yapısını bozduğu için tekrarlayan orta kulak iltihabına neden olabilir.
Sık enfeksiyon, az alerji!
Çocukları aşırı titiz bir şekilde yetiştirmek ve onları tüm enfeksiyonlardan uzak tutmaya çalışmak alerjiye zemin hazırlayabilir. Aşırıya kaçmamakla birlikte çocuğun mikroplarla tanışmasına izin vermek gerekir. Ancak çocuğun fazla enfeksiyon geçirmesi durumunda da mutlaka altta yatan nedenin araştırılması ve uygun tedavinin yapılması gerekir. Çünkü çocukların 1 yıl içerisinde 8 defaya kadar enfeksiyon geçirmeleri normal olarak kabul edilir. Bu rakamı aşan durumlarda mutlaka vücut direnç testlerinin yapılması ve gerekli tedavileri almaları gerekir.
Genetik miras alerji nedeni olabilir
Hemen her insanda görülebilen alerjik hastalıklar aynı zamanda genetik bir hastalıktır. Genetik, alerjinin gelişmesinde önemli bir rol oynar. Anne veya babanın alerjisi varsa, çocuğun da aynı alerjiye yakalanma riski vardır. Hem anne hem de babada alerji varsa bu risk daha da artabilir. Bu nedenle var olduğunu bildiğiniz bir alerjiniz varsa çocuğunuzu bu alerjiyi tetikleyen etkenlerden uzak tutmanız yerinde olabilir.
Birden fazla nedene dayalı gelişen alerji, hayatımızın her döneminde karşımıza çıkabilir. Oluşumunda her ne kadar genetik etkenler büyük rol oynasa da çevresel faktörler hastalığın ortaya çıkış zamanını belirleyebilir. Örneğin anne babasında polen alerjisi olan biri bu etkene maruz kalmadığı sürece alerjiyle tanışmayabilir. Ancak tanıştığı bir dönemde alerji gündeme gelebilir.
Adım adım besin alerjisi tanısı
Bebeklerde ve çocuklarda görülen besin alerjisi tanısında önce muayeneyle belirtilerin varlığı kontrol edilir. Besin maddesinin alımından sonra bulguların tanımlanması tipiktir. Besin maddesinin kesinleşmesi amacı ile kişilere diyet günlükleri tutmaları istenebilir. Vücudun savunma sisteminin önemli bir parçasını immünoglobulin E (IgE) molekülleri oluşturur. Kan testleri ile şüpheli besinler için vücudun IgE yapıp yapmadığına bakılır. Ardından deri testi uygulanır. Bunlar kişinin test edilen besin antijenlerine karşı spesifik IgE antikoru oluşturup oluşturmadığını gösterir. Tanıda altın standart olarak “çift kör plasebo kontrollü besin ‘challenge’ testi” uygulanır. Bu testin hastane ortamında, oluşabilecek her türlü ciddi reaksiyon göz önünde bulundurularak ve gerekli tedbirler alınarak yapılması gerekir. Test, doktor kontrolünde olmak şartıyla şüpheli besinin düşük dozlardan başlayıp, giderek artarak kişiye yedirilmesi ve artan dozlara karşı kişide bir bulgu oluşup oluşmadığının gözlenmesiyle yapılır. Besin alerjisi tanısı koyulmadan önce kişinin benzer belirtiler ile ortaya çıkabilecek olan hastalıklar açısından araştırılması gerekir.
Çocuklarda alerjik rinit tanısı nasıl konur?
Çocuklarda alerjik rinit tanısı, çocuğun hikayesi ve destekleyici laboratuvar testleri ile konur. Eğer çocuk hayatının büyük bölümünde burun tıkanıklığı, burun akıntısı, burun kaşıntısı, hapşırık ve göz yaşarması yaşıyorsa mutlaka alerji testini yapılması gerekir. Bu belirtilerle birlikte alerji testlerinin pozitif çıkması ve burun akıntısında alerjik hücrelerin tespiti alerjik rinit tanısında büyük rol oynar. Bu belirtiler çocukların birçok sağlık sorunu daha yaşamasına neden olur. Örneğin gece rahat uyuyamayan çocuklar çok terler. Ayrıca bu sorunlara yorgunluk ve iştahsızlık gibi belirtiler de zaman zaman eşlik edebilir. Çok uzun süre devam eden burun tıkanıklığı, yüzde iskelet sisteminde kalıcı değişikliklere neden olabilir. Üst çenede dişlerin öne, alt çenenin geriye itilmesi ve burun kökü genişlemesi bu değişiklikler arasında yer alır.
Hastalık bulguları sıklıkla bitkilerin havada uçuşan polenleri, ev tozu akarları, küf sporları, evcil hayvanların tüy döküntüleri gibi alerjenlerle karşılaşmayı takiben ortaya çıkar. Sigara dumanı, hava kirliliği, keskin kokular, soğuk ve rüzgarlı hava gibi etkenler de üst solunum yollarını tetikleyerek bulguların başlamasına yardımcı olur. Alerjik etkenlerin olmadığı dönemlerde ise çocuklar son derece iyi olup tamamen sağlıklı bir görünümde olabilir.
Çocuklarda alerjik rinit nasıl tedavi edilir?
Çocuklarda alerjik rinit tedavisinde en önemli aşama hastalığı tetikleyen polen, ev tozu akarları, sigara dumanı veya keskin kokulardan korunmaktan geçer. Bunun yanı sıra tedavide 2 farklı grup ilaç kullanılır.
1- Sürekli kullanılan ilaçlar: Çocuk iyi de olsa ilaç verilmeye devam edilir. Bahar aylarında mevsimsel alerjik nezlesi olan çocuklar bu dönem boyunca ilaç alabilir. Bütün bir yıl boyunca süren alerjik nezleli çocuklarda ise yıl içinde çeşitli dönemlerde ara ara veya uzun süre ilaçlar verilebilir. Bu gruptaki ilaçlar çoğunlukla antihistaminik şuruplar ve kortizonlu burun spreylerinden oluşur.
2- Ataklar sırasında kullanılan ilaçlar: Bu ilaçlar gerekli durumlarda kullanılır. Ataklar sırasında kullanılan bu ilaçlar şurup, hap, burun spreyi şeklinde olabilir. Ayrıca gerekli görülen durumlarda ek olarak alerji aşıları da önerilebilir.
Mevsimsel alerjik rinitte, bulgular zaman zaman kendiliğinden kaybolabilir. Bununla birlikte alerjik riniti olan çocuklarda bir süre sonra başka bir alerji sorunu da ortaya çıkabilir. Örneğin, alerjik nezlesi olan biri zaman içerisinde astım olabilir.
Uygulanan doğru tedavi ile genellikle yakınmaların şiddeti ve sıklığı azalır. Hastalığın tedavisinde tam olarak iyileşme değil, hastalığın kontrol altına alınması amaçlanır.