Aknenin Psikolojik Etkileri
Akne, kıl köklerinin yağ ve ölü deri hücreleri nedeniyle tıkanması sonucu siyah nokta ve sivilce şeklinde ortaya çıkan bir cilt rahatsızlığıdır. Özellikle ergenlik döneminde daha sık görülen akneler depresyon, anksiyete ve sosyal izolasyon gibi psikolojik sorunlara yol açabilir.
Akne ve Özgüven Sorunları
Ergenlik döneminde başlayan akne sorunları genç yetişkinlik döneminde ve sonrasında bireyin özgüven sorunları yaşamasına neden olabilir. Özellikle yüz gibi vücudun görünen kısımlarında akne sorunu yaşayan bireyler sosyal ortamlarda dikkat çektiklerini düşünüp rahatsızlık duyabilirler.
Araştırmalar sivilceli bireylerin cilt sorunlarını ciddiye aldıklarını ve bu nedenle özgüven düşüklüğü yaşadıklarını göstermektedir. Utanç ve çekingenlik gibi duyguları deneyimleyen bazı gençler bu durumdan spor yapmak, yarı zamanlı bir işte çalışmak veya derslere katılmak istemeyecek düzeyde rahatsızlık duyabilirler.
Akneye Bağlı Depresyon ve Anksiyete
Bazı bireyler fiziksel olarak çekici bulmadıkları özellikleri sebebiyle depresyona girebilir veya anksiyete yaşayabilirler. Uzun yıllar birçok tedaviye rağmen düzelmeyen akne sorunları bireyi olumsuz ruh hâline sürükleyebilir. Akne ve depresyon ilişkisiyle, sivilce ve anksiyete bağlantısını inceleyen bir çalışma da bu durumu destekleyen bulgular sunmaktadır. Bu çalışmaya göre akneli bireylerin depresyona girme ve anksiyete bozukluğu yaşama ihtimali diğer bireylere kıyasla daha yüksektir.
Sosyal Yaşamda Akneyle Mücadele
Sosyal yaşam ve akne sorunu arasında negatif bir ilişki vardır. Akneyle yaşamak bazı bireylerin sosyal yaşamını olumsuz etkileyebilir. Bu bireyler akneli ciltleri nedeniyle dışarıda dolaşmaktan rahatsız olabilir ve hatta yüzlerini örtme ihtiyacı duyabilirler. Erkekler saçlarını uzatma, kızlarsa yoğun makyaj yapma eğiliminde olabilirler. Karın ve sırt gibi bölgelerinde akneleri olanlarsa diğer insanların onların vücutlarını görebilecekleri ortamlara gitmekten çekinebilirler.
Akne sebebiyle okula gitmek istemeyen çocukların akademik performansları düşebilir. Ayrıca akne problemi yaşayan bazı yetişkinler arasında işlerini veya geçim kaynaklarını riske atarak işten izin alanlar da bulunur. Akne sorunu bireyin modellik gibi dış görünümüne dayalı kariyer seçimlerini de olumsuz etkileyebilir.
Sosyal yaşamda akneyle mücadele etmek için bireyin bu sorun nedeniyle geri çekildiğinin farkında olması ve hayata katılımını artırması gerekir. Bu amaçla destekleyici ve anlayışlı arkadaşlar edinmek, küçük grup etkinliklerine katılmak ve olumlu bir düşünce yapısı geliştirmek faydalı olabilir.
Akneyle Yaşamak ve Psikolojik Dayanıklılığı Artırmak
Bireyin akneyle yaşamayı öğrenirken psikolojik dayanıklılığını artırmak için başvurabileceği yöntemleri şu başlıklar altında inceleyebiliriz:
Kendini Kabul Etme ve Öz Saygı Geliştirme
Yapılan çalışmalar aknenin tüm yaş gruplarındaki bireylerde öz saygı üzerinde olumsuz etkilere neden olduğunu göstermektedir. Söz konusu etkilerin en çok kadınları ve şiddetli aknesi olanları etkilediği de görülmüştür. Ancak bu rahatsızlık öz saygıyı ciddi anlamda etkilediği hâlde bireylerin yalnızca küçük bir kısmı tıbbi tedavi arayışına girmektedir.
Akneyle yaşamak zorunda olan birey kendini kabul etmekte zorlanabilir ve aknelerini gizlemeye çalışabilir. Bu noktada bireyin kendiyle barışması ve öz saygı geliştirmesi bu durumu aşabilmesi açısından büyük önem taşır. Akne tedavisi uygulayan dermatologlara erken dönemde başvuran bireyler bu sorunun hem fiziksel hem psikolojik etkileriyle daha kolay baş edebilirler. Akneden muzdarip olan bireylerin ilk olarak sorunlarıyla yüzleşmeleri ve aknenin nasıl geçeceğini araştırmaları, bu rahatsızlıktan kaynaklanan öz saygı düşüklüğünün aşılmasına yardımcı olabilir.
Akneye Karşı Duygusal Dayanıklılık Geliştirme
Rahatsızlığını kısa süre içerisinde gideremeyen veya bu sorunun kalıcı etkileriyle savaşmak zorunda olan bireylerin akneye karşı duygusal dayanıklılık geliştirmeleri büyük önem taşır. Akneden kaynaklanan stres ve duygusal zayıflık nedeniyle insanlar düzensiz düşüncelerin akımına uğrayabilirler. Ayrıca stres nedeniyle sık sık nefes almaya çalışan bireylerin nefes alma ritimleri de bozulabilir. Akneden dolayı kendini mutsuz hisseden birey nefesine odaklanıp yavaş ve derin nefesler alarak rahatlamaya çalışabilir. Bu nefes alma tekniğiyle parasempatik sinir sistemi aktive olur ve birey sakinleşebilir.
Akneyle Yaşarken Stresle Baş Etme Yöntemleri
Akne sorunu yaşayan bireyler günlük hayatta kendilerini daha stresli hissedebilirler. Akneden kaynaklanan stresle baş etmek için alınabilecek bazı önlemler ve benimsenebilecek yaşam tarzı değişiklikleri şunlardır:
- Günlük bir rutin oluşturmak bireyin gününü daha dolu ve verimli geçirmesine yardımcı olabilir. Yemek ve uyku düzeni sağlamak, aile üyeleriyle zaman geçirmek, egzersiz yapmak ve eğlenceli aktivitelere zaman ayırmak bireyin stresini azaltmaya yardımcı olabilir.
- Yeterli uyku hem vücut hem zihin için oldukça önemlidir. Uyku vücudun kendini onarması ve bireyin zihinsel olarak rahatlaması için gereklidir. İyi bir uyku bireyin gün içerisindeki stres seviyelerini azaltabilir. Bunun için bireyin her akşam aynı saatte yatağa girmesi ve uyku düzenini bozmaması önemlidir. Odanın sessiz, karanlık ve bireyin dikkatini bozan etkenlerden arındırılmış olması gerekir. Ayrıca yatağa girmeden önce televizyon, bilgisayar ve akıllı telefon gibi elektronik cihazları kullanmamak, kafein ve alkolden kaçınmak da büyük önem taşır.
- Egzersiz kontrollü kademeli şekilde yapıldığında mental stresin azaltılmasına yardımcı olabilir. Egzersiz yapmak bireyin rahatlamasına, sakinleşmesine ve daha canlı hissetmesine yardımcı olabilir. Aerobik egzersiz de yarattığı nörokimyasal değişiklikler sayesinde zihinsel açıdan birtakım faydalar sunabilir. Adrenalin ve kortizol gibi stres hormonlarının seviyelerini azaltabilir. Ayrıca vücutta doğal ağrı kesici görevi gören ve ruh hâlini yükselten endorfinlerin beyindeki salınımını da artırabilir.
- Akneyle alakalı stresi azaltmak için başvurulabilecek yöntemler arasında sağlıklı beslenme de bulunur. Sıcak yulaf ezmesi gibi rahatlatıcı yiyecekler, tam tahıllı ekmek gibi kompleks karbonhidratlar sakinleştiren ve mutluluk veren bir hormon olan serotonin seviyelerini artırabilir. Portakal ve greyfurt gibi C vitamini açısından zengin sebze ve meyveler de stres hormonları olan kortizol ve adrenalin seviyelerini azaltabilir.
Aknenin Sosyal Hayat Üzerindeki Etkileri
Akneyle yaşamak bireyin diğer insanlarla olan ilişkilerinin zayıflamasına ya da kendini çekingen hissetmesine neden olup sosyal yaşamını olumsuz etkileyebilir.
Sosyal İlişkilerde Akneye Bağlı Zorluklar
Akne sorunundan muzdarip birey, sosyal ilişkilerinde güçlüklerle karşılaşabilir ve bazı insanlarla görüşmeyi kesebilir. Bazı bilimsel araştırmalar aknenin bireyin psikolojik ve duygusal işleyişini bozarak sosyal anksiyeteye neden olabileceğine işaret eder.
Görünüşüyle ilgili sürekli endişe duyan birey, yeni arkadaşlıklar edinirken yargılanma korkusuyla birtakım çekinceler yaşayabilir. Bu durumda arkadaş ortamlarından uzaklaşan ve kendini yalnız hissetmeye başlayan birey, kendini sosyal izolasyona kadar gidebilen patolojik bir durumun içerisinde bulabilir.
Akne Kaynaklı Sosyal Çekingenliği Aşma
Birey akne kaynaklı sosyal çekingenliği aşmak için hayatında olumlu ilişkiler geliştirmelidir. Pozitif insanlarla kurulan ilişkiler bireyin olumlu bir bakış açısı kazanmasına yardımcı olabilir. Bu ilişkiler cesaret ve aidiyet duygusu kazandırırken bireyin ruh hâlini ve hayattaki genel tutumunu da olumlu etkileyebilir.
Akneyle Yaşarken Sosyal Destek Almanın Önemi
Bireyin cildiyle ilgili sorunlar hakkında konuşabileceği bir sosyal çevresi olması önemlidir. Güçlü bir destek sistemi bireyin kendini daha rahat hissetmesini sağlayabilir ve akneyi takıntılı şekilde kontrol etmeye çalışma hâlini aşmasına yardımcı olabilir.
Akneyle Başa Çıkma Stratejileri
Birey aknenin psikolojik etkileriyle başa çıkmak için destek alabilir, olumsuz düşüncelerini yönetmeyi öğrenebilir. Böylece aknenin yaşam kalitesini düşürmesini de engelleyebilir. Akneyle başa çıkma yollarını birkaç başlık altında inceleyebiliriz.
Psikolojik Danışmanlık ve Destek
Profesyonel destek almak bireyin akne kaynaklı sosyal çekingenliğini aşmasına yardımcı olabilir. Ruh sağlığı alanında çalışan psikologlar ve psikiyatristler bireyin karmaşık duygularını ve düşüncelerini daha iyi yönetmesini sağlayabilirler. Böylece akneyle yaşamaktan kaynaklanan ve bireyin yaşam kalitesini etkileyen sosyal fobinin etkileri de azaltılabilir.
Akneyle İlgili Olumsuz Düşünceleri Yönetme
Akneyle ilgili olumsuz düşünceleri yönetebilmek için bireyin zihnini farklı alanlara yönlendirmesi önemlidir. Bu süreç şu şekilde gerçekleştirilebilir:
- Akneyle ilgili zihinde dönen olumsuz düşünce kalıplarına takılan birey biraz duraklayıp bu düşünceleri durdurmaya çalışmalıdır. Bu noktada bireyin yapması gereken beş duyusunu zihninde dönüp duran düşüncelere değil, dünyaya odaklamasıdır.
- Birey takılıp kaldığı düşüncelerden uzaklaştıktan sonra beş duyusuyla dünyayı izlerken edindiği deneyimin yarattığı farkı hissetmelidir. Bu esnada zihninin onu ne kadar yorduğunu ve dış dünyanın ilham verici güzelliklerini fark edebilir. Birey bu sırada kendine zihinsel anlamda girdiği bu yorucu sürecin onu ne kadar yıprattığını da itiraf edebilir. Bu itiraf sağlıksız düşüncelerden kurtulma yolunda atılabilecek önemli bir adımdır.
- Birey olumsuz düşüncelerini fark ettikten ve bu düşüncelerin ona zarar verdiğini anladıktan sonra söz konusu sağlıksız düşünce kalıplarını belirleyebilir. Bu düşüncelerin ne olduğunu belirledikten sonra aynı düşünce kalıpları zihnine geldiğinde onları durdurmaya veya ötelemeye çalışabilir.
Akne Tedavisi ve Ruhsal İyileşme Süreci
Akne problemini azaltmayı veya tamamen ortadan kaldırmayı hedefleyen akne tedavisi, oral veya topikal tedavileri ve birtakım estetik uygulamaları içerebilir. Bu tedavi özellikle akne nedeniyle psikolojik rahatsızlıklar yaşayan bireyler için yalnızca fiziksel değil, ruhsal iyileşmenin de başladığı bir dönemdir. Bu iyileşme sürecinde bireyin hem zihinsel hem fiziksel sağlığına iyi gelecek aktivitelerde bulunması da önem taşır.
Kendinize Güveninizi Artırmanın Yolları
Akne problemi yaşayan bireyler özgüvenlerini geliştirerek ve pozitif düşünme kalıpları edinerek bu sorunun psikolojik etkilerini minimize edebilirler.
Akne ile Kendine Güven Geliştirme Teknikleri
Akne sorunu yaşayan bireyler özgüvenlerini geri kazanmak için bazı yöntemlere başvurabilirler. Bireyin kendine yönelik algısını düzeltebilecek bazı öz güven artırma yöntemleri şunlardır:
- Olumlu İçsel Konuşma Yapmak: Olumlu öz konuşma bireyin olumsuz düşünce kalıplarını cesaretlendirici olumlamalarla değiştirmesidir. Bireyin kendiyle kaptığı bu içsel konuşma, özgüveninin artmasını teşvik edebilir ve stresi azaltabilir. Ayrıca bireyin değerini ve yeteneklerini fark etmesine, kendini geliştirmesine de yardımcı olur.
- Gerçekçi Hedefler Belirlemek: Birey gerçekçi hedefler belirleyerek kendine ulaşabileceği bir başarı standardı koyabilir. Bu hedefler bireye motivasyon ve özgüven aşılayarak bireyin dikkatini tek bir yöne çevirmesine yardımcı olabilir.
- Kendini Başkalarıyla Kıyaslamamak: Sosyal karşılaştırma teorisi karşılaştırma yapmanın doğal bir eylem olduğunu açıklar. Ancak bu durum özellikle de bireyin akne gibi dış görünüşünü etkileyen bir sorunu varken özgüveninin azalmasına yol açabilir. Bununla baş etmek için bireyin kendi olumlu özelliklerine odaklanması ve kendini başkaları üzerinden değerlendirecek kıyaslamalara girmemesi gerekir.
Akneyle Yaşarken Pozitif Zihniyet Geliştirme
Akneyle yaşarken pozitif zihniyet geliştirmek için bireyin başvurabileceği bazı yöntemler şunlardır:
1. Minnettarlık: Güne sadece uyandığı için bile minnettar olarak başlayan birey pozitif bir bakış açısı geliştirebilir. Bu sayede birey negatif faktörler yerine hayatındaki güzelliklere odaklanabilir ve olumsuzluk duygusuna meydan okuyabilecek bir minnettarlık tutumu geliştirebilir.
2. Farkındalık Geliştirmek: Farkındalık olarak da bilinen mindfulness bireyin etrafında olup bitenlere aşırı tepki vermeden nerede olduğunun ve ne yaptığının ayırdına varmasıdır. Meditasyon gibi bireyin âna odaklandığı ve zihnini temizlediği mindfulness çalışmaları ruh hâlini iyileştirebilir ve duygusal dengesini destekleyebilir.
3. Sağlıklı Sınırlar Belirlemek: Bireyin sınırlarını belirlemesi sosyal ve kişiler arası ilişkilerde stres yaratacak durumların önüne geçmeye yardımcı olabilir. Ayrıca bireyin sınırlarını kararlılıkla koruması öz saygısını artırabilir ve diğer insanlarla olumlu etkileşimler kurmasını sağlayabilir. Akneyle başa çıkma sürecinde sağlıklı sınırlar belirleyen birey, kendi dış görünüşüyle ilgili saygısız tutumları ve davranışları baştan engelleyebilir.
4. Kontrol Edilebilecek Noktalara Odaklanmak: Bireyin hayatında kontrol edebileceği alanlara odaklanması kendini daha güçlü hissetmesine yardımcı olabilir. Yapabileceklerinin sınırlarını bilmek ve değiştiremeyeceklerini kabul etmek çaresizlik duygusunu azaltabilir, hayata karşı daha proaktif bir yaklaşım geliştirmeyi sağlayabilir.
Görünüşten Ziyade Sağlığa Odaklanma
Akne kaynaklı sosyal anksiyeteyi aşmanın ve öz üveni artırmanın etkili yollarından biri bireyin kendini bedenine odaklanarak değerlendirmeyi bırakmasıdır. Aknenin beden algısında yol açabileceği en ufak olumsuz değişiklikler bile bireyin kendini sürekli dışarıdan izlediği sağlıksız bir bakış açısına yol açabilir. Bu durumu aşmak için aknenin bedendeki etkilerinden ziyade sağlıkla olan bağlantısına odaklanmak özgüven sorunlarının üstesinden gelinmesine yardımcı olabilir.
Akne İzleriyle Başa Çıkma
Akne izleriyle başa çıkmak için öncelikle bu durumun psikolojik etkilerinin farkında olunması, ardından gerekli tedavilerinin uygulanması gerekir.
Akne İzlerinin Psikolojik Etkileri
Aknenin istenmeyen bir sonucu olan izler bireyin vücut imajını ve öz saygısını olumsuz etkileyebilir, psikolojik sağlığının bozulmasına yol açabilir. Bu durumdan kaynaklanan psikolojik etkileri azaltmak için başa çıkma yöntemleri geliştirmek ve destek almak önemlidir.
İzler İçin Tedavi Seçenekleri ve Özgüven Geliştirme
Akne izlerini tedavi ederek bireyin özgüvenini geri kazanmasına yardımcı olacak bazı yöntemler şunlardır:
- Kimyasal Peeling: Doktor tarafından gerçekleştirilen bir tedavi olan kimyasal peelingde derin akne izlerinin belirginliğini azaltmak için cildin üst tabakasını soyan bir solüsyon uygulanır. Olası riskler nedeniyle bu tedavinin mutlaka doktor kontrolünde uygulanması gerekir.
- Fototermoliz Tedavisi: Akne izlerinden muzdarip 48 depresif hastayı kapsayan bir çalışmada, yara izi görünümü için fototermoliz tedavisiyle eş zamanlı olarak uygulanan bilişsel davranış odaklı psikolojik müdahalelerin anksiyete, depresyon ve kişiler arası duyarlılık düzeylerini önemli ölçüde azaltabildiği görülmüştür.
- Microneedling: Tüm cilt tonları için güvenli bir uygulama olan bu prosedür sırasında akne izlerinin olduğu yerler ince uçlu iğnelerle delinir. Bu ufak hasarlar cildi harekete geçirerek vücudun yeni kolajen ve elastin üretmesine neden olur. Bu tedavi yöntemi akne izlerinin azaltılmasını sağlayabilir.