Kordosentez yaptıranlar
Kordosentez, bebeğin kromozom yapısını ve herhangi bir enfeksiyonla teması olup olmadığını ortaya çıkaran testtir. Bebeğin göbek kordonundan kan hücresi alınmasıyla yapılan kordosentez, rutinde değil, bazı özel durumlarda uygulanır.
Kordosentezle hangi hastalıkları öğrenilir?
Bebeğe ait olan kan örneğinden, kromozom yapısı (genetik araştırma), toksoplazma, sitomegalovirüs ya da rubella gibi herhangi bir enfeksiyonla teması olup olmadığı ve kanda bakılabilecek olası her şeye bakılabilir. Yine bu yöntemle ilgili ve gerekli durumlarda kordondan bebeğe kan nakli veya değişimi yapılabilir. Örneğin anne–babada kan uyuşmazlığına bağlı bebeğin kansızlık durumlarında intrauterin kan nakli yapılması gibi. Bunların yanında kalıtsal kan (hemofili) ve metabolik hastalıkların belirlenmesinde de fetal kan örneklemesi amacı ile kordosentez uygulanır. Yukarıda sayılan sebepler dışında fetüsün detaylı-ayrıntılı ultrason değerlendirilmesinde görülen bir anomali sebebi ile (sıklıkla kalp anomalileri) kromozom bozukluğu ile ilişkisinin olup olmadığının anlaşılması için de kordosentez istenebilir.
Kordosentez ne zaman ve nasıl yapılır?
İşlem, sıklıkla gebeliğin 18-20’nci haftasından sonra, aynı amniyosentezdeki gibi anne karnının uygun yerinden ince bir iğneyle girilerek su alınır. Bu yöntemle kordonun bebeğe ait plasentaya giriş yerindeki umbilikal venden bebeğe ait kan örneği elde edilir. Bu işlem, tıpkı amniyosentezde olduğu gibi ameliyathane şartları gerektirmez. İşlem yapılacak alanın (anne karnının) anti-bakteriyel ajanlarla sterilize edilmesi yeterlidir.
Kordosentez sonucu
İşlem sırasında alınan kan örneğinden PCR yöntemi ile belirli kromozomlar bir günde, 3-5 gün içinde ise bebeğe ait tüm kromozom yapısı yüzde 100 güvenirlikle tespit edilebilir. Nadiren işlem sırasında anne kanı materyale karışabilmekte olup bu ayrım laboratuvarda tespit edilebilir. Bu gibi istenmeyen durumlar tecrübeli yerlerde yapıldığında yok denecek kadar az yaşanır.
Kordosentezde herhangi bir risk söz konusu mudur?
Kordosentez işlemi sırasında sekonder gebeliğin kayıp oranı yaklaşık yüzde 1'dir. Ancak tıpkı amniyosentez ve diğer girişimsel müdahalelerde olduğu gibi düşük vb. gibi komplikasyonları belirleyen ana etmen işlemi yapan hekimin tecrübesidir. Bu işlem mutlaka perinatoloji uzmanı tarafından yapılmalıdır. Kordosentez işleminde hissedilecek ağrı, basit bir iğne enjeksiyonundan farklı olmayıp, sekonder enfeksiyon riski yok denecek kadar azdır.